Erdoğan: O basın kuruluşları savcı Kiraz'ın şehit edilmesine ortak oldular

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, savcı Mehmet Selim Kiraz'ın rehin alındığı fotoğrafları yayımlayan gazeteleri hedef alarak "O basın kuruluşları savcı Kiraz'ın şehit edilmesine ortak oldular" dedi.

Erdoğan bitmek bilmeyen muhtarlar toplantılarına devam ediyor. Beştepe'deki Cumhurbaşkanlığı sarayı'nda gerçekleşen toplantıda konuşan Erdoğan, savcı Mehmet Selim Kiraz'ın rehin alındığı fotoğrafı yayımlayan gazeteleri hedef tahtasına oturttu.

Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda gerçekleşen toplantıda konuşan Erdoğan, savcı Mehmet Selim Kiraz'ın rehin alındığı fotoğraflara ilişkin olarak "Bana göre, o basın kuruluşları savcı Kiraz'ın şehit edilmesine ortak oldular" ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin muhtarı olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yaptığı konuşmanın satır başları şu şekilde:

Fenerbahçe’ye yapılan silahlı saldırıyı da huzurlarınızda şiddetle kınadığımı ifade etmek istiyorum. Saldırıda yaralanan otobüs şoförümüze Allah’tan acil şifalar diliyorum.

Fenerbahçe spor kulübümüze, sporcularımıza, taraftarlarımıza ve tüm milletimize geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum. Futbolun da esası centilmenliktir. Şiddetin hele hele silahlı saldırının olduğu yerde spor bitmiş yerine vandallık gelmiş demektir. Vandallık yapanlar kendi takımlarına değil tüm ülkeye ihanet ettiklerini bilmelidirler. Bu tür hadiselere karşı, gerek kulüplerimizin ilgili kurumlarımızın gerekli tedbirleri en kısa zamanda alacaklarına inanıyorum. Bu olayla ilgili de içişleri bakanlığımız yoğun bir çalışmayla şu anda kısmı olarak bazı delilleri ele geçirmenin yanında, bazı emarelerde gözaltında, bunlarla ilgili çalışmalar devam ediyor.

'BEN TÜRKİYE'NİN MUHTARIYIM'
Mahallesi ile mahalle halkı ile irtibatını kesmiş bir muhtar düşünülebilir mi? Ben de bunları Türkiye muhtarı olarak yapmanın gayreti içerisindeyim. Bunun için beni eleştireceklerse varsın eleştirsinler. Hiçbir iş yapamayıp bu eleştirilerden uzak kalmaktansa, çalışıp eleştirilere göğüs germeye devam edeceğiz.

'BASIN YAYIN KURULUŞLARINI KINIYORUM'
Mehmet Selim Kiraz odasına giren iki terörist tarafından şehit edildi. Öncelikle bu alçakça saldırıda şehit edilen savcımıza cenabı Allah'tan rahmet diliyorum. Şüphesiz bu olay bir çok bakımdan üzerinde durulması, dersler çıkarılması gereken bir hadisedir. Bir kısım basın yayın kuruluşlarının bu hadiseyi insanlığa ahlaka vicdana hakka hukuka sığmayacak şekilde verdiklerini ifade etmek isterim. Mağdurun değil teröristlerin yanında yer alan bu basın yayın kuruluşlarını şiddetle kınıyorum. Sayfalarını ve ekranlarını teröristlerin propagandalarına açan kuruluşlar, savcımızın şehit edilmesine ortak olmuşlardır.  Teröristlerin bu eylemdeki amacının asla intikam olmadığı ortadadır. Bu savcımız, eyleme konu edilen failleri bulmaya çalışan, önemli mesafe kaydeden birisidir. Savcımızı öldürmenin eyleme konu edilen olayın aydınlığa kavuşturulmasına hizmet etmeyeceği de açıktır, ortadadır. Bu hadisenin amacı hadisenin karanlıkta kalarak, terör örgütlerinin meseleyi propaganda olarak kullanılmasını temin etmektir.

'BU BASIN YAYIN KURULUŞLARI AYNI AMACA HİZME EDİYOR'
Basın yayın kuruluşları da bilinçli olarak aynı amaca hizmet ediyorlar. Demokrasinin hak ve özgürlüğünün beşiği olarak kabul edilen batı ülkelerinde böyle bir duruma asla şahit olamazsınız. Kapılarına anında hukuk eliyle kilit vurulur. Türkiye’de çok yanlış bir durum var. Batı ülkelerinin de çifte standardını çok iyi biliyoruz. Kendi ülkelerinde en küçük bir harekete izin vermeyenler, sözüm ona demokrasi özgürlük adına hemen karşımıza dikiliyorlar.

Demokrasinin hak ve özgürlüklerin beşiği olarak kabul edilen batı ülkelerinde böyle bir duruma asla şahit olamazsınız. Bu ülkelerde terörün ve teröristin propaganda aracı haline dönüşen basın yayın kuruluşlarının kapısına anında hukuk eliyle kilit vurulur.

'ELİNE BİR TANE BASIN KARTI UYDURMUŞ DOLAŞANLAR'
Geçen geldiler ve içerdeki basın mensuplarının serbest bırakılması konusunu görüştüler. Dedim sizin basın mensubu dediklerinizin kim olduğunu biliyor musunuz? Bunlar polis bekçi katilidir, bunlar bankamatik soyguncusudur. Eline bir tane basın kartı uydurmuş dolaşanlar bunlar. Bunların mahkumiyetleri kesilmiş. Asker öldürmüşler, bomba atmışlar. Gazeteci diye bunları sıfatlandırıyorsunuz. Bunları malzeme olarak kullanıyorsunuz. Var mı başka diyeceğiniz dedim, hiçbir şey söyleyemediler. Tabi döndüler, aynı şeyleri yazdılar çizdiler. Kardeşlerim artık bu oyunları hep  birlikte bozacağız. Şu anda yaşanan olayda ben bir açıklama yaptım. Yurtdışından geliyordum. Dedim ki ‘adalet saraylarına adliyelere giren tüm insanlar, buna avukatlar da dahil. Hepsi aranmalıdır’ dedim.

'TERÖRİSTE ÇİÇEK ÇOCUK MUAMELESİ YAPIYORLAR'
Teröriste çiçek çocuk muamelesi yaparak asıl niyetlerini amaçlarını ifşa ediyorlar. Türkiye bu anlayışla yoluna devam edemez. Bu konuda mutlaka en azından batı ülkelerindeki standartlarına yakın bir uygulamayı bizde hayata geçirmeliyiz. Batıdaki güya basın meslek kuruluşları, insan hakları örgütleri tarafından hapisteki gazeteciler diye sürekli önümüze çıkartılanlar, işte bu tür teröristlerdir.

'HERKES ARANACAK'
Romanya’dan dönerken “Adalet saraylarına giren tüm insanlar aranmalıdır” dedim. Bizi arayamazsanız ifadeleri kullandılar. Bağlı oldukları baro “Biz buna müsaade etmeyiz” dedi. Herkes aranacak, aranmalıdır. Avukatlar aranmaktan neden çekiniyor? Ey baro başkanı, sen de teröristlerle telefonla görüştün, hangi neticeydi aldın? Senin sözün çok dinleniyor, bir netice alsaydın... Senin yaptığın hareketler eski Türkiye’deydi. Sen bütün avukatları temsil etmiyorsun, yargı adının bir bölümünü temsil ediyorsun.

Bizler bir şeye inanıyorsak bunun hakkını vereceğiz. Sen avukat mısın, dürüst müsün, tamam niye aranmaktan çekiniyorsun? X-rayden geç iş olsun bitsin. Vatandaş ne diyor, güvenlik güçleri görevini yerine getirmedi diyor, aramadı diyor. Hakikaten öyle. Sahte bir cübbe koltuğunun altında, bir diğerinin elinde şemsiye. İçeri giriyorlar, altı kat yukarı çıkıyorlar.

'ARTIK YENİ TÜRKİYE VAR'
Ey baro başkanı, sende telefonla görüştün teröristlerle? Hangi neticeyi aldın? Hiçbir netice alamadın. Hani senin sözün çok dinleniyordu ya, alsaydın ya bir netice. Bu terörist terörist, bunu bileceksin, bunu göreceksin. Sende bulunduğun makam sebebiyle gazetelere çarşaf çarşaf ilan vererek ürkütemezsin.

Senin yaptığın hareketler eski Türkiye’deydi, artık yeni Türkiye var. sende bütün avukatları temsil etmiyorsun, yargı oylarının da üçte birini temsil ediyorsun. Adeta yargı adına konuşuyorum havasına da girme. Bunları milletçe çok iyi bilmemiz lazım.