Ermenek Başsavcılığı: Enerji Bakanlığı görevini yapsa 18 işçi ölmeyecekti

Ermenek'te Has Şekercilik şirketine ait madende yaşanan "su basması" sonucu 18 işçinin can vermesiyle ilgili dava bugün görülüyor. Ermenek Başsavcılığı, Enerji Bakanlığı'nın MİGEM personeli için soruşturma izni vermemesi kararına itiraz etti: "MİGEM yaptırım uygulasaydı, facia önlenebilirdi."

Ermenek’teki maden faciasında 18 işçinin ölmesine ilişkin asli kusurlu görülen Maden İşleri Genel Müdürlüğü’nde (MİGEM) görevli 20 personel için Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca soruşturma izni verilmemişti. Ermenek Başsavcılığı karara itiraz etti.

İtirazda, “MİGEM üretimi durdurmak gibi yaptırımlara başvursaydı, faciadan önce buna neden olan eksiklikler ve mevzuata aykırı uygulamalar giderilmiş olacaktı” denildi. Savcılığın itirazı henüz sonuçlanmazken, Ermenek davasına bugün devam ediliyor.

OCAK HİÇ DENETLENMEDİ

Radikal'den İsmail Saymaz'ın haberine göre, Ermenek Cumhuriyet Savcıları Mehmet Demiralp ve Timur Çadırcı’nın 11 Haziran’da Konya Bölge İdare Mahkemesi’nde sunduğu itirazda, ilk olarak facianın nedenleri sıralandı. İlk neden olarak, ocakta geçmiş yıllardaki kazıları gösteren eski imalat haritaları temin edilmeden ve eski kazılar güncel haritalara işlenmeden çalışma yapılması gösterildi.

Acil durumlarda ocağın boşaltılmasını sağlayan alarm tertibatının olmaması ve 25 metrelik yeraltı sondaj makinesinin bulundurulmaması da temel etkenler olarak işaret edildi. Temel eksikliklerin Has Şekerler Maden Ocağı’nın faaliyete başladığı 28 Eylül 2009’dan facianın meydana geldiği 28 Ekim 2014’e kadar giderilmediği ifade edildi. Geçmiş yıllarda su baskınlarının olduğu ve teftişlerden önce, kaçak üretim yapılan alanların barajlanarak müfettişlerden gizlendiği anlatıldı. Müfettişlerin de ocağa ya hiç inmedikleri veya sınırlı bir alanı denetledikleri ifade edildi. 

EKSİKLİKLER GİDERİLMEDİ

Maden Kanunu’nun 29. maddesine göre MİGEM’in, faaliyetlerin can ve mal güvenliği açısından tehlikeye neden olabileceğini öngörmesi halinde faaliyeti durdurabileceği anlatıldı. 1 Temmuz 2014 tarihli teftişte, sondajla ilerleme uyarısı yapıldığı belirtilerek, faaliyetin durdurulması için Karaman Valiliği’ne yazı yazıldığı kaydedildi.

İşletmenin açılması için yapılan başvuru üzerine MİGEM’de görevli Can Yeşilyurt, Cumali Kalem, Barış Bilgen ve Yetiş Dursun’dan oluşan heyetin teftişte bulunduğu, hazırladıkları tutanakta, “Sondaj makinasının Cenne Linyit İşletmeleri tarafından alınarak, rödovansçı firmalar tarafından kullanılması” notu düştüğü ve ardından madenin tekrar açıldığı belirtildi. Üretimin de durdurulması dahil olmak üzere, “gerekli yaptırımların tatbiki neticesinde ocaktaki söz konusu eksikliklerin ve mevzuata aykırı uygulamaların kazadan önce giderilmesinin imkan ve ihtimal dahilinde olduğu” belirtildi.

HARİTALAR ÇAKIŞSA FACİA GÖRÜLECEKTİ

MİGEM’in eski Numune Ocağı ve Has Şekerler Ocağı’nın imalat haritalarını uhdesinde bulundurduğu anlatılarak, “MİGEM tarafından, haritalar üzerinde basit bir çakıştırma işlemi neticesinde tespiti mümkün olmasına rağmen Has Şekerler’in Numune’nin eski imalatına tehlikeli şekilde yaklaştığının, hatta belli noktalarda iki ocağın iç içe geçmiş vaziyette olduğunun fark edilmediği ya da bu durumun göz ardı edildiği anlaşılmıştır” denildi. Buna rağmen 20 görevli hakkında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından soruşturma izni verilmediği ifade edildi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 9. maddesinde MİGEM’in görevinin “Faaliyetlerin iş güvenliği ve işçi sağlığı ilkelerine uygun yürütülmesini takip etmek” diye tarif edildiğini vurguladı. Dilekçede, “MİGEM’in de iş sağlığı ve güvenliği yönünden yetki ve sorumluluğu bulunmakta olduğu” vurgulandı.

SORUŞTURMA İZNİ İSTENDİ

Ayrıca imalat haritalarının sadece MİGEM’e gönderildiği vurgulanarak, “Haritaların usulüne uygun düzenlenip düzenlenmediğini kontrol etme yükümlülüğünün MİGEM’de olduğu değerlendirilmektedir. MİGEM’in böyle bir sorumluluğunun bulunmadığının kabulü halinde imalat haritaları ve ruhsat sahibi ya da rödovansçı denetimsiz kalmış olacaktır ki can ve mal güvenliği açısından hayati bir konu olduğu soruşturmamıza konu olaydan açıkça anlaşılmaktadır” denildi.

Bu nedenle 20 kamu görevlisi hakkında “görevini kötüye kullanmak” suçundan soruşturma izni verilmesi istendi.