HDP Diyarbakır adayı Erdoğmuş: Gaye dini şuurun yeniden uyanışıdır

HDP Diyarbakrı adayı, Eski Diyarbakır Müftüsü Nimetullah Erdoğmuş hayatta önemli olanın gaye olduğunu belirterek "Gaye dini şuurun yeniden uyanışıdır" dedi.

HDP'nin Diyarbakır Milletvekili Adayı eski Diyarbakır Müftüsü Nimetullah Erdoğmuş, programı ile HDP bir Zerdüşt partisi olsaydı yine aynı şekilde görev alacağını ifade edtti.

DHA'ya konuşan Erdoğmuş, siyasete atılmak için kamu görevlilerine istifa etmeleri için tanınan sürenin dolmasına 5 dakika kala dilekçesini Vali'ye sunduğunu belirterek, "Hiçbir partili ile de oturup konuşmadım, hiç kimse ile de istişare etmedim, danışmadım. Sadece ve sadece bu kararın sorumluluğunu kendim üstlendim. Ben sadece vicdanıma danıştım, vicdanımda bana 'sen 4 yıl Diyarbakır'da müftülük yaptın, şimdi de git Diyarbakır'ın sorunlarını çözmek üzere siyasi bir legal hareket var, orada özellikle maneviyat, manevi konularda bir Diyarbakır Müftülüğü kimliği ile belki bir şeyler yapabilirsin' diye bir hüküm ile karşılaştım. Vicdani hüküm ile. Ve tereddüt etmeden dilekçemi verdim sonra da gittim" dedi.

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile sadece bir kez telefon ile konuştuğunu söyleyen Erdoğmuş, "Ona şu ifadeyi kullandım. Şuna inanıyorum dedim; 'Ben Diyarbakır Müftüsü olarak böyle bir tercih yapmak ile kendi insanıma karşı bir görev ifa ettiğimi düşünüyorum, buna inanıyorum, bundan sonra beni aday yapmayabilirsiniz. Çünkü belki ben bundan sonra size katkı bile sunamayabilirim. Çünkü, ben kendini tanıyan bilen biriyim. Kendisini bilmeyen zaten rabbini de bilmez" diye konuştu.

'BEN MUHAFAZAKAR DEĞİLİM'
HDP'nin geçmişte "dinsiz ve Zerdüşt bir parti" olmakla suçlanması hatırlatılan Erdoğmuş, "Ben muhafazakar bir aday değilim. Çünkü muhafazakarlık geçmişe çakılıp kalmaktır. Dolayısıyla ben geçmişin değerlendirilmemiş, yenilenmemiş hiçbir kültürel mirasını kabul etmem. O kültürün mutlaka tabiri caizse budanması lazım ki, daha bir gelişkin olsun, daha bir yenilenme olsun, daha faydalı olsun. Bu anlamda ben yenilikçi de değilim. Çünkü yabancı reçetelerin bizim hastalığımıza çare olacağını sanmıyorum. Biz yereliz, kendimiziz, biziz, bu program ile biraz önce dediniz ya Zerdüşt partisi dediniz bu program ile HDP bir Zerdüşt partisi olsaydı yine aynı şekilde görev alırdım" şeklinde konuştu.

'ÇÖZÜM SÜRECİNDE ALINAN MESAFE ÇOK İYİDİR'
Meclise girdikten sonra gündeme getireceği sorunlar ve çözüm süreci konusuna değinen Erdoğmuş, şöyle konuştu:

Dönemsel düşüncelerimiz yok, HDP yeni kurulmuş bir parti değil. HDP'nin geçmişten gelen bir felsefesi var. Bu felsefe ile beraberde oluşmuş, kökleşmiş bir zemini var, bir tabanı var. Bu taban üzerinde yeşeren bir partidir. Dolayısıyla bu partinin işte 2 ay sonra sadece meclise girip girmemesine endeksli olarak bu partiyi görmek yanlıştır. Bu parti şu anda Türkiye partisi olma yolundadır ve inanıyorum ki Türkiye'nin en temel şimdiye kadar dokunulamaz gibi görünen ama acil olarak çözüm bekleyen sorunlarına Türkiye adına Türkiyeliler adına her kesimi de tatmin edecek bir takım çözümle yoluna devam edecek. Biz her adımımızda sahici olacağız, gerçekçi olacağız ve her konuda da dürüst davranacağız. Çözüm sürecinin de bu temelde bu çizgide devam etmesini istiyoruz. Eğer barış hakiki, sahici ve gerçekçi bir barış olacaksa atılacak bütün adımların sahibi olması lazım. Alınan mesafe çok iyidir. Geçmişe dönüp baktığımız zaman ümitle bakıyoruz. Ama gelecek ile ilgili de hem işimiz zor, bu şu demek değildir. Bir tıkanıklık ve bir çıkmaza giriyor. Bu zoru başaracağız inşallah.

'GAYE DİNİ ŞUURUN YENİDEN UYANIŞIDIR'
Nimetullah Erdoğmuş, seçimin huzurlu geçmesini dileyerek, şu anda Türkiye genelinde "Kutlu Doğum Haftası" programının icra edildiğini söyledi ve "Hangi kesimde icra edilirse edilsin, varsa hayat gayededir diyorum. Gayeye hizmet ettiği müddetçe ki, gaye dini şuurun yeniden uyanışıdır. Gayeye hizmet ettiği müddetçe bunların bize huzurlu ve güzel günler vaad ettiğini düşünüyorum" dedi.

Yöneticilere seslenen Erdoğmuş, sağduyu ve hassasiyet çağrısı yaparak, İslam tarihinde "Cahiliye Arapları dönemi" olarak anılan süreçte "Eşhurulhurum" denilen "Haram aylar" bulunduğunu söyledi ve "Yılda dört ay boyunca kavga olmuyordu. En çetin kavgacı, savaşçı kabileler o dört ay boyunca birbirlerine sınırlarını açıyorlardı, ticaret kervanları, seyahatler, her şey özgürce yapılıyordu. Herhalde biz onlardan geri olmayacağız. Ben de diyorum ki biz de bu manevi huzurlu atmosferde birbirimize tahammül edelim ve bu vesile ile bütün arkadaşlarıma başarılar diliyorum. Partimizin içinden dışından rakip partiler ile, hepsi ile beraber güzel bir yarış ile seçime girelim diyorum" diye konuştu.