Emniyet Ergenekoncu mu oldu?

Emniyet’in Başsavcılığa gönderdiği “Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması” raporunda Gülen Cemaati’yle ilgili yazılanları daha önce söyleyenler, Erdoğan’ın "savcılığını yaptığı" davalarda içeri atılıyordu.

Emniyet Genel Müdürlüğü, Gülen Cemaati’yle ilgili raporunu Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na iletti. Raporda Cemaat'e yöneltilen suçlamalardan bazılarını dile getirenler Ergenekon, Balyoz gibi davalarda yıllarca hapis yattı.

Emniyet’in “Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması” (FETÖ/PDY) başlıklı raporunda, “terörist örgütlenmelerin taktikleri” adı altında tuhaf bazı özellikler sıralanması da dikkat çekti.

‘AMACI DİNİ DUYGULARI İSTİSMAR ETMEK’

AA’nın haberine göre Emniyet, Fethullah Gülen Cemaati’nin amacını şöyle tanımladı: “Örgütün amacının toplumun dini duygularını istismar ederek, 'himmet' adı altında topladığı finans ile yurtiçi/yurtdışında faaliyete geçirdiği eğitim müesseseleri üzerinden amaç ve ilkeleri doğrultusunda yetiştirdiği öğrencilerini, elde ettiği finans ve siyasi gücünü, örgütsel menfaat ve ideolojisi çerçevesinde kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin tüm anayasal kurumlarını ele geçirmek, aynı zamanda uluslararası düzeyde büyük ve etkili siyasi/ekonomik güç haline gelmek olduğu, geçmişte örgüt içinde faaliyet göstermiş kişilerin beyanlarından anlaşılmaktadır.”

Ardından gelen şu cümleler, Emniyet’in her türlü örgütlenmeyi “terörist örgüt” tanımına dahil edebileceğini düşündürüyor. Emniyet raporu, “FETÖ/PDY örgütlenmesi, gizlilik, hiyerarşik yapılanma, pelür kağıtları ile haberleşme, özgeçmiş raporu verme ve kod adı kullanma gibi özellikleri ile yasa dışı terörist örgütlenmelerin taktiklerini kullanmaktadır” diye devam etti.

GÜLEN’İN MUTLAK OTORİTESİ VAR

Raporda Cemaat içinde Gülen ve örgüt yöneticilerinin mutlak otoritesi olduğu savunlarak, “Gülen başta olmak üzere, örgüt yöneticileri halka hitap ederken büyük bir tevazu sergilerken, örgüt içerisinde mutlak bir otorite ile hareket etmektedir” denildi.

Cemaat'in örgütlenme yöntemlerinin değişiklik gösterdiği, ancak temel amacın devlet kurumlarının ele geçirilmesi olduğu söylendi. Emniyet raporunda, “bu kapsamda FETÖ/PDY'nin, tabanında bulunan insanları istismar ederek, kaynak ve meşruiyet devşirdiği, öğrenci seçme ekipleri ile köy ve semtlerden topladığı gençleri, bünyesindeki vakıf, ışık evleri, okul ve dershane marifetiyle, ideolojisi doğrultusunda yetiştirerek, insan gücü elde ettiği” ifadelerine yer verdi.

‘YAPIYA BAĞLI İNSAN TİPİ YETİŞTİRMEYE ÇALIŞIYOR’

Raporda Gülen Cemaati’yle ilgili kullanılan şu ifadeler, Tayyip Erdoğan’ın “dindar nesil” sözlerini çağrıştırdı:

“Devlet modeline uygun bir paralel örgütlenme ile gizlice başta siyaset, mülkiye, adliye, maliye, askeriye ve emniyet olmak üzere devletin tüm kılcal damarlarına sızmaya; yurt, okul, dershane ve ışık evlerinde beyin yıkama metotları ile sorgulamayan, düşünmeyen, mutlak itaati esas alan yapıya bağlı insan tipi yetiştirmeye...”

‘SAHTE BELGE VE DELİL ÜRETEREK DEVLET KADROLARINI TASFİYE EDİYORLAR’

Raporda ayrıca Cemaat'in çeşitli sınav sorularını ele geçirerek kendi mensuplarının sınavlarda başarılı olmasını sağladığı, böylece Cemaat üyelerinin kamu kurumlarına ve etkin okullara girmelerinin yanı sıra, sahte belge ve delil üreterek Cemaatçi olmayanların soruşturmaya uğramasını, devlet kadrolarından tasfiye edilmelerini ve bu kadrolara Cemaatçilerin yerleştirilmelerini temin ettikleri yazıldı.

Raporda, "FETÖ/PDY'nin casusluk faaliyetlerini de kapsayan, organize bir örgüt" olduğu, örgüt içindeki ast-üst hiyerarşisinin askeri hiyerarşiden daha sistemli olduğu ifade edildi.