Hukukta Sol Tavır Derneği: Adalet bir gün herkese lazım olur

Gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül'ün tutuklanmasına ilişkin Hukukta Sol Tavır Derneği bir basın açıklaması yayınladı. Açıklamada, "Son karar, haberi doğrulamıştır. Bundan öte bir anlam ifade etmeyecek, gerçekler halktan gizlenemeyecektir" denildi.

Haber Merkezi

Hukukta Sol Tavır Derneği, Can Dündar ve Erdem Gül'ün tutuklanmasına ilişkin "Adalet bir gün herkese lazım olur" başlıklı bir açıklama yayınladı.

Açıklamada şöyle denildi:

Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ile Ankara Temsilcisi Erdem Gül, Suriye'ye silah taşıyan MİT tırlarına dair yaptıkları haber nedeniyle başlatılan soruşturma kapsamında, “devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından, niteliği itibariyle gizli kalması gereken bilgileri, siyasal veya askeri casusluk maksadıyla temin etmek, açıklamak ve silahlı örgüte üye olmamakla birlikte bilerek veya isteyerek yardım etmek” suçlamaları yöneltilerek tutuklandılar.

Kararın siyasi olduğu, kim tarafından, neden ve nasıl verildiği açıktır. Bu nedenle verilen kararın hukuk tekniği açısından içinde bulunduğu garabeti tartışmak gereksizdir. Başlatılan soruşturma ve verilen tutuklama kararı, bize şu Türkiye gerçeklerini bir kez daha hatırlatmaktadır:

- Türkiye’de hukuk sistemi çökmüştür. AKP, iktidar olduğu bunca yıl boyunca, gerek sonradan paralel yapılanma ismini verdiği ortağıyla beraber, gerekse de tek başına hukuku yeniden şekillendirmiştir. Anayasa ve yasalar değiştirilmiş, HSYK eliyle hâkim ve savcılar elden geçirilmiştir. Yargı, suçu ve suçluları değil, bunları açığa çıkaranların yargılandığı bir kuruma dönüştürülmüştür. Hukuk, suçluları korumaya ve yasadışı işlemleri meşrulaştırarak, suçların üzerini örtmeye yaramaktadır. Bugün bırakın sıradan vatandaşları, hukukçuların bile hukuka güveni ve saygısı kalmamıştır.

- Türkiye’de fiili tek adam yönetimi vardır. Yasama, yürütme ve yargının tümü Erdoğan’dır. Hangi hukuki düzenlemelerin yapılacağına, hükümetin nasıl kurulup kimlerin bakan olacağına, kimlerin yargılanıp tutuklanacağına doğrudan Erdoğan karar vermektedir. Can Dündar ve Erdem Gül hakkındaki kararı da, “Bu haberi yapan kişi bunun bedelini ağır ödeyecek, öyle bırakmam onu” sözleriyle bizzat kendisi vermiştir.

- Türkiye’de basın özgürlüğü bitmiştir. İktidar aleyhine haber yapan basın yayın kuruluşları; fiziksel saldırı, el koyma, ekonomik baskı, soruşturma, dava gibi yollarla cezalandırılmakta, korkutulmakta ve/veya susturulmaktadır. Önümüzdeki örnekte olduğu gibi, Erdoğan’ın “O tırlarda silah olsa ne olacak, olmasa ne olacak” açıklaması ile içinde silah olduğunu zaten kabul ettiği tırlarla ilgili haber yapılması, fotoğraf ve görüntü yayınlanması dahi casusluk sayılabilmektedir. Diğer taraftansa, yaratılan iktidar yanlısı havuz medyası tek merkezden yönetilmekte, günden güne palazlanmakta ve fütursuzca yalan söylemekten ya da aynı manşetlerle halkın huzuruna çıkmaktan bile çekinmemektedir.

- Türkiye savaş suçları işlemektedir. Türkiye, hem içeride hem de dışarıda tarihinin en kanlı ve en karanlık dönemlerinden birisini yaşamaktadır. AKP, IŞİD başta olmak üzere Suriye’deki birçok terör örgütüne sahip çıkmakta, ekonomik yardımda bulunmakta, silah ve militan sağlamaktadır. Savaş suçları listesine her gün yenilerini eklemektedir. AKP iktidarına ve onun akıl dışı politikalarına karşı çıkanlar ve bir adım daha ileri giderek bunu haber yapanlar ise, terörist, casus ya da düşman ilan edilmektedir.

Verilen kararlar her ne kadar bireyler hakkındaymış gibi görünse de, onlar üzerinden topluma açık bir mesaj verilmekte, toplum baskı altına alınıp sindirilmeye çalışılmaktadır.

Son karar, haberi doğrulamıştır. Bundan öte bir anlam ifade etmeyecek, gerçekler halktan gizlenemeyecektir.