Demirtaş'tan Said Nursi'li açıklama: Peygamberimizin Medine Sözleşmesi referanslarımızdan biridir

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Hz. Peygamberimizin Medine sözleşmesi referanslarımızdan biridir. Çok önemli tarihsel bir belgedir. Eşitlik, birlikte yaşama, kardeşlik hukuku adına bir şey inşa edeceklerse Medine sözleşmesini göz ardı ederek davranamayız" dedi.

DHA

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş partisinin seçim çalışmaları için Bitlis'in Güroymak İlçesi'ndeydi. Cuma namazı sonrası bölgenin dini kanaat önderleriyle görüşen Demirtaş, "Hz. Peygamberimizin Medine sözleşmesi referanslarımızdan biridir. Çok önemli tarihsel bir belgedir. Eşitlik, birlikte yaşama, kardeşlik hukuku adına bir şey inşa edeceklerse Medine sözleşmesini göz ardı ederek davranamayız. Kendisi arzu etseydi, gücü de vardı, tek başına Medine'nin hakimi olabilir" dedi.

Said Nursi'nin "Sevdası büyük insanların, imtihanı da büyük olur" sözüne atıf yapan Demirtaş konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Üstad Bediüzzaman. Büyük sevda ortaya koyarsanız büyük imtihana da hazır olacaksınız. Bu dünyada da öbür dünyada da. Bizler yola çıkarken şuna inandık. Biz İnsanlığın yeryüzüne ilk gönderildiği bölgede yani Mezopotamya'da yaşadık. Mezoptamya coğrafyası, Anadolu coğrafyası. Dünyanın hiçbir yerinde insan yaşamı yokken, burada yaşam başladı. Bu değerli topraklarda. Bu nedenle insanlık nefes aldığı günden bugüne Hz. Adem ve Havva'dan bu yana birikmiş olan insanlık değerleri bu topraklarda üst üste yer aldı. Kavimler, dinler, diller bu topraklarda yer aldı. Kanada'da Avustralya'da değil burada sorunları ile birlikte birikti. Çatışmaları, savaşları, öfkeleri kin ile bu topraklarda birikti. Bütün hesaplar bu topraklarda görülmeye çalışıldı. O yüzden topraklarımız ne kadar kutsalsa o kadar da kan ve gözyaşı ile sulandı. Bugün 2015 yılında 21'inci yüzyıldayız. Halen İslam coğrafyasının tamamı zulüm içinde. Gün yüzü görmüyor bu topraklar. İnançlar dinler diller açısından çok zengin. Yeratlı ve yerüstü açısından da çok zengin. Bu zenginlikler badirelerle bize geri döndü. Bundan dolayı huzur ve güvenle yaşayamadık. Ortadoğu'da, ülkemizde, Kürdistan'da sayısız hareket siyasi mücadele verdi. Bizler de onlardan biriyiz. En iyi ve en mükemmeliyiz demiyoruz. Fakat bu dertlere bir çare bulmak adına bizler de iyi niyetle yola çıktık. Nasılsa bu topraklarda din, dil, ırk biriktiyse hepsinin izleri var, burada temsilcileri var. Sayıları az olsa, çok olsa topluluklar bizim gibi düşünmeyen inanmayan, konuşmayan Allah'ın yarattığı kullar insanlar ve halklar var. Bizler eğer barış içinde kardeşçe yaşamak istiyorsak sadece kendimiz için özgürlük isteyemeyiz. Sadece kendisi için isteyenler haksızlığa adaletsizliğe ön ayak olurlar. Kendini düşünerek, geri kalanların canı cehenneme diyerek hareket edersen ne sen huzur bulursun ne de senin dışındakiler huzuru bulur."