Basın açıklamasında kurulan masada bardaklar içinde pirinç, kuru fasulye, makarna, içine taş koydukları tencereyi gösteren işçiler "Bu zamla ancak tencere içinde taş pişer" dedi.
İşçiler, asgari ücretle çalışanlardan elektrik, su, doğalgaz parası alınmamasını, işe gidiş gelişlerde ulaşımın ücretsiz olmasını, eğitimden hiç para alınmamasını, eğitimin okul dışı giderlerinin devlet tarafından karşılanmasını, sağlık hizmetlerinin tümüyle parasız, çalışanların çocuklarını bırakabilecekleri parasız kreş talebinde de bulundu.
ASGARİ ÜCRET 1800 TL OLSUN
DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı konfederasyonlarının "Asgari Ücret 1800 TL Net" sloganı ile yüz binlerce işçiye ulaşmak üzere bildiriler hazıladıklarını ve bu bildirileri kentlerin meydanlarında, işyerlerinde dağıtacaklarını belirtti.
Sarı, "4 kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı 3500 - 4000 TL olarak açıklanmaktadır. Oysa asgari ücretin bugün geldiği durum 891 TL net şeklindedir. Sarayların, saltanatların, milletvekili maaşlarının bütçeden yüzde 100 pay almasına rağmen asgari ücretle çalışanların emeklerinin sömürülmesini kabul edilir bir durum değil. Biz işçiler çalışıyoruz, ekonomi büyüyor. Ekonomi büyürken biz alın teri döküyoruz. Çalışırken biz ölüyoruz. Biz sakatlanıyoruz, biz hastalanıyoruz. Madem Türkiye ekonomisi büyüyor, bizim aşımız, bizim ekmeğimiz neden büyümüyor? Büyümeden pay alsaydık, birilerini zengin ettiğimiz oranda zam alsaydık şimdi asgari ücret yaklaşık 1800 TL olurdu" dedi.