Davutoğlu: Harama bulaşanın kolunu kopartırız

Başbakan Ahmet Davutoğlu, 14 Aralık operosyonun siyasi bir süreç olmadığını belirterek, basın özgürlüğünün teminat altında olduğunu savundu.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, AK Parti il kongresinde konuştu. Davutoğlu’nun konuşmasından satır başları şöyle:

ŞİŞLİ’YE BAK CHP’Yİ GÖR

"Gittiler şişli belediyesinde birbirlerine karşı darbe yapmaya kalktılar. İbret vesikasıdır. Kılıçdaroğlu biz diyordu büyükşehirleri istanbulları nasıl yönettiysek türkiye’yi de yönetiriz. İşte şimdi Şişli’yi yönetebiliyorlar mı? Kılıçdaroğlu müdahale edebiliyor mu? Melih Gökçek haklı, Kılıçdaroğlu’nu allah CHP’nin başından uzaklaştırmasın. Bir ilçede dahi birbirlerine karşı dabre yapmaktan iş yapmaya fırsat bulamıyorlar. Eşleri de devreye girdi. Bizi tehdit ediyorlardı diyor, diğerleri haklarımızı gasp ediyorlar diyor. Zaten millet Kılıçdaroğlu’na dört yıl değil dört dakika bile iktidar göstermez.

Demokrasimiz anlamında biz gayret sarf ederken CHP ve diğer muhalefet partileri paralelcilerle birliket siyasi dizayn etme çabası içindeler. Bir CHP2li dedi ki “30 mart’ta paralelcilerle ittifak yaptık” İşte Kılıçdaroğlu, ne tür ittifak yaptıysanız çıkın açıklayın. Biz ise haykırıyoruz, kimler ne hesap yaparsa yapsın, biz sadece milletle birlikte yürümeye devam edeceğiz. CHP’ye ve onun arkasındaki paralelci anlayışa da sesleniyoruz. Sizin vesayet arayışların bizim dik duruşumuz karşısında iflas edecektir."

14 ARALIK BASINA ÖZGÜRLÜĞÜNE YÖNELİK DEĞİL

"14 aralık’ta yargıda başlayan süreç siyasi bir süreç değildir. herhangi bir şekilde siyasi bir müdahale ile başlamış değildir. aksine 2010 yılında 30’u aşkın vatandaşımızın haksız suçlamalarla ve yalan bir takım delillerle bürolarına yerleştirilen silahla kurulan kumpaslarla 17 ay ghapis yatmasının karşısında onların yaptığı şikayet süreciyle başlamıştır. Ortada insan hakları davası var. Yargı ne yapacaktı bu baskı zulüm altında susacak mıydı? Araştırma yapıyor, delillerle yargı süreci başlatılıyor.

Bir pazar günü daha dosyanın içeriği bilinmeden bunu basın özgürlüğüne müdahale olarak yansıttılar. Hemen yurt dışındaki odaklar harekete geçti. Pazar günü AB dahi açıklama yaptı. Kirli bir kampanya başlattılar. Şimdi bir kez daha vurguluyorum, bu operasyonlarda basın özgürlüğünü ilgilendiren bir konu değildir. Türkiye’de teminat altındadır. Ama hiç kimse bulunduğu makam, ünvan dolayısıyla hesap sorulamaz değildir. Herkes hesap verme makamındadır. Nasıl biz siyasiler olarak milletin önünde hesap veriyorsak, herkes hesap verecek. Vatandaşlarımızı haksız yere hapse atanlar, şantaj uygulayanlar bilsinler ki bir daha böyle bir uygulamaya hiçbir zaman cesaret de bulamayacaklar, imkan da bulamayacaklar."

DÖNEMİN BAŞBAKANI DEDİLER

"İddianamede dönemin başbakanı diyerek, iktidarda başbakana dönük gerçekleştirilen o komplo, yolsuzlukla mücadele olarak adlandırabilir mi? onların dönemin başbakanı dediği, sayın başbakanımız bugün, gerçek cumhurbaşkanlığı makamındadır. Recep Tayyip Erdoğan bugün halkın seçtiği ilk cumhurbaşkanı olma onurunu kendisine de ak partiye de milletimize de yaşatmıştır. Şunu da teyiden söylüyorum. Kim şu veya bu gerekçeyle milli hazinemize, kaynaklarımıza, yolsuzluk niyetiyle yaklaşırsa, harama bulaşırsa, kardeşimiz de olsa onun kolunu koparmaya kararlıyız.

Ama yolsuzluk iddiaları üzerinden yalan yanlış ithamlarla, milli iradeye karşı kim harekete geçerse onu da durdurmaya kararlıyız. Yine bu ahlaki restorasyon çabası içinde, hükümet görevi alır almaz, bütün milletimiz için en büyük tehlike olan uyuşturucuyl mücadelede kararlı mücadeleye başladık."

'ÇÖZÜM SÜRECİ'

Başbakan Davutoğlu: “Kamu düzeni ve çözüm süreci birbirinin alternatifi değildir. Aziz milletimize söz veriyoruz ki kamu düzenini kim tahrip etmek isterse, onun karşısında çelik bir iradeyle duracağız. Aynı şekilde çözüm süreci yönünde kim adım atarsa onunla birlikte tam bir merhamet ve rahmet yolunda yürümeye devam edeceğiz.”