Davutoğlu'ndan aynı nakarat: Gezi provokatörleri

Başbakan Davutoğlu, AKP Rize il kongresinde yaptığı konuşmada Gezi Direnişi'ne katılan yurttaşları "provokatör" ilan etti.

Partisinin Rize İl Kongresi'nde konuşan Başbakan Ahmet Davutoğlu, 14 Aralık operasyonuna destek verirken, Gezi Direnişi'ni hedef almayı da ihmal etmedi.

Davutoğlu'nun konuşmasının satır başları şöyle:

'GEZİ PROVAKATÖRLERİ YALOVA’DA SESİNİ ÇIKARDI MI?'

Son 1,5 yıl içinde 2011 seçimlerinden sonra engelleyemedikleri hareketi başka provokasyonlarla engellemeye çalıştılar; Gezi provokasyonları. Şimdi buradan sorma vaktidir: 8-10 ağacın bir yerden bir yere taşınması için ülkeyi kaosa sürükleyen o provokatörler Yalova'da asırlık çınarlar kesildiğinde seslerini çıkardılar mı? Çünkü mesele tam da onların dediği gibi ağaç meselesi değildi. Mesele milletten güç alan bir iktidara darbe yapma, milletten güç alan bir lideri bulunduğu makamdan uzaklaştırma çabasıydı. Hedeflerine ulaşabildiler mi? Ulaşamadılar.

'HESABI SORULUR'

Hep manipülasyonla, aldatmacalarla kamuoyunu yanıltmaya çalıştılar. 14 Aralık'ta yargının işlettiği sürece itiraz ederken de şunu diyorlar. 'Gazeteciler tutuklanıyor.' Bir anda bakıyorsunuz, pazar günü herkes tatildeyken başka bir konu olsa karar alması haftalarca sürecek olan AB, pazar günü daha olayın aslını bilmeden hemen Türkiye'yi kınayan açıklamalar yaptı. Çünkü içeride ve dışarıda yürütülen kampanya açık. Eğer yargı bu çetelere dokunuyorsa hemen yargısal sürece müdahale edilmesi isteniyor. Eğer hukuk devleti varsa bırakın yargı süreci işlesin. Kimse gazetecilik dolayısıyla şu anda soruşturma altında değildir. Bir çete basın üzerinden örgütlenerek emniyette ve yargıdaki araçlarıyla mazlum ve mağdur bir başka topluluk üzerine kumpas kurduysa, onları bir terör örgütü olarak gösterip koydukları bazı silahlarla masum insanları 17 ay mahkum etmişlerse, onlar da bu konuda bir şikayette bulunmuşsa, bu şikayetin gereğini yapmak yargının görevidir. Bu hükümetin ya da herhangi bir siyasi saikin müdahil olduğu bir konu değildir. Aksine insan hakları açısından mağdur edilmiş vatandaşlarımızdan gelen bir şikayetin yargı tarafından takip edilmesidir. Hemen konuyu saptırarak sanki basına dönük bir operasyon yapılıyormuş gibi bunu dünyaya şikayet edenler ve bu şikayet üzerinden Türkiye'yi dışarıda mahkum etmek isteyenler bilsinler ki Türkiye her açıdan özgürlükler ülkesidir. Bilsinler ki basın mensupları da dahil olmak üzere toplumda hiç kimse layüsel değildir. Hesap vermez konumda değildir. Herkes yaptıklarının hesabını vermek durumundadır. Türkiye’de milli iradeye karşı yapılan her kumpasın hesabı sorulacaktır. Yargı ya da emniyet içinde örgütlenmeler suretiyle diğer vatandaşlarımızın haklarını gasp edenlerden de bu gaspın hesabı sorulur.