Davutoğlu: Tek başına meclis başkanlığını alamayabilirdik

Başbakan Ahmet Davutoğlu, büyükelçilerle bir araya geldiği iftar programında konuştu.

AKP Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu bu akşam büyükelçilerle buluştuğu iftar yemeğinin ardından konuştu.

Davutoğlu, Eski Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz'ın Meclis Başkanı seçilmesine ilişkin, "258 sayısı ile tek başına meclis başkanlığını alamayabilirdik. Korku ve tereddütle yanlış yollara girseydik alamazdık. Karşı blok iddialarında bulunlar, iddialarının kısa sürede çöktüğünü görmüş oldular. Ümit ederim bir daha kimse ilk geceden ‘biz bu oyunda yokuz’ demez" ifadelerini kullandı.

Bugün TBMM temsil de yüzde 95'tir. Dünya'da hiç bir yerde temsil kabiliyeti bu kadar yüksek bir ülke yoktur. Evet yüzde 41 oy oranıyla Türkiye'nin en büyük partisi olduğumuz tescil edildi. Bugün özgür iradeleriyle TBMM Başkanı seçildi. Çok değerli hizmetler vermiş olan Sayın İsmet Yılmaz'ı tebrik ediyorum. Seçimler esnasında bir çok spekülasyon yapıldı. Kim kimle taktik adımlar atılacağı konuşuldu. Biz AKP olarak şeffaf tutumumuzdan taviz vermedik.

'ÜMİT EDERİM BİR DAHA KİMSE İLK GECEN 'YOKUZ' DEMEZ'
Kimse Türkiye’de krize ve kaosa yatırım yapmasın. Kimse siyasi istikrarsızlık içerisine düşmesin. Türk demokrasisi çok daha güçlenmiştir. Türkiye kendi sorunlarını çözebilecek duruma gelmiştir. 

Önümüzdeki günlerde Cumhurbaşkanımızın görevlendirmesiyle koalisyon görüşmelerine başlayacağız. Sanki muhalefet seçimi kazanmış gibi Kılıçdaroğlu herkese Başbakanlık dağıtmaya yöneldi. Bunlar doğru tavırlar değil. Yüzde 60’lık bir bloktan bahsetti. Bugünkü tablo gösterdi ki Türkiye’de blok siyaseti bitmiştir. Kim bunu derse kaybeder. Türkiye’de artık ilke siyaseti vardır.

258 sayısı ile tek başına meclis başkanlığını alamayabilirdik. Korku ve tereddütle yanlış yollara girseydik alamazdık. Karşı blok iddialarında bulunlar, iddialarının kısa sürede çöktüğünü görmüş oldular. Ümit ederim bir daha kimse ilk geceden ‘biz bu oyunda yokuz’ demez. Bunu diyen kendisini siyaset dışına iter. Hepimiz bu oyunun bir parçası olmak durumundayız.

HDP ve temsilcileri silah ile demokrasi arasında tercih yapmalılar. Kimse silah ile özgürlüklerin aynı anda olacağını iddia edemez.  Buradan da çağrıda bulunuyorum. Artık silahları toprağa değil de magmaya gömelim de silah ile bir şeylerin elde edileceği anlayışını bitirelim. Ya silah ya barış. Ya terör ya demokrasi.

Anamuhalefete çağrımız açıktır. MHP’ye aynı şekilde her türlü ihtimale açık olmalarını çağırıyoruz. Düşünüme vaktinin geldiğini söylüyoruz.  HDP'ye de çağrımız nettir. Özgürlükler noktasında tutumları açık olmaları. 

En fazla temsile sahip bir ülke olarak hem hukuku koruyacağız hem de bu ateş çemberi içerisinde istikrar adası olmaya da devam edeceğiz.”