Gezi'deki müezzinden sürgün davası

Gezi Direnişi sırasında o dönem Başbakanlık koltuğunda oturan Tayyip Erdoğan'ın "camide içki içtiler" sözlerini yalanlayan ve sürgün edilen müezzin Fuat Yıldırım, kendisini sürgün eden Diyanet’e dava açtı

AKP'nin Gezi yalanlarına ortak olmayıp "camide içki içildiği" iddialarının gerçek dışı olduğunu belirten Dolmabahçe Bezmiâlem Valide Sultan Camisi Müezzini Fuat Yıldırım, sürgün edilmişti.

Yıldırım, Başakşehir’e bağlı Kayabaşı köyüne görevlendirilmesiyle ilgili Diyanet’e “tenzili rütbe” gerekçesiyle dava açtı. Taraf'tan Aysun Yazıcı'nın haberine göre, İstanbul İdare Mahkemesi’ne açılan davanın dün yapılan ilk duruşmasına müezzin Fuat Yıldırım ile taraf avukatları katıldı. Yıldırım savunmasında, olay günüyle ilgili bilgiler verdi.

31 Mayıs ve 1 Haziran’da camide olduklarını söyleyen Yıldırım, ilk gün eylemcilerin yoğunlaştığı sırada öğle namazı vaktinin geldiğini, olayları emniyete haber verdiklerini ancak emniyetten bir yardım alamadıklarını söyledi. Yıldırım, “Provokasyon olasılığı olduğu için giriş kısmına hasır serdik, orada bazı kişilerin tedavileri yapıldı. Eylemcileri hastaneye gönderemedik. Ambulans caminin olduğu yere gelemiyordu. Kurumda imam yok, Vali, kaymakam, emniyet yok. Bize ‘başının çaresine bakın’ dediler. Benim tek derdim kötü bir olay yaşanmasın, camiye kan bulaşmaması içindi” ifadelerini kullandı.

Yıldırım’ın avukatı Ali Tizik de, “Görevi ‘toplumu birleştirmek’ olan bir memurun ne yapması gerekiyordu. Cami imamı, müftü, görevliler, kaymakam yok. Diyanet sahip çıkmıyor, sahip çıktığında ise tenzili rütbe yapıyor. Müvekkilim basında haberi çıktığı için suçlanıyor” dedi. 

Daha sonra söz alan Diyanet İşleri Başkanlığı’nın avukatı, “Bizim görevimiz namaz kıldırmaktır. Oysa bu kişi, bir taraf olmuş ve insanları yönlendirmiş” dedi.

Duruşma ileri bir tarihe ertelendi.