Hukukta Sol Tavır'dan 'türbanlı hakim' açıklaması

Hukukta Sol Tavır Derneği Başkanı Ali Rıza Aydın, "türbanlı hakim" döneminin fiilen başlamış olmasıyla ilgili bir açıklama yaptı.

Haber Merkezi

Hukukta Sol Tavır Derneği Başkanı Ali Rıza Aydın, soL'un kamuoyuna duyurduğu "türbanlı hakim" haberi üzerine bir açıklama yaptı. "Yargıç, giysi, simge, davranış ya da söz gibi her ne olursa olsun, yargıladığı kişilerin gözünde bağımsız ya da tarafsız olma konusunda kuşku doğuruyorsa, yargılama ve bağımsızlık ilkesi zedelenir. Bu konuda kuşku yeterlidir. Kuşku, adaletin en büyük düşmanıdır" diyen Aydın, uygulamanın Anayasa'ya aykırılığına vurgu yaptı.

Dernek Başkanı Ali Rıza Aydın'ın açıklaması şöyle:

"Türban vb gibi dinsel simgelerin bireyler tarafından kullanılması konusu ile kurumsal olarak ve kamusal iş ve işlemler sırasında kullanılması konusu, Anayasa, Anayasa Mahkemesi kararları ve AİHM kararları kapsamında yıllardır çözümlenmiş gözükürken, Anayasa değişikliği yapılmadan 'bireysel özgürlük' öne çıkarılarak kamusal alanda kullanımının yolu fiilen açıldı.

Ancak, bu fiili kullanım hangi karar ya da mevzuatla desteklenirse desteklensin, yargıçların türban vb gibi simgelerle ya da siyasal, ideolojik, takımsal simgelerle, tarafını ya da görüşünü belli edecek şekilde yargılama yapmalarının Anayasa’ya aykırılığı çok açık. Anayasa’nın laiklik ilkesinin, Anayasa Mahkemesi tarafından esnetilerek yorumlanması da mahkemelerdeki yargılamada bu sorunu çözmüyor.

Anayasa, yargılamayı 'yargı bağımsızlığı' ilkesi ile tanımlıyor. Bu ilke evrensel… Yani yargının adalet dağıtan işlevi ile yargı bağımsızlığı özdeş. Yargılananlar ya da yargıcın karşısında taraf olarak yer alanlar, karşılarındaki yargıcın bağımsızlığı, tarafsızlığı ve yargı etiği ilkelerine uygun davranmalarını benimserler. Uluslararası yargı etiği ilkeleri de bu kabulü benimser.

Yargıç, giysi, simge, davranış ya da söz gibi her ne olursa olsun, yargıladığı kişilerin gözünde bağımsız ya da tarafsız olma konusunda kuşku doğuruyorsa, yargılama ve bağımsızlık ilkesi zedelenir. Bu konuda kuşku yeterlidir. Kuşku, adaletin en büyük düşmanıdır.

Nitekim gönderdiğimiz fotoğraf da kuşku belirtileri üzerine Derneğimiz üyeleri tarafından çekilmiştir. Mahkeme koridorlarında, ilgi fotoğrafın fiili sahnesi ile karşılaştığını söyleyen ve kuşkularını dile getiren yurttaşların bu tespitleri ve çaresizlikleri karşısında duyarsız kalınamaz.

Konu, adalet karşısında duyulan kuşkunun, yargı bağımsızlığı ilkesinin ihlalinin kamuoyunca paylaşılmasından ibarettir.

Derneğimizin, ilgili yargıcın kimliği ve kişiliği konusunda, kendisini teşhir etme konusunda en ufak bir tercihi söz konusu değildir. Nitekim ne adı bilinmektedir ne de fotoğrafın saati açıklanacaktır. Bu, bireysel haklara saygı anlamında etik bir davranışın sonucudur.

Ancak, gerçek adaleti, yargı bağımsızlığı ilkesini ve adaletin kuşku duyuracak yargılamalara konu edilmemesini ilke edinen Derneğimiz, Anayasa’nın ve evrensel yargı etiği ilkelerinin gereğini yerine getirme anlamında bu kareyi saptayıp kamuoyu ile paylaşma gereğini duymuştur."