Erdoğan, seçim tarihini cuma namazı çıkışında açıkladı: 1 Kasım

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Cuma namazı çıkışında seçim tarihini "1 Kasım'da inşallah Türkiye tekrar seçimi yaşayacaktır" sözleriyle açıkladı. Erdoğan, "Bu topraklar bundan sonra da şehit kanlarıyla yoğrulmaya devam edecek" dedi.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Cuma namazı çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Çözüm sürecinin durması ve yaşanan çatışmalara değinen Erdoğan, HDP'ye suçlamalarda bulundu.

Çözüm sürecine gelinen noktayı anlatan Erdoğan, "Demokratik açılım olarak bu süreci başlattık, ondan sonra aldığımız mesafeyle bunu biliyorsunuz Milli Birlik ve Kardeşlik Projesine dönüştürdük. Geldiğimiz noktadan sonra yaptığımız bütün istişarelerle bunu çözüm süreciyle taçlandıralım istedik. Buna karşı çıkanlar olduğu gibi sahiplenenler de oldu. Güneydoğu'daki halkımız bunu sahiplendi. Buradaki gayemiz, 78 milyonun kardeş olduğu bir yapıyı tesis etmektir. Bunlar benim başbakanlık dönemimde yürüyen süreçlerdir" dedi.

"7 HAZİRAN SEÇİMLERİ BİR UMUTTU"

"7 Haziran seçimleri aslında bir umuttu" ifadesini kullanan Erdoğan, "Öyle oldu ki 7 Haziran'dan sonra arzu edilmeyen çok çok çirkin olaylar, demokrasinin çok daha güzel hale gelmesi beklenirken tam aksi olaylar oldu. Bunun öncesi ve sonrasında, 6-7-8 Ekim olayları bu sürecin en talihsiz gelişmeleriydi. 50 vatandaşımız öldü. Burada bir şey dikkati acımasızca çekiyordu. Öldürülen vatandaşlarımız da öldürenler de Kürttü. Bunları sokaklara çeken de baktığınızda bölücü terör örgütünü arkasına alan bir siyasi partinin eş başkanıydı" diye konuştu.

DEMİRTAŞ'A SUÇLAMALAR 

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'a suçlamalar yönelten Erdoğan, şunları söyledi: 

"Buna bazı egemen güçler çok ciddi destek verdiler. Gerek medyada gerekse bazı sermaye çevrelerinde alladılar pulladılar, zaman geldi eline saz verdiler. Bu işler çok farklı noktaya geldi. Diyarbakır'da Yasin Börü yakıldı, camdan atılarak üzerinden arabayla geçildi. Bu gerçekleri görmezden geldiler. 7 Haziran ve sonrasındaki süreçte, 'hadi parlamento' dedik, 'orada devam eder' dedik. Ama ne yazık ki bu süreç parlamentoda devam etmedi. Tam aksine şiddet tırmandı, bölücü terör örgütü çok daha farklı, içeriden dışarıdan ülkemizi bölme gayretlerine girdi. Şu anda gelinen noktada artık sabır, sabır, sabır ben şunu söylemek zorunda kaldım: 'Çözüm süreci buzdolabındadır'. Bundan sonra devlet üzerine düşeni yapmak zorundadır. Tüm güvenlik güçlerimiz başta TSK, emniyet teşkilatımız elimizden ne geliyorsa bunu sonuna kadar yapmak zorundayız. Buralarda taviz veremeyiz."

Halka da çağrı yaparak, aralarındaki "bölücü terör örgütü mensuplarını ayıklamalarını" ve bu kişileri güvenlik güçlerine bildirmelerini isteyen Erdoğan, PKK'nın Güneydoğu Anadolu'daki eylemlerini hatırlattı ve "Bunların benim Güneydoğu'da yaşayan vatandaşlarımın derdiyle dertlenmek gibi dertleri yok. Bunların tek derdi karışıklık yaratmak" dedi.

