Forbidden City

İzmir’in yasaklar şehri haline getirilmesine tepki yağdı.

soL - İzmir

İzmir Valiliği’nin, kamu güvenliği ve huzuru gerekçesiyle, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkına yeni tanımlar ve yasaklar getirmesi kentte tepkiyle karşılandı. 4 Mart’ta alınan karara göre, anayasal güvence altında olan pek çok hak, adeta sıkıyönetim komutanlığı kararlarını andıran bir dizi kararla yasaklandı.

BARO’DAN SERT TEPKİ

Valilik kararına İzmir Barosu Başkanı Aydın Özcan tepki gösterdi. Özcan, “Demokratik bir toplumun önündeki engellerin kaldırılması gerektiği yerde, yeni engellerin konulması kabul edilemez. Bu yasaklarla, barışçıl gösteriler de yasaklanmış oluyor. İnsan hak ve özgürlüklerine baktığınız zaman, hak arama özgürlüğü, kamuoyunu bilgilendirme, özgürlükleri kısıtlanmaktadır. İzmir barosu olarak bu yasaklara karşıyız” dedi.

ÇHD: SAÇMA UYGULAMA

Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İzmir Başkanı Şule Aslan Hızal da, iç güvenlik yasası çıkmadan valilerin nasıl kararlar alacağının böylece görüldüğünü söyledi. Hızal, “Topyekün yasaklamalar anti demokratiktir. Nasıl İzmir genelindeki arama kararı antidemokratikse, hak ve özgürlüklerin kullanılmasının yasaklanması da saçmadır. İzin alınmadan basın açıklamalarının yapılması anayasal haktır. Kimsenin görüşlerini açıklaması yasaklanamaz. Zaten bir toplantıda, eğer kanun dışılık varsa, polis görevi gereği müdahale eder. Bunun da kanunda yeri var. Ancak bu yasaklara yenilerini eklemek kabul edilemez” dedi.

KARARA DAVA AÇILDI

Halkın Kurtuluş Partisi (HKP) ise İzmir Valiliği’nin kararının durdurulması ve iptali için İdare Mahkemesi’nde “yürütmeyi durdurma davası” açtı. HKP İzmir İl Başkanı Av. Tacettin Çolak ve çok sayıda avukat, İzmir Adliyesi’ne giderek, dava dilekçesi verdi.

Dilekçede, “Davalı İzmir Valiliği’nce alındığını basın organlarından öğrendiğimiz kent genelinde siyasi partilerin, derneklerin, STK'lerin, kamu kurumları yakınında basın açıklaması, protesto gösterisii ve yürüyüş yapmalarını yasaklayan ve bu kararlara uymayanlara 5326 Sayılı Kabahatlar Kanunu'na göre 208 TL para cezasının verileceğine dair kararın yürütmesinin durdurulmasına ve iptaline karar verilmesini dileriz” denildi.

ÜST HUKUK NORMLARINA AYKIRI

HKP İzmir İl Başkanı Av. Tacettin Çolak, “İzmir Valiliği’nin bu kararı, uluslararası sözleşmelere, anayasaya ve yasalarla güvence altına alınmış Toplantı ve Gösteri Yapma, Düşünceyi Açıklama ve Yayma haklarını ortadan kaldırıcı mahiyettedir. Bir başka anlatımla, öngörülen yasaklamalar Anayasa, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Birleşmiş Milletler Siyasi ve Medeni Haklar Sözleşmesi gibi üst normlara açıkça aykırıdır” dedi.

YASAKÇI ZİHNİYETİN YANSIMASI

Öte yandan İzmir Gazeteciler Cemiyeti’nden de karara sert tepki geldi. Konuyla ilgili açıklama yapan İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC) Başkan Vekili Misket Dikmen, “Valilik tarafından alınan bu kararlar İzmir gibi demokrasinin beşiği bir kentte büyük bir demokrasi ayıbıdır. Protesto ve ifade özgürlüğüne yasak koyan bu zihniyet ‘tek adam’ ve yasakçı zihniyetin yansımasıdır” dedi.

 Misket Dikmen, şunları söyledi: “İzmir Valisi Sayın Mustafa Toprak’ın imzasıyla yayımlanan son kararlar Meclis’te görüşülen İç Güvenlik Yasası’nın demosu niteliğindedir. İç Güvenlik Paketi tamamen yasalaşırsa ülkenin nereye gideceğinin, hangi akıl almaz kararlara imza atılacağının bir göstergesidir. Yayımlanan kararlara baktığınızda kamu düzenini korumaktan ziyade siyasi iktidarı koruma, kişilerin temel hak ve özgürlüklerini engelleme ve tek ses, tek adam yönetimini getirme amaçlı olduğu açıkça görülmektedir.”

CHP’Lİ VEKİLDEN SERT TEPKİ

CHP İzmir Milletvekili Mustafa Moroğlu da Vali Toprak’a sert mesajlar gönderdi. Moroğlu, AKP’nin dayattığı İç Güvenlik Paketi yasalaşmadan, bunun ilk provasının İzmir Valisi Mustafa Toprak’ın emriyle kent halkına karşı yapılmak istendiğini söyledi.

Vali Toprak’ın İzmir’de göreve başladığı günden bu yana hem kent halkıyla hem de kentin yerel yöneticileri ile sorunları olduğunu belirten Moroğlu şöyle dedi: “Bu yasakların 12 Eylül faşist darbesi sonrası uygulanan sıkıyönetim yasaklarından farkı yoktur, hatta daha ağırdır. AKP’nin binaları önünde zaman zaman yapılan demokratik protesto eylemlerinden rahatsız olan Vali Toprak iktidarın verdiği talimatla İzmir’de sıkıyönetim ilan etmektedir.”

VALİLİK NE KARAR ALMIŞTI?

İzmir Valiliği, il sınırları içerisinde gerçek ve tüzel kişiler tarafından yapılacak basın açıklamaları ile benzeri faaliyetlerle ilgili bir kararı önceki gün açıklamıştı. Karara göre siyasi partiler, sendikalar, dernekler ve sivil toplum örgütleri başka bir siyasi parti, sendika, dernek ve sivil toplum örgütüne ait bina önünde basın açıklaması yapamayacaklar. Bu kararın alınmasında, son zamanlarda AKP’nin İzmir’deki il ve ilçe merkezleri önünde yapılan basın açıklamalarının rol oynadığı öğrenildi. Bu kurala uymayanlara ise 208 TL para cezasının verileceği açıklanmıştı.

Valilik açıklamasında, kararın ayrıntıları şu şekilde maddelendirilmişti:

-        Siyasi partiler, sendikalar, dernekler ve sivil toplum örgütleri başka bir siyasi parti, sendika, dernek ve sivil toplum örgütüne ait bina önünde basın açıklaması yapamazlar.

-        Basın açıklaması yapmak amacıyla herhangi bir yer ve noktadan başka bir yere kamu düzenini bozacak şekilde gösteri amaçlı toplu yürüyüş yapılamaz.

-        Basın açıklaması esnasında el il taşınabilir megafon vb. cihazlar haricinde ses yükselten cihazlar kullanılamaz, bu amaçla sabit platform kurulamaz.

-        Valilik ve Kaymakamlık binaları, Adliye binaları, İl ve İlçe Emniyet Müdürlüğü binaları, Polis Merkezi Amirlikleri, Askeri bina ve tesisleri ile Ceza İnfaz Kurumlarının içerisi, önü ve çevresinde, eğitim-öğretim kurumları, hastane ve sağlık kuruluşları ile ibadethanelerin içerisinde ve çevresinde eğitimi, sağlık hizmetlerini ve kişilerin ibadetlerini engelleyecek şekilde, diğer kamu kurum ve kuruluşlarının içerisinde, genel yollar, şehirlerarası karayolları ile cadde ve sokaklar üzerinde yaya ve araç trafiğini engelleyecek şekilde basın açıklaması yapılamaz.