Erdoğan-Gül görüşmesinden ayrıntılar

Erdoğan-Gül görüşmesine dair detaylar ortaya çıktı. Gül’ün “Meselelerimizi çözmek için kenetlenmemiz lazım. Vaktimizi kavgayla, gürültüyle değil, ülkenin meselelerini çözmek için harcayalım” dediği ileri sürüldü.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bir önceki Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'le yaptığı görüşmenin detayları ortaya çıktı.

Buluşmanın "muhalif" olarak gösterilen Bülent Arınç, Hüseyin Çelik, Suat Kılıç, Nihat Ergün, Sadullah Ergin gibi isimlerin yeni bir siyasi oluşum başlatacakları ve bu oluşumun başında Gül’ün bulunacağının öne sürüldüğü bir dönemde gerçekleşmesi dikkat çekmişti.

Habertürk'ün haberine göre, Haziran'dan bu yana Erdoğan ve Gül, biri Gül’ün el ameliyatı sonrası olmak üzere 2 kez telefonla, 1 kez de yüz yüze görüştü. İkili, Erdoğan’ın İstanbul Kısıklı’daki evinde de bir araya geldi ancak bu görüşme basına yansımadı. 

Gül, önceki gün Erdoğan’ın özel kalemi aracılığıyla yaptığı davet üzerine hem yeni konutu için “Hayırlı olsun” demek hem de görüş alışverişinde bulunmak için Ak Saray’a gitti. Görüşmenin şekli kadar, içeriği de merak edildi. İkilinin, iç ve dış siyaset, terörle mücadele, Rusya, Suriye, Irak, mülteci meselesi, ekonomi başta olmak üzere her konuyu konuştukları aktarıldı. 

ARINÇ KONUŞULDU

Görüşmede Arınç ve Hüseyin Çelik’in eleştirileri, yeni oluşum söylentileri de konuşuldu. Gül’ün yakın çevresi “Beyefendi, Bülent Bey’i de Tayyip Bey’i de çok sever. Bu yaşananlara çok üzüldü” derken, birlik ve beraberlik mesajı vererek adeta akil adam rolü üstlenen Gül’ün, Türkiye meselelerine kafa yorduğu ancak kimseden rol çalma, çelme takma niyeti olmadığı" ifadeleriyle görüşmeyi aktardı.

Gül’ün “Meselelerimizi çözmek için kenetlenmemiz lazım. Vaktimizi kavgayla, gürültüyle değil, ülkenin meselelerini çözmek için harcayalım” dediği, bu mesajı Arınç’a da ileteceğini vurguladığı, Gül ve Erdoğan’ın AKP’nin geleneğinde bu tür kavga görüntüleri olmadığını ifade ettikleri öğrenildi. 

Görüşmenin öncelikle insani olarak yorumlanması gerektiğini dile getiren kaynaklar, şu değerlendirmeyi yaptı: “Birbirlerinin fikirlerine çok önem verirler. Tayyip Bey Abdullah Bey’in görüşlerine, akil duruşuna, Abdullah Bey de Tayyip Bey’in devlet adamlığına, güçlü kişiliğine, cesaretine, pratikliğine çok önem verir.”