Erdoğan: Beni Sisi'yle çok barıştırmak isteyen var, kabul etmem

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ile kendisini barıştırmak isteyenlerin olduğunu belirterek 'Asla kabul etmem' dedi. 'Ey Batı' diyerek AB'ye seslenen Erdoğan 'Hani AB ülkelerinde idam yasaktı? Siz Sisi'nin davetine nasıl oluyor da icabet ediyorsunuz?' dedi. Konuşmasında Netanyahu'yu da hedef alan Erdoğan, Cemal Kaşıkçı cinayetini de…

soL - Haber Merkezi

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, Türkiye Diyanet Vakfı tarafından düzenlenen "5. Uluslararası İyilik Ödülleri" töreninde konuştu.

AB'ye "Ey Batı hani AB ülkelerinde idam yasaktı?" diye seslenen Erdoğan, "AB ülkelerinde idam yasak olduğu halde siz Sisi'nin davetine nasıl oluyor da icabet ediyorsunuz? O da bir katliamın düzenleyicisi. Samimi olsaydınız böyle bir idam mekanizmasını çalıştıran ülkenin davetine 'biz icabet etmeyiz' der oraya icabet etmezdiniz" diye konuştu.

Erdoğan kendisini Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ile barıştırmak isteyenlerin çok olduğunu belirterek "Beni Sisi ile çok barıştırmak isteyenler var, asla kabul etmiyorum, etmem de. Neden? İşte bunlardan dolayı. Neden? Halkının yüzde 52 oyunu almış olan bir Mursi'yi ve arkadaşlarını cezaevine mahkum eden bir antidemokratla karşı karşıya gelmem, onunla aynı masada oturmam" dedi.

"Son 7-8 senede bölgede vuku bulan hadiseler, yüz milyonlarca Müslüman'ın gözündeki perdeyi kaldırdı" diyen Erdoğan, "Üzülerek söylüyorum ama bu süreçte bazı Müslüman devletlerle beraber Batılı ülkeler Batılı kurum ve kuruluşlar gerçekten çok kötü bir imtihan verdiler. Sadece demokraside, hukukta ve adalette değil temel insanlık sınavından da sınıfta kaldılar" diye konuştu.

NETANYAHU'YA YANIT

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun sosyal medyadan yaptığı açıklamayı hatırlatan Erdoğan "İşte Netanyahu, Tayyip Erdoğan'ın ülkesinde gazeteciler cezaevlerindeymiş bundan dolayı çok rahatsız olmuş. Netanyahu, sen zalimsin zalim. Şu anda İsrail'de seçim var diye cezaevlerindeki binlerce çocuk, kadın, yaşlı bunları cezaevinde tutan sen değil misin? Onlara zulmeden sen değil misin? Eğer dünyada bir zalim aranacaksa ta kendisi sensin. Mukayesesi kabil olmayan birisisin. Utanmadan, sıkılmadan konuşuyorsun. Şu anda bizim mabetlerimize, Mescid-i Aksamıza postallarla girenler, senin askerin, senin polisin değil mi? Orada, din adamlarımızı dövenler sizin askeriniz, polisiniz değil mi? Bunu neyle izah edeceksin? Bu içerideki birkaç tane gazeteciye benzemez, bunun hiç izahı da olmaz. Ha bizi tahrik etmeye çalışıyorsan biz tahrik olmayacağız. Çünkü biz bu oyunlarla tahrik olmayacak kadar evrensel bir dinin mensuplarıyız. Bu oyuna gelmeyiz" ifadelerini kullandı.

CEMAL KAŞIKÇI CİNAYETİ

"İstanbul'da vahşice öldürülen bir Müslüman gazetecinin katli karşısında seslerini çıkarttılar mı?" diyen Erdoğan şöyle devam etti:

"Çıkartmadılar ve şimdi ses çıkartanlar malum ülke tarafından sürekli olarak dışlanıyor. İstediğin kadar dışla ama biz hak neyse bugüne kadar onu söyledik ve bizden o katliamın belgelerini isteyenlere de biz belgelerini verdik. 'Gelin' dedik, dinlettik, Amerika'sı, Japonya'sı, Fransa'sı, İngiliz'i, Suudi Arabistan'ın kendisi, hepsine bunları anlattık. 15 kişi iki uçakla buraya geliyor, İstanbul'a ve İstanbul'a gelen bu 15 kişi başkonsoloslukta bu katliamı yapıyor, nişanlısı kapıda. Veliaht Prens açıklama yapıyor 'Öbür kapıdan çıktı' diyor. Dışişleri Bakanı 'Yerli iş birlikçilerle bu uygulandı' diyor.

Açıklama yapıyorum, diyorum ki yerli işbirlikçi varsa o zaman bunu sen açıklamaya mecbursun ve şunu söylüyorlar 'Diğer kapıdan çıktı' ya bu akil baliğ olmamış bir çocuk mu? Dışarıda eşi bekliyor, eşine görünmeden veya eşini almadan gidiyor ve bu adam gazeteci, dünyanın tanınmış gazetecilerinden bir tanesi. Ya bunlar insanoğlunu herhalde enayi yerine koyuyorlar, böyle bir şey olabilir mi? Daha sonra 'Bunları biz yargılayacağız, gereği neyse bunu yapacağız' diyorlar. Kimseyi aldatamazsınız, Suudi Yönetimi bir defa bunun katillerinin o 15 kişi içinde olduğunu biliyor ve bu 15 kişi daha sonra 22'ye çıkarıldı, bunların içinde bu katillerin olduğu belli, 2 kere 2, 4 gibi belli ama biz takipçisiyiz, gerekirse uluslararası mahkemede de bu işin yargılanmasını takip edeceğiz."

Erdoğan konuşmasında şunları kaydetti:

'AB VERDİĞİ SÖZÜ TUTMADI'

"Suriyeli, Afganlı, Iraklı mültecilerden esirgedikleri şefkat ve merhameti FETÖ'cü alçaklara, YPG'li katillere göstermekten hicap duymadılar. Maalesef zulüm ve şiddetten kaçan sığınmacılar toplama kamplarına mahkum edilirken, adaletten kaçan FETÖ'cü darbeciler baş tacı edildi. 10 binden fazla Suriyeli çocuk, Avrupa'nın sokaklarında kaybolurken, teröristleri korumak için kapılarına nöbetçi polisler dikildi."

"Çok açık ve net söylüyorum, şayet bugün binlerce tır silah verilen YPG'li katiller, Suriye'nin kuzeyinde bir terör koridoru oluşturma hevesine kapılıyorsa bunun müsebbibi terör örgütlerine şaşı bakanlardır. 23 bin tır silah, mühimmat, araç, gereç Suriye'nin kuzeyine Irak'tan nakledilmiştir. Bunları kendilerine hep söyledik ama devamlı kaçıyorlar."

"Dünyada tüm dönor ülkelere yardım konusunda 1 numara milli gelire oranla ölçüldüğünde Türkiye'dir. Yaklaşık 3,5 milyon Suriyeli kardeşimize sadece kapımızı açmadık, bağrımıza bastık. Şu ana kadar 35 milyar doları aşmış vaziyette yaptığımız harcama. AB verdiği sözü tutmadı. Bize 1 milyar 710 milyon dolar ödeyecekti. Ama ödemediler."

"Bizler Türkiye olarak 2018'de 8,5 milyar dolarla oran ve miktar bakımından insani yardımlarda zirveye yerleştik."