Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Latin Amerika ülkeleri ziyaretinin son durağı Meksika'nın başkenti Meksiko'da bir konuşma gerçekleştirdi.

Konuşmasında ABD’de öldürülen üç müslüman öğrenciden bahsederek ABD başkanı Obama’ya "Ben, Sayın Obama'ya sesleniyorum, 'Neredesin Başkan' diyorum. Dışişleri Bakanına, Biden'e sesleniyorum, 'Neredesiniz' diyorum. Biz siyasiler, ülkemizde işlenen cinayetlerden sorumluyuz. Tavrımızı ortaya koymak zorundayız. Çünkü halk size oylarını verirken 'Benim can güvenliğimi, mal güvenliğimi sağlayacaksın' diye veriyor. Eğer siz, bu tür bir olay karşısında sessiz kalırsanız dünya da size her zaman sessiz kalacaktır” dedi.

Erdoğan'ın Meksika'daki konuşmasındaki kullandığı bu ifadeler akıllara, Haziran Direnişi sırasında yaşamını yitiren gençlerle, polisin attığı gaz fişeği sonucu hayatını kaybeden Berkin için sarfettiği çirkin ifadeleri getirdi.

Erdoğan, Berkin’in yaşamını yitirmesinden bir hafta sonra gittiği Gaziantep’te miting sırasında Berkin’e terörist demiş ve çirkin sözlerini sürdürmeye devam etmişti.

Berkin’in hayatını kaybetmesinden sonra Erdoğan şöyle konuşmuştu:

"Geçenlerde İstanbul'da bir cenaze yaşandı. Maalesef terör örgütlerinin içine aldığı, terör örgütlerinin içinde ne yazık ki yüzü poşulu, eline sapan verilmiş, cebinde demir bilyelerle olan bir çocuk orada maalesef bir biber gazına muhatap oluyor. Polis, orada yüzü poşulu, elinde sapanla, demir bilyeleri savuran o kişinin kaç yaşında olduğunu nereden ayıracak? Ama bu Kılıçdaroğlu her zamanki gibi yalanını söylüyor, 'ekmek almaya giden çocuk' diyor. Dürüst ol, dürüst. Ne ekmek alması ne alakası var?"