Ermenek katliamının ayrıntıları ortaya çıktı: MİGEM asli kusurludur

Ermenek'deki maden faciasıyla ilgili düzenlenen iddianamenin ayrıntıları ortaya çıktı.

Ermenek maden ocağında yaşanan facianın Adli Tıp Kurumu raporunda 18 işçiden 7'sinin suda boğularak, 6'sının karbonmonotsit gazından zehirlenerek, 1'nin ağır genel beden travmasına bağlı dış kanamadan, 1'nin havasız kalmaya bağlı asfiksi sonucu öldüğü belirlendi. 3 işçinin de raporunun beklendiği belirtildi.

MİGEM ASLİ KUSURLUDUR
Cumhuriyet'in haberine göre, Facianın ardından gözaltına alınan 8 kişiden Has Şekerler Madencilik sahibi Saffet Uyar, ruhsat sahibi Ermenek Cenne Madencilik Şirketi Müdürü Abdullah Özbey, Ermenek Cenne Madencilik şirketi teknik nezaretçi Ali Uyar, aynı şirketin işletme müdürü Mehmet Zeybek, Has Şekerler Madencilik Limited Şirketi'nden işletme müdürü Yavuz Özsoy, tutuklandı. Has Şekerler Madencilikte görevli maden mühendisleri Cemile Karaca,Nuray Yetiş ve iş güvenliği uzmanı Engin Yetim de, adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı. Mehmet Zeybek ve Yavuz Özsoy, geçen şubat ayında adlı kontrol kararıyla tutuksuz yargılanmak üzere serbest kaldı. Facianın ardından hazırlanan bilirkişi raporunda Saffet Uyar ve Abdullah Özbey ile MİGEM (Maden İşleri Genel Müdürlüğü) asli kusurlu, diğer şüpheliler tali kusurlu bulundu.

62 ŞİKAYETÇİ VAR
Ermenek Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Ağır Ceza Mahkemesi’ne verilen iddianamenin de ayrıntıları ortaya çıkmaya başladı. 18 kişinin öldüğü facia ile ilgili madencilerin aileleri ve yakınlarından oluşan 62 kişi şikayetçi oldu. İddianamede aralarında olay anında madende bulunan diğer işçilerinde bulunduğu 45 kişi tanık olarak dinlendi. 

FACİANIN NEDENİ ESKİ OCAK
İddianamede, Has Şekerler Maden ocağının bulunduğu yerde 1994-1997 yılları arasında çalışmış olan Numune adlı ocak ile Has Şekerler Ocağının çakıştırılmış haritası MİGEM'den temin edilip, incelendiği belirtildi. Çakıştırılmış imalat haritasına göre 3’üncü başyukarının Numune Ocaktan kalan imalata çok yakın olduğunun anlaşıldığı, 4’üncü başyukarının giriş ve tepe noktalarında baskından kaçmaya çalışan işçilerin bir kısmının cenazelerinin bulunması ve 3’üncü başyukarının ise tamamen göçükle dolu olması, büyük taş ve kaya parçalarının bulunması, az miktarda su gelirinin devam sonucunda facianın 3’üncü başyukarından başladığı vurgulandı. İddianamede 3’üncü başyukarıda daha önce kömür göçmesi ve devamlı kömür kaymasına rağmen, mühendislerin tahkimat yapılıp, çalışmaya devam ettirdiği, sondaj ile kontrol yapmadıkları, kaza günü işçiler öğle yemeği yemek için madenin çeşitli bölgelerinde bulundukları sırada 3’üncü başyukarıdan suyun patladığı, işçilerden bazılarının kaçmaya başardığı ancak kaçamayan işçilerinde mahsur kalıp hayatlarını kaybettiği belirtildi.

ALARM SİSTEMİ OLMADIĞI İÇİN FACİA FARKEDİLEMEDİ

İddianamede, sabit gaz ölçüm istasyonunda Hidrojen Sülfür ölçen cihaz olmadığı vurgulandı. Ayrıca, Has Şekerler Maden Ocağında, yasal zorunluluk bulunmasına ve hayati öneme haiz olmasına rağmen, acil durumlarda ocağın derhal boşaltılmasını sağlayacak bir alarm tertibatının ocak içerisinde kurulu bulunmadığına dikkat çekildi. Alarm sistemi olmadığı içinde cak içerisinde suyun patladığı noktaya uzak mesafedeki bazı işçilerin kazanın ilk aşamasında olayın vehametini anlayamadıkları ve madenden hemen kaçmak yerine yerdeki yemek kaplarını toplama, olayı algılamaya çalışma ya da diğer arkadaşlarına haber verme endişesiyle vakit kaybettikleri, su patlamasının olduğu yere uzak mesafedeki işçilerden doğrudan çıkışa yönelenlerin kurtuldukları, tereddüt eden işçilerden bir kısmının ise, suların galerileri hızlıca ve büyük ölçüde doldurması nedeniyle ocak içerisinde mahsur kalarak hayatlarını kaybettiği anlaşıldığı yer aldı.