Erdoğan’ın ‘pehlivanları’: Daraltılmış kabinede sermayedar bakanlar olacak

24 Haziran seçimleri sonrası kabinenin daralacağı açıklanırken Erdoğan, DEİK Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada 'Kabinede iş dünyamızdaki pehlivanları da göreceğiz' dedi. Erdoğan konuşmasının bütününde 'sermaye dostu' kimliğinin altını kalın kalın çizdi.

“Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” kapsamında 24 Haziran seçimlerinin ardından bakan sayısının 21’den 14’e düşürüleceği, fiilen ortadan kalkan başbakan yardımcıları da dikkate alındığında kabinedeki bakan sayısının 26 kişiden 14’e ineceği bugünkü haberlerde yer aldı. Ardından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada kabineye Meclis dışından isimleri almanın mümkün olacağına işaret ederek “iş dünyamızdaki pehlivanları” da göreceğiz dedi. 

‘ŞİRKET’ HÜKÜMET ‘SERMAYEDAR’ BAKAN

AKP daha önce yaptığı bir düzenlemeyle Meclis dışından bakan yardımcıları atamıştı. Bu atamalarda da tercih yine “iş dünyası”ndan yana olmuştu. Söz konusu bakan yardımcılarının “performansı” hakkında doğrudan bilgi bulunmuyor. Ancak bakan yardımcısı atamaları dışında bakanlıkların şirket faaliyet raporlarına benzeyen yıllık performans değerlendirme raporları hazırlaması, strateji belgelerine misyon, vizyon gibi bölümlerin eklenmesi, bakanlar ve bürokrasinin sermaye gruplarıyla ilişkilerindeki “emre amadelik” düzeyi gibi gelişmeler “şirket” hükümet konusunda çok yol alındığına işaret ediyor. Erdoğan’ın ülke için “şirket”, kendisi için de “CEO” benzetmesi yaptığı düşünüldüğünde “sermayedar bakan” tercihi de şaşırtıcı görünmüyor. 

NE TÜRKİYE İÇİN İLK NE DE DÜNYADA TEK

Aslında kabinede sermayedar bakan bulunması da yenilik içermiyor. Cavit Çağlar, Jefi Kamhi, Yalım Erez gibi isimler AKP iktidarından önceki hükümetlerden akla gelen “iş dünyasından transfer” bakanlar. Demirel’in geleneğini Tayyip Erdoğan da Ali Coşkun, Kemal Unakıtan gibi isimlerle devam ettirdi. Özellikle Sanayi, Ekonomi, Maliye bakanlıklarına sermayedarların atanması sermaye sınıfının çıkarlarının daha doğrudan temsil edilmesinin yanısıra “iş takipçiliği” ve rant istismarı açısından da “özel örnekler”in ortaya çıkmasına yol açmıştı.

Dünyaya bakıldığında ise Trump ve Putin’in kabinelerinde sermayedar dostlarına, yakınlarına yer verdikleri görülüyor. 

Erdoğan’ın “sermayedar bakan” atama vurgusu, iki konunun altını çizmesi açısından anlam taşıyor. Öncelikle daraltılmış kabinede sermayedarların yer alacak olması, “uzmanlaşma”dan ziyade temsilin öne çıkacağına işaret ediyor. Ayrıca Erdoğan, “Bugüne kadar hep iş adamlarımızla birlikte geldik, bundan sonra da yolumuza iş adamlarımızla birlikte devam edeceğiz” sözleriyle de pekiştirerek “sermaye için varım” hatırlatması yapıyor. 

Erdoğan seçim çalışmalarına “sermaye dostu” kimliğinin altını kuvvetli bir şekilde çizerek başlamış oldu.