Davutoğlu'ndan 'başkanlık sistemi' açıklaması

64. hükümet programını TBMM'ye sunan Başbakan Ahmet Davutoğlu Başkanlık sistemi ile ilgili olarak "AK Parti olarak demokratik bir perspektifle yapılandırıldığında, parlamenter sistem ile başkanlık sistemi arasında demokrasiye uyum açısından bir fark bulunmadığı kanaatindeyiz" ifadelerini kullandı.

Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından Meclise sunulan hükümet programının "Demokratikleşme ve Yeni Anayasa" başlıklı ikinci bölümünde "Yeni  Anayasa, Yönetim Modeli ve Başkanlık Sistemi ile Adalet Sisteminde Dönüşüm"  konuları yer aldı.

Demokratik bir yapılandırma sonucu "başkanlık sistemi" ile parlamanter sistem arasında pek farkın olmadığı iddia edilen "hükümet programında" şu ifadelere yer verildi:

Siyasal sistem arayışının yaslanacağı zemin, kuşkusuz  demokratik bir anayasal zemin olacaktır. AK Parti olarak demokratik bir  perspektifle yapılandırıldığında, parlamenter sistem ile başkanlık sistemi  arasında demokrasiye uyum açısından bir fark bulunmadığı kanaatindeyiz. Ancak bir yandan vesayetçi bir şekilde kurgulanarak demokratik  doğasından koparılmış parlamenter sistemin yol açtığı siyasal istikrarsızlıklar,  öte yandan 'Yeni Türkiye' vizyonumuzun ihtiyaç duyduğu etkin ve dinamik yönetim  dolayısıyla başkanlık sisteminin daha uygun bir yönetim modeli olduğuna  inanıyoruz. Milletimizin teveccühüyle hazırlayacağımız özgürlükçü ve insan odaklı  yeni Anayasa ile seçimlerin istikrar üretebildiği, yasama ve yürütmenin müstakil  olarak etkin olduğu, güçler ayrılığının tahkim edildiği, demokratik denge ve  kontrol mekanizmalarının öngörüldüğü, toplumsal farklılıkların siyasal temsilinin  sağlandığı, ademi merkeziyetçi bir idare sisteminin güçlendirildiği, karar alma  süreçlerinin hızlandığı yeni bir siyasal sisteme geçebiliriz. Bu unsurlarıyla  başkanlık sisteminin, Türkiye'nin siyasal tecrübesine ve gelecek vizyonuna daha  uygun olduğuna inanıyoruz. Bu çerçevede öngördüğümüz anayasal sistem, Türkiye'nin  AK Parti Hükümetleri döneminde geçirdiği demokratik dönüşümü nihai sonucuna  erdirerek, 2023 ve sonrasına yönelik kalkınma hedeflerine ulaşmasını  kolaylaştıracak bir çerçeveye sahip olacaktır.