Erdoğan’ın sarayı artık katmerli kaçak

Atatürk Orman Çiftliği alanlarında üst ölçekli kararları veren “1/10.000 Koruma Amaçlı Nazım İmar Planları”, Ankara 5. İdare Mahkemesi tarafından oybirliği ile iptal edildi. Artık Cumhurbaşkanlığı Sarayı katmerli kaçak.

Ankara 5. İdare Mahkemesi, Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ) alanlarında üst ölçekli kararları veren ““1/10.000 Koruma Amaçlı Nazım İmar Planları”nı oybirliğiyle iptal etti. Böylece AOÇ’de yapılan Cumhurbaşkanlığı Sarayı ve Ankapark ile bağlantı yolları ve kavşakların tamamının “kaçak” statüsü pekişti.

‘KATMERLİ KAÇAK’

Bugün bir basın toplantısı düzenleyerek kararı değerlendiren TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi Başkanı Tezcan Karakuş Candan, hukuksuzluğun peşini bırakmayacaklarını vurguladı.

Mimarlar Odası Ankara Şubesi Başkanı Tezcan Karakuş, Mimarlar Odası Yönetim Kurulu üyeleri Ali Atakan, Namık Kemal Kaya ve Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Özden Güngör'ün birlikte düzenlediği basın toplantısına  Başkent Dayanışması bileşenleri  ve Makina Mühendisleri Odası Ankara Şubesi, oda yöneticileri ve  sanat örgütleri, destek verdi.

Tezcan Karakuş Candan kararla ilgili, “Atatürk Orman Çiftliğinde yapılan Kaçak Saray, Ankapark, 40 metrelik yollar, bağlantı yolları, kavşakların hepsi  bu kararla katmerli kaçak haline gelmiştir. Bu ülkeyi yönetenler 2014 Mart ayından beri  hukuka uymuyorlar, katmerli görevi ihmal var. Haklarında bir kez daha suç duyurusunda bulunacağız” dedi.

‘ÇÖZÜMÜ BİZ ÜRETECEKSEK, SEN NİYE BELEDİYE BAŞKANISIN’

“Mahkeme kararını  detaylı şekilde değerlendirerek, dava metinlerini ve davalık olduğumuz, bu ülkeyi yönetmekle yükümlü olan kurumların savunmalarını herkesin okuması gerekir, ortada ibretlik bir durum var” diyen  Candan, sözlerini şöyle sürdürdü:

Atatürk Orman Çiftliği'nde  davalık olduğumuz 5 kurum, Ankara Büyükşehir Belediyesi,  Kültür ve Turizm Bakanlığı, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Başbakanlık ve TBMM'dir. Davadaki savunmaları okudukça Türkiye'nin içerisine düşürüldüğü acze üzülmemek elde değil. Büyükşehir Belediyesi savunmasında, AOÇ alanında yapılan planların fikir projesi kapsamında olduğunu belirtiyor ve davacı tarafların, sorunların çözümüne yönelik öneri sunması, yani plan yapmasını istiyor. Büyükşehir Belediyesine ve Belediye Başkanına  o zaman sormak lazım, planları ve çözüm önerilerini biz yapacaksak, siz neden  bu işleri yapmakla görevli belediye başkanı olarak o makamı işgal ediyorsunuz? Fikir projesi ise konu,  Mimarlar Odası Ankara Şubesi ve meslek odalarının birlikte açtığı AOÇ alanlarının yeniden kamusallaştırılması kent düşleri fikir proje yarışmasını takip etmesini isteriz.

‘KÜLTÜR BAKANLIĞI'NIN DÜNYADAN HABERİ YOK’

Candan sözlerini “Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın savunması, bu ülkenin doğal ve tarihi varlıklarını kimlere emanet ettiğimizin içler acısı durumunu ortaya koyuyor. Bakanlık ya ne yaptığının farkında değil ya da bir görme sorunu var. Kaçak Saray, Ankapark, AOÇ'de yükseliyor. Yollarla 1. derece doğal ve tarihi miras, parçalanıyor, alanda bir uygulama yapılmaması gerekir , siz niye dava açıyorsunuz diyor Bakanlık. Pes vallahi” diye sürdürdü.

‘BAŞBAKANLIK KENDİSİNİ İHBAR EDİYOR’

Başbakanlığın müdahil olduğu davada yapılan savunmada, Başbakanlığın “orada yapılaşma zaten olmamalı” diyerek kendisini ihbar ettiğini vurgulayan Candan,  “Benim güzel ülkem kimler tarafından yönetiliyor. AOÇ dava metninde ülkeyi yönetenlerin aczi, görevlerini nasıl ihmal ettikleri nasıl kayıtsız kaldıkları ortaya çıkıyor. İbretlik  ve ders niteliğinde olan 31 sayfalık  bu kararın herkes tarafından okunması gerekiyor. AOÇ dava metni ayna işlevi görüyor” şeklinde konuştu.

Atatürk Orman Çiftliği alanlarında, Kaçak Saray, Ankapark ve yollar gibi işlemlere dayanak gibi gösterilen bu mahkeme kararı ile ilgili Ankara 5. İdare Mahkemesi  2014 Mart ayında  yürütmeyi durdurma kararı vermiş, bunun karşısında dönemin Başbakanı olan Recep Tayyip Erdoğan, “Gücünüz yetiyorsa gelin yıkın” demişti. Erdoğan’ın bu sözlerini hatırlatan Candan, “Cumhurbaşkanlığı şimdi de çıkıp  bu karar içinde  yine bizi doğrudan ilgilendirmiyor açıklaması yapacak mı? Anayasal çerçevede kalmak üzere ettikleri yemine uygun şeklide hareket  ederek hukuku uygulayıp Kaçak Sarayı boşaltacak mı? Büyükşehir Belediye Başkanı, Başbakan, Bakanlar Kurulu bu süreci, bu hukuku  görmezden gelmeye devam edecekler mi? Bu ülke yönetimi bu hukuksuzluğu ile Türkiye'ye zarar vermeye devam edecek mi? Bizim gidecek başka yerimiz yok, ayakkabı kutularında paracıklarımız yok, gemiciklerimiz yok, biz bu toprakları seviyoruz ve çıplak da olsa ayaklarımız burada toprağa basacak ve bu hukuk kuralları uygulanana kadar mücadelemiz devam edecek, AİHM davamıza çok önemli bir dayanak bu karar” dedi.