Dilek Doğan’ı öldüren polis ‘Ankara’da tek polis yoktu’ sözüne sinirlenip ateş açmış

Dilek Doğan'ı öldüren polisin "Ankara'daki patlamada tek bir polis yoktu" sözüne sinirlenip ateş açtığı ortaya çıktı. Dilek Doğan'ın son sözü "Ya ne yapıyorsun" oldu.

Selin Asker

İstanbul Sarıyer’de ev baskınında Dilek Doğan’ı öldüren özel harekatçı polis Yüksel Moğultay hakkında “İhmali davranışla kasten adam öldürme” suçundan 20 yıldan 26,5 yıla kadar hapis cezası istendi.

İddianamede, olayın yaşandığı anları içeren polis kamerası kaydının çözümlerine yer verildi. “Galoş giyin” uyarısından çok sonra polisin ateş açtığı anlaşıldı.

Yapılan arama esnasında evde bir erkek şahsın “Ankara’daki patlamada tek bir polis yoktu” sözlerine sinirlenen özel harekatçının, eli namluda “Ne dedim ben” diyerek ev sakinlerinin üzerine yürüyüp ateş açtığı ortaya çıktı.

Böylece Dilek Doğan’ın çıkan çatışma sonucu öldürüldüğü propagandası da bir kez daha çürütülmüş oldu.

İDDİANAMEDE NELER VAR?

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Memur Suçları Soruşturma Bürosu’nca hazırlanan iddianamede, tutuksuz olan özel harekatçı polis tek sanık olarak yargılanırken Dilek Doğan’ın babası Metin Doğan ve annesi Aysel Doğan şikayetçi olarak yer aldı.

İddianamede, ifadeler, doktor ve bilirkişi raporları, ölü muayene ve otopsi tutanağına yer verildi. Ancak olayın anlatımına dair, polis tutanaklarının iddianameye girmesi dikkat çekti.

POLİS TUTANAĞI İDDİANAMEDE

Tutanakta, Dilek Doğan’ın adresine baskın yapma gerekçesi olarak “10 Ağustos’ta ABD başkonsolosluğuna saldıran şahıslarla ilgili 18 Ekim'de belirlenen adrese operasyon yapıldığı” ifadesi yer aldı. Buna göre, arama işlemleri “prosedüre uygun” gerçekleştirilirken evde bulunan şahısların aramayı sözlü protesto ettiği öne sürüldü.

İddianamede ise, Dilek Doğan’ın eve giren sanık polise “Ayaklarınızla basmazsanız sevinirim” dediği, vurulma anının bu diyalogdan bir süre sonra yaşandığı aktarıldı.

POLİSLER PATLAMA ANINI GÖRMEMİŞ

Bir diğer dikkat çeken, patlama anına ilişkin kaydın olmaması. Bununla ilgili, iddianamede “Şüpheli polis memuru Yüksel Moğultay tarafından farklı, şikayetçiler tarafından farklı anlatıldığı, patlama anına ait bir görüntü olmadığı gibi, şüpheli ve şikayetçilerin dışında, hiç kimsenin silahın patlama anında tarafları görmediği, patlama ile birlikte Dilek Doğan’ın yaralanarak yere düştüğü” bilgisine yer verildi.

POLİS KAMERASI PATLAMA ANINI ÇEKMEDİ

Peki, ev araması bitene dek anı anına kayıt yapması gereken polis evin holünde ateş açılırken ne yapıyordu? Patlama olduğu esnada odada yapılan aramayı kayıt altına alan polis B.K, kamera şarjının bitmemesi için belirli bölümlerde çekim yapmadığını ifade etti.

Polis B.K’nin ifadesi iddianamede “Aramalar sırasında kamera şarjının bitmemesi için önemsiz veya bekleme bölümlerinde kamera kaydını genel olarak durdurduğunu, 5-6 saniye içinde tüfek sesi duyduktan sonra odanın içinden holü görüntülemeye çalıştığını söyledi” şeklinde yer aldı.

TANIK POLİS: ‘ELİ NAMLUDA EV SAKİNLERİNİ İTTİRDİ’

Ancak tanık polis G.H, verdiği ifadede, “Moğultay’ın evin ortasında elinde tüfeğiyle tek başına beklediği, holde bulunan ev sakinlerini salona doğru bir eli dipçikte ve namluda şekilde ittirdiği esnada silahın patladığını ve Dilek Doğan’ın yere düştüğünü” aktardı.

SANIK POLİS: TÜFEĞİ İSTEMEDEN ONLAR PATLATTI

Sanık polis Yüksel Moğultay ise verdiği ifadede, bir “kaza” yaşandığını savundu. İfadeye göre, ev sakinlerinin “Galoş giyin” dediğinde kendisinin değil diğer polislerin giyebileceğini, evde arama sürerken ailenin kendisini tutup salona doğru çektikleri esnada tüfeğinin ateş aldığını ve “İstemeden tüfeği siz patlattınız ben patlatmadım” dediği görüldü.

SON SÖZÜ: ‘YA NE YAPIYORSUN’

İddianamede en dikkat çeken, olay anlarına ait olan ancak patlama anını göstermeyen 3 dakikalık videonun çözümü. Konuşmalara göre, Dilek Doğan’ın önce “Ayaklarınızla basmazsanız sevinirim” dediği, polisin “Tamam ona vaktimiz yok bizim” dediği, “Galoşları giyin” tepkisinin verildiği ve polisin “Bu bizim görevimiz” şeklinde terslediği belirtildi.   

Patlama anı ise bu diyalogdan birkaç dakika sonra yaşandı. Evde arama sürerken evde bir erkek şahıs, özel harekatçı polise “Ankara’daki patlamada tek polis yoktu” dedi. Bunun üzerine polisin sinirlenerek, “Ben sana ne dedim” diyerek üzerine yürüdüğü o esnada Dilek Doğan’ın “Ya ne yapıyorsun!” diye seslendiği ve patlama sesinin duyulduğu aktarıldı.

O diyaloglar iddianamede şu şekilde yer aldı:

Erkek şahıs: Ankara’da şu patlamada var ya bir tane polis yok. Kayseri'den geliyorum. 25 metre arayla polis koymuşlar. Adam soğuktan kapşonu kafasına geçirmiş, böyle soğukta bekliyor. Ankara’da 105-120 tane adam ölmüş, bir tane polis yok.

Polis: Ben sana ne dedim, ben sana ne dedim, ben sana ne dedim.

Dilek Doğan: Ya ne yapıyorsun!

İddianamede, o an "Bu diyalogdan bir saniye sonra patlama sesi duyuluyor, arama yapılan odada bulunan polis kamerayı patlamanın yaşandığı yere çeviriyor, ailenin “Dilek” diye bağırışları görünüyor" şeklinde anlatıldı. 

Tüm bu delilleri değerlendiren savcılık, sanık polisin “ihmali davranışla kasten adam öldürme” suçunun işlendiğini belirterek 20 yıldan 26,5 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istedi.

Duruşma tarihi önümüzdeki günlerde belli olacak.