DBP Eş Genel Başkanı Emine Ayna: Cumhuriyet ya da başkanlık gibi bir taraflaşma içinde değiliz

DBP Eş Genel Başkanı Emine Ayna: Silahlı mücadeleyi tasvip etmiyoruz, cumhuriyet de başkanlık da olabilir, özerklik devleti tanımamak değil.

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Emine  Ayna, arka arkaya gelen özerklik açıklaması konusunda "devleti tanımama" gibi bir tabirin söz konusu  olmadığını belirterek, silahlı yol kesmeleri de tasvip etmediklerini bildirdi.

Ayna, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "bazı yerleşim birimlerinde  özerklik ilan edilmesi" konusunun yanlış algılandığını belirtti. Halk  meclislerinin yerelde özerlik ilan etmesiyle ilgili "Özerklik devlete, 'Gel, bu benim  yaşadığım mahalleyi, ilçeyi, ili beraber yönetelim' demek" ifadesini kullandı. Özerklik metinlerinde demokrasi istendiğini söyleyen Ayna, "Biz  devleti tanımıyoruz, diye bir tabir yok, özerklikte devleti tanımamak gibi bir  şey olmaz" diye konuştu. 
 
 Ayna, özerkliğe ilişkin dünyada çeşitli örnekleri bulunduğunu öne söyleyerek, ABD'de her eyaletin kendi anayasası olduğunu, yerel yönetimlerin  yetkilerinin genişletildiğini kaydetti. "Devletin demokratikleşmesi, devletin demokrasiye duyarlı olması anlamında özerkliği talep ettiklerini" belirten Ayna, özerklik konusunun silahlı  çatışma şeklinde algılandığını ancak silahlı mücadeleden yana olmadıklarını kaydetti. Ayna, "Silahlı yol kesmeyi  asla tasvip etmiyoruz. Silahları tasvip etmiyoruz" dedi. 
 
"Polise karşı kitlelerde savunma mekanizması geliştiğini ve bu durumda  da silahların konuştuğunu" iddia eden Ayna, "Savunmanın araçları silah olmamalı,  asla tasvip ettiğimiz bir şey değildir" açıklamasında bulundu. Emine Ayna, özerkliği sadece bir kesim için değil, bütün Türkiye için  önerdiklerini de belirtti. 
 

"BAŞKANLIK DA OLUR"
Kendilerinin "cumhuriyet ya da başkanlık" gibi bir taraflaşma içinde  olmadıklarının altını çizen Ayna, şunları kaydetti: "Cumhuriyet de olabilir, başkanlık sistemi de olabilir. Bütün mesele o cumhuriyette ya da başkanlık sisteminde farklılıklar nasıl yer alacak? Yine tek  dil, tek millet, tek din mi denilecek, yoksa tüm farklılıklar anayasal güvence  altına alınacak mı? Bizim için özerklik talebi yaşamsal bir taleptir. Mücadele  nedenimizdir, bu uğurda ölmeyi de göze alıyoruz, bu uğurda tutuklanmayı da göze  alıyoruz. Bu anlamda hiçbir engeli tanımıyoruz."