"TAKIYYE YAPIYORLAR"

PKK yöneticilerinin "Biz bölücü değiliz" şeklindeki açıklamalarına da değinen Erdoğan, "Bunların hepsi yalan, tam manasıyla bölücüdürler, takiyye yapıyorlar, kendilerini gizliyorlar. Maalesef bu ülkenin evlatlarını da birbirine düşürmenin gayreti içerisindedirler. Biz burada yapılan operasyonlarla gereken adımları atıyoruz. Tabi burada canımız çok yanıyor, şehitlerimize Allah'tan rahmet, anne ve babalarına başsağlığı diliyorum" dedi.

"BU TOPRAKLAR BUNDAN SONRA DA ŞEHİT KANLARIYLA YOĞRULMAYA DEVAM EDECEK"

Bu mücadelede "şehitlerin kaçınılmaz" olduğunu söyleyen Erdoğan, "Bu işten Allah'ın izniyle zaferle çıkacağız. Çıkınca da bütün şehitlerimiz tarih boyunca hayırla yadedilecek" diye konuştu.

İstiklal Marşı'nın "Şüheda fışkıracak bu toprağı sıksan şüheda" dizesini tekrarlayan Erdoğan, "Bu topraklar şehit kanlarıyla yoğrulmuştur, bundan sonra da yine şehit kanlarıyla yoğrulmaya devam edecektir. Bizim askerimizin de polisimizin de bir amacı gayesi vardır, o da bu ülkenin birliği, bütünlüğü, huzurudur" şeklinde konuştu.

Erdoğan bazı gazetecileri de, "Köşelerinden yazdıkları yazılarla bu milletin huzuruna bozmaya gayret edenler de bilmlelidir ki, bu millet onları da lanetliyor" diye hedef aldı.

"BEŞTEPE'Yİ TANIMIYORUM DİYENİ BEŞTEPE'YE NİYE ÇAĞIRAYIM Kİ..."

"Şu anda seçim sürecine giriyoruz" diyen Erdoğan, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na hükümet kurma görevi vermemesine yönelik eleştirilere şöyle yanıt verdi:

"Yetki alanlarımı biliyorum ve bunları sonuna kadar kullanmak zorundayım. Zaman kaybetmenin peşinde olmadım, olmayacağım. Ben en fazla milletvekili olan partinin genelbaşkanına görevi verdim. İki partiyle süreci yürüttüler. 'Anamuhalefet partisine görev verilmeli?' Tamam da 'Ben Beştepe'yi tanımıyorum, Beştepe kaçaktır, Beştepe'ye gitmem'... Bütün bunları söylerken, ben Beştepe'yi tanımayanı, adresini bilmeyeni niye Beştepe'ye çağırayım ki?"

"1 KASIM'DA TÜRKİYE İNŞALLAH SEÇİMİ YAŞAYACAKTIR"

"Cumhurbaşkanı anayasaya göre ülkeyi seçime götürebilir mi?" sorusunu soran Erdoğan, şöyle devam etti:

"Götürebilir. Bunlar maddede çok açık olarak var. Pazartesi 45 günün sonu. Bunun sonunda da Meclis Başkanıyla bir görüşme daha yapacağım, ondan sonra da hayırlısıyla ülkemizi bir erken seçime götüreceğiz. Götürürken de önemli olan bir şey daha var. Kimi görevlendirirsem, görevlendireceğim kişi de seçim hükümetinin parlamento içinden ve gerekirse dışından da almak suretiyle kabineyi oluşturur ve seçime gideriz. Şu andaki süreç budur. Seçim güvenliğile ilgili de bütün tedbirler alınıyor. Şu anda Yüksek Seçim Kurulu tarafından açıklanan tarih 1 Kasım, 1 Kasım'da da Türkiye inşallah, ben tekrar seçim diyorum, tekrar seçimi yaşayacaktır."