#direneğitim paneli: Gericiliğe cepheden karşı çıkmak gerekiyor

Dünya Çocuk Hakları Günü dolayısıyla #direneğitim tarafından bugün Şişli Kent Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Aydınlık bir gelecek her çocuğun hakkı" başlıklı panel yoğun bir katılımla gerçekleştirildi. Panelde, eğitimdeki dinselleşme, çocuk hakları ve laik eğitim mücadelesi başlıklarında tartışmalar yürütüldü.

Haber Merkezi

Bugün Şişli Kent Kültür Merkezi'nde düzenlenen panelin açılış konuşmasını #direneğitim sözcüsü Nazlı Can yaptı. Can, açılış konuşmasında #direneğitim'in nasıl mücadeleye başladığını ve bugün niye gericileşmeye karşı mücadele verdiğini anlatırken, panele, imam hatibe karşı mücadele eden Şişli Talat Paşa İlkögretim Okulu velileri ve Kartal velileri de katıldı.

CİHANER: GERİCİLİĞE CEPHEDEN KARŞI ÇIKMAK GEREKİR
Panelde ilk sözü CHP Denizli Milletvekili İlhan Cihaner alırken, "Konjonktür gereği şu an türbana karşı çıkmayayım, ülkenin çoğu kapalı diyorsanız geriye düşersiniz. 4+4+4 eğitim sistemi varken laiklik mücadelesinin gerisinde durursanız çok büyük hata yaparsınız. Laiklik mücadelesini toplumsal mücadelenin merkezine koymak zorundayız. Bu olmadan eşitlik, özgürlük mücadelesi olamaz" dedi.

Cihaner ayrıca, 4+4+4 sistemi ile ilk önce müfredatın değiştirildiğini, din dersi sayısının arttırıldığını, felsefe, sosyoloji gibi derslerin azaltıldığını, fen dersi içeriğinin gericileştirildirildiğini söyleyerek imam hatipleşmenin gerçekleştirildiğini bununla bağlantılı olarak Teog sistemi ile öğrencilerin istekleri dışında okullara yerleştirildiğini, Milli Eğitim'de kadrolaşmanın gerçekleştiğini söyledi. 

Tablonun çok açık olduğunu, buna karşı mücadele edilmesi gerektiğini belirten Cihaner, "bu mücadeleye karşı, laik eğitim isteyen veliler özel okullara yöneldi. Bunun karşısında olunmalıdır. Laik eğitim kamusal parasız eğitim olmalıdır. Ankara'da iki gün önce Prof. Rennan Pekünlü için etkinlik yapıldı. O dönem türban serbest değildi.  Göz göre göre yaptırım uygulayıp, korkuttular insanları. Buradan onun mücadelesine destek olduğumuzu söyleyelim. Tam cepheden karşı olmazsak böyle örnekler artar. Kobane eylemlerinde sokağa dökülen paramiliter güçlerin bu tarz egitimden geçtiğini unutmamak lazım. Suriye'den göçen 6-7 yaşında iki çocuk yaşamını yitirdi. Sokakta emeği sömürülen, cinsel istismara uğrayan binlerce göçmen var. Bu yüzden mücadeleyi büyütmemiz gerekiyor" şeklinde konuştu.

ÖZGÜR ŞEN: AYDINLIK GELECEK İÇİN SOSYALİZM

İlhan Cihaner'in ardından söz alan soL yazarı Özgür Şen, "Din ellerinde bir silah. Laiklik bugün düzenin devam etmesi için  zorunlu değil. Türkiye bir yandan kapitalistleşirken, laikleşti. 1923 Cumhuriyet'i kurulurken bu zorunluluk yine yoktu. Kadroların tercihidir laik olması. Hatta öyle anlatılıyor ki, cumhuriyet ve laiklik kapitalizm gelişmesi için zorunluluk diye adlandırılıyor. Hayır, böyle değil, bu o dönemki kadroların tercihi ve bu yüzden değerli, bu yüzden ileri. Türkiye de burjuva devrimi mutlak monarşi ile de olabilirdi, cumhuriyet hiç olamayabilirdi. Türkiye'de laiklik, aydınlanma hiç örgütlenmedi. Hep düzenin bekası için kullanıldı, hep ilk vazgeçilecek şey oldu. Daha sonra antikomünizm yüzünden 1920'de 1930'larda atılan ileri adımlar geriye çekildi. Sonra cumhuriyet de tasfiye edildi. Türkiye kapitalizmi, burjuvazi laiklikten tamamen vazgeçti. Tüm kazanımların hepsi vazgeçilebilirdi onlar da öyle yaptı. Bu mesele stratejik bir meseledir. Sadece AKP üzerinden ele alınamaz" dedi.

Şen konuşmasına şöyle devam etti:

Dünya kapitalizmi ilerici olan her şeyden vazgeçmiştir. Dünya büyük bir ekonomik ve ideolojik krizdedir. Bugün ABD ve AB'den laiklik bekleyenler var. ABD ve AB, AKP'yi gönderip laiklik getirmez, bundan medet ummayın. Ne olacaksa bizim elimizde. Ortadoğu'da gericilik arttı ve yaygınlaştı. Türkiye burada önemli yerde duruyor. Laiklik geleneği var. Burada birinci kaynak 1923'ün kendisi ve solun kendisi, yarattığı birikim uğrakları. Bu iki miras çok önemli. Türkiye ve dünya kapitalizmi gericilikten çok memnun. Burada laiklik olamaz. Türkiye'de burjuvazi ve patronlarla bir yere varılamaz. Laikliğe ihanet eden sınıfı bastan aşağı karşımıza almak zorundayız. Türkiye'de ilericiliğin en büyük yanlışı sınıfsal temellerde çekinik durmasıdır. 1923'ün kendisi tekrarlanamaz bundan medet umulamaz.

Şen, sözlerini, "laiklik mücadelesi bundan sonra solun tekelinde. Laiklik sosyalizmde. Kapitalizmde karanlık ve barbarlık var. Aydınlık gelecekten bahsediyorsak sosyalizmi konuşacağız" diyerek bitirdi. 

Özgür Şen'in ardından söz alan soL yazarı Prof. Dr. Rıfat Okçabol, değişen eğitim sistemini ve bu değişikliklerin ne şekilde gerçekleştiğini anlattı. Sistemin ve AKP'nin çocuk sevgisizliğini sürekli gösterdiğini ve bunu laiklik karşıtlığı ile birleştirerek yaptığını belirten, imam hatip ve değişen sistemle ilgili çarpıcı sayılar veren Okçabol, bunun böyle gidemeyeceğini söyledi.

Okçabol konuşmasını bitirirken, laiklik karşıtı uygulamalarda anında engelleme iradesini göstermemiz gerektiğini vurguladı.