Davutoğlu: Esad bizi dinleseydi Halep'te yıkım olmazdı

Davutoğlu grup toplantısında Suriye lideri Beşar Esad'ın kendilerini dinlemesi durumunda Halep'te yıkım olmayacağını söyledi, Dersim'de Alevi gençlerin kendisine gelip "Aleviliği kurtarmak" için yardım istediğini öne sürdü.

Haber Merkezi

Başbakan Ahmet Davutoğlu, AKP meclis grup toplantısında konuştu. Davutoğlu, "Eğer Beşar Esad bizi dinleseydi Halep yıkım içinde olmayacaktı" dedi.

Davutoğlu'nun konuşmasından satırbaşları şöyle:

  • Kişisel verilerin korunması kanunu, AB normlarında olduğu gibi erişimin ancak kişilerin rızasıyla sağlanmasını öngören tam bir insan hakları reformudur.
  • İç güvenlik yasası çıktıktan sonra toplantı ve gösteri özgürlüğünü istismar eden vandallara karşı tedbir alınmış olacak.
  • Bu ay içinde öyle güzel haberler aldık ki ekonomik verilerine göre. İlk defa cari açıkta büyük bir düşüş trendi görüyoruz. Ekim ayında kurulan şirket sayısı yüzde 24.4 arttı. Kapanan şirket sayısı ise yüzde 11 geriledi. Dünyada ne krizler olursa olsun biz bu milletten güç aldıkça ekonomimiz büyümeye devam edecek.
  • Bizim siyasetimizin bir tanımı olacaksa o vicdan siyasetidir.

'HAYALİMİZ ERBİL'E İNİNCE 'TÜRKİYE'DE BİR ŞEHRE İNDİK' DEMEK'

  • Bence son dönemlerin en önemli ziyaretlerinden birini Bağdat’a gerçekleştirdim. Irak söz konusu olduğunda biz hiçbir Iraklı kardeşimize etnik ve dini kökeni üzerinden bakmayız. Bağdat ziyaretimizde sayın Abadi ile detaylı görüşmeler yaptık. Diyorlardı ya “nerede o ortak kabine toplantıları.” Belki bazıları çok üzülecek ama Irak ile 24-25 Aralık’ta ortak kabine toplantısını İstanbul’da yapacağız. Irak’ta herkesin elini taşın altına koyduğu bir hükümet yapısından en fazla memnun olan biziz. Bağdat’ta 17 görüşme yaptım. Eski, yeni hükümet üyeleriyle buluştum. En son Sayın Abadi ile görüşüp intibalarımız aktardım ve gece 12 gibi sarılarak ayrıldık.
  • Buradan iş adamlarımıza sesleniyorum. Kaygıları tereddütleri bir kenara bırakarak Irak’ın yeninden yapılanması için seferber olunuz. Irak’ın her bir noktasında bizim insanımızın emeğini görmek istiyoruz.
  • Bağdat’tan Erbil’e geçtim. Hem Irak’taki gelişmeleri değerlendirdik hem de IŞİD sonrasında bölgesel konjonktürü ele aldık. Gece 2 buçuk civarı Erbil’e indik. O saatte havaalanından  şehre giderken her yerde bizim şirketlerin tabelalarıyla dolu sokaklardan geçtik. