‘Hepsi gibi, bu da çılgınlık!’

Ankara’da İmrahor Vadisi’nin yapılaşmaya açılmasına tepki gösteren Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi, projenin Ankara’nın tamamını olumsuz etkileyeceğini açıkladı.

TMMOB Şehir Plancıları Odası (ŞPO) Ankara Şubesi İmrahor Vadisi üzerinde turizm ve ticaret kullanımı ağırlıklı yapılaşmayı öngören imar planlarının Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi‘nin 16 Ocak 2015 tarih ve 155 sayılı kararı ile 650 hektarlık alana ilişkin planın 5 Şubat 2015 günü ilan edildiğini duyurdu.

Bunun üzerine basın açıklaması yapan ŞPO Ankara Şube, “Ankapark, Kaçaksaray gibi AKP‘nin Ankara için tahayyül ettiği çılgınlıklardan biri olan "Ankara Boğazı Projesi" üzerine,  bir kez daha meslek alanımızın AKP iktidarının çılgın fikirlerini gerçekleştirmek için araçsallaştırarak, kamusal alanlarımızın, doğal ve tarihi alanlarımızın sermaye birikim sürecinde bir kolaylaştırıcı olarak kullanılmasına karşın mücadelemizi sürdüreceğimizi haykırıyoruz” dendi. Ekonomik olarak belirli kesimleri zengin etmenin en kolay yolu olarak görülen inşaat sektörünü kendine öncü sektör olarak belirleyen AKP yönetiminin ve onun yereldeki temsilcisi olan belediyelerin, yoğun inşai müdahaleler gerektiren çılgın projeler aracılığı ile rantı artırmaya ve bu rantı belirli kesimlere aktarmaya çalıştığına dikkat çekilen açıklamada, İmrahor Vadisi’nde hayal edilen "Çılgın Boğaz Projesi" ilk olarak 2011 genel seçimlerinden önce dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Ankara‘nın çılgın projesi olarak dillendirildiği hatırlatıldı.

Söz konusu planlar özetle İmrahor Vadisi tabanında önemli ölçüde turizm tesisi yatırımları, vadinin güney yamaçlarında da konut alanları ile önemli ölçüde yapılaşma yaratan, Ankara’nın kentsel mekânsal gelişimini etkileyecek büyük bir parçacıl müdahale olduğuna vurgu yapılan açıklamada şöyle denildi: “Bu çılgınca projenin İmrahor Vadisinde gerçekleşmesi sadece bir vadiyi yok etmekle kalmayacak, bütünüyle Ankara kentinin doğal yapısını, bütünlüğünü bozacaktır. Çünkü İmrahor Vadisi, mevcut Ankara Adliyesi altından ilerleyerek Ankara Çayı‘na kavuşan İncesu Vadisi ile başlayan Eymir ve Mogan göllerini içine alarak, Tuz Gölü‘ne kadar uzanan bir vadiler sisteminin önemli bir parçasıdır.”

Eymir ve Mogan havzasının bir parçası olan İmrahor Vadisindeki bu müdahalenin, göllerin ekosistemini de tamamen olumsuz etkileyeceğinin belirtildiği açıklamada, bir kaç sermayedarın kar etmesi amacıyla Ankara’nın Ankaralılar için iyice yaşanmaz bir hale getirildiği kaydedildi.