Direnişin 'Havva Ana'sı: Elimizden geleni ardımıza koymayacağız

Tüm Türkiye ondan bahsediyor. Kısa zamanda dalga dalga yayılan Yeşil Yol direnişinin belki de en büyük taşıyıcılarından, direnişçilerin Havva Anası hakkında çok şey yazılıp çizildi. Havva Ana Rabiye Özcan'sa yaşananları, direnişi soL'a anlattı.

Serdar Nazım Yüce

Karadeniz'in bir çok ilini, yaylalarını kapsayan Yeşil Yol projesine karşı birkaç hafta önce başlayan direniş tüm Türkiye'ye yayıldı. Bu hızın en önemli sebebi de Havva Ana'nın isyanıydı. Direnişçilerin koyduğu isimle hemen her medya organında kendisine genişçe yer bulan Havva Ana'nın yaşadığı köye, yaşına hatta gerçek ismine dair çokça iddia ortaya atıldı. Karadeniz'in asi kadını Havva Ana ise soL'a konuştu. 

Asıl adı Rabiye Özcan olan Havva Ana, 1958 doğumlu. 57 yaşındaki Rabiye Özcan Rize Çamlıhemşin'in Mikron Kavak köyünden. Doğma büyüme buralı olduğunu söyleyen Rabiye Teyze, köylerinin yaylasının Kavrun Yaylası olduğunu söylüyor. 

'SIRTIMIZDA TAŞIDIK TAŞLARI'
Rabiye Teyze'yi "kahraman" yapan görüntülerin çekildiği yerse Kavrun'un komşusu Samistal Yaylası. Adına birçok şarkı yapılan Samistal Yaylası'ndaki direnişi anlatıyor bize Rabiye Teyze, konuşmaya "elimizden geleni ardımıza koymayacağız" sözleriyle başlıyor:

"Ben o konuşmaları Samistal’da yaptım. Yaylamız farklı olsa da mücadelemiz aynı. Biz kardeşiz, yaylalarımız ayrı olsa da. Giresun’dan bu tarafa yaylaları birleştireceklermiş, biz kesinlikle buna karşıyız. Bu yolu Kavrun’dan geçirmek istediler. Biz Kavrun’da karşı koyunca Samistal’a gittiler. Samistal’a gittiklerini duyunca biz de peşlerinden... Gittik gördük ki, vali dozerle yolu kapattırmış. Orada art niyetimiz olsaydı, biz o dozeri yakıp yıkardık; yine de geçerdik. Ama biz o dozerin kenarına, sırtımızda taş taşıyarak, çimentosuz-harçsız duvar ördük. Arabalarımızı o şekilde geçirdik, hedefimize ulaştık."

Rabiye Teyze "Ben de çalıştım orada" diyor ve ekliyor: "Ne taşlar kaldırdım orada biliyor musun? Gerçekten bana he-man gücü geldi. Ben ben değildim yani."

'BU TUZAK' DEDİM
Dozer engelini geçtikten sonra yaylada gördüklerini anlatan Rabiye Teyze, "gidip gördük işte. Yola başlamışlar, 15-20 metre de ilerlemişler. Ben tabi orada delirdim. O makine bozulmuş, bu dozer bozulmuş... 'Bu makineler bozulmamış, bu tuzaktır' dedim" ifadelerini kullandı. Orada bu yaylaların birleştirilmesine karşı direnişe geçtiklerini vurgulayan Rabiye Teyze, "Hepimizin yaylasına yol vardır, yolsuz hiçbir yayla yok. Bu yaylaların birleşmesine biz razı değiliz. Bizim direncimiz bu. Başka da bir derdimiz yok" diye konuşuyor.

'EMEK VERECEKSİN ÖNCE'
Yeşil Yol'la kendilerine anlatılanların yaylacılık kültürüne darbe vuracağını da söyleyen Rabiye Teyze, "Yaylamıza gelen insanlar; torunlarımız, çoluk-çocuğumuz ve de turistler... Yüklerini alacaklar, çimenleri, çiçekleri koklaya koklaya bir yayladan bir yaylaya gezecekler. Terleyecekler, emek verecekler; yaylacılık budur" diyor.

Yeşil Yol'la AKP'nin neyi amaçladığını sorduğumuzdaysa "Yayla yaylaya neden bağlanacak? Bunca yıl bağlanmamış, bu saatten sonra bir çıkarları olmasa bağlarlar mı?" diyen Rabiye Teyze, valinin söylediği sözlerin hala etkisinde. Vali sözünü duyunca sesi bir anda yükselen Rabiye Teyze, "Valinin söylediklerine çok üzüldüm. Cinnet getirdim. ‘Üç-beş çapulcu karşı koyamaz buna. Biz bu yolu geçireceğiz’ dedi. Yahu sen kimsin, biz kimiz? Bizim sinirimiz attı bir kere, bakalım ne olacak" şeklinde konuşuyor ve ekliyor:

"O koltuğuna oturmuş, Çamlıhemşin neresi bile bilmiyor. Biz buranın havasıyla, suyuyla yoğrulduk. Ben 11 yaşında katırcılık ettim buralarda, at ile yük taşıdım. Sen kimsin ya? Sen benim sayemde o koltuğa kurulmuşsun. Sen bu insanları nasıl çapulcu edersin?

Bütün bunların sorumlusu, yolumuzu kesen validir. O nasıl bir ananın babanın çocuğudur, hiç mi toprağa ayak basmadı, hiç mi ormanda yürümedi? Ben onun yanına gideceğim. Yarın kaymakamın yanına, ertesi gün de valinin yanına. Onlara soracağım, 'bize nasıl çapulcu diyebildin' diye. Bizim halkımıza nasıl çapulcu diyebilir. Gelip bir kere gördü mü bizim buradaki mücadelemizi, çalışmamızı, zorluklarımızı, emeğimizi. Gelip bir kere sordu mu, siz nasıl yaşarsınız, neyle doyarsınız diye."


 

'TOPRAMIZA HÜKÜMETİNİ DE KURBAN EDERİZ'
Çocuklarının da köyde yaşadığını ve geçimlerini hayvancılıkla sağladıklarını belirten Rabiye Teyze, "keçi, tavuk, horoz, at, öküz; geçimimiz bunlarladır bizim. Bizim fazlasında gözümüz yok. Zaten olsaydı, şimdiye zengin olurduk" diyor. "Amaç yol değil. Bizim dağlarımız hazinedir. O hazinenin peşinde bunlar. Yayla yollarında onlarca eksik vardı, kıllarını kıpırdatmadılar. Şimdi birleştirmeye kalktılar" ifadelerini kullanan Rabiye Teyze, devletin daha önceki "icraat"larını anlatıyor: Burada Aşağı Kavrun var, Yukarı Kavrun var. Seneler önce aradaki yolu düzelttiler sözde. O sene hayvanlarımız yukarıdaysa aşağı inemedi, aşağıdaysa yukarı çıkamadı. Yazık günah bize, hayvanlarımıza."

Kendileri için bu toprakların her şeyden daha değerli olduğunu vurgulayan Rabiye Teyze "Biz, insanımıza, taşımıza, toprağımıza valiyi de, hakimi de, hükümetini de kurban ederiz" diyor.

KADINLARIN HAMURU KARADENİZ'DEN
Gönül Teyze'ye dün sorduğumuz soruyu bugün de Rabiye Teyze'ye soruyoruz. "Neden kadınlar hep en önde" dediğimizde Rabiye Teyze, "Ben sana bir şey anlatayım. Kahveden çıkmazlar, eve gelirler 'yemek niye yok' derler.  Buranın kadınlarının hamuru denizi gibidir" diyor.

Rabiye Teyze taleplerini de söylüyor:

"Eğer insansak, çocuğu, genci, yaşlısı; bu topraklara sahip çıkalım. Giresun’dan Artvin’e kadar, bütün yaylaların kendi yolu olacak, elektriği olacak. Devletten tek istediğimiz bu."

'HER ŞEYİ SATTIN DAĞLARIMIZI SATMA'
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın annesini de tanıdığını söyleyen Rabiye Teyze, "Annesi Tenzile'yle aynı masada da oturduk. Oğlu önce Başbakan oldu, şimdi Cumhurbaşkanı oldu. Bizim derelerimizi sattı, denizlerimiz satıldı, şimdi dağlarımızı satmasın. Biz çapulcu değiliz. Devlet de biziz, hakim de biziz, hükümet de biziz" diye konuşuyor.

Ayrıca hakkında çıkan söylentilere de isyan ediyor Rabiye Teyze: 

"Bana ne derler biliyor musun? CHP’den para almışım da o yüzden böyle konuşurmuşum. Ben ne CHP’den para yiyeceğim. Her şey para mıdır? Ben aç kalsam kimseden 5 kuruş istemem ki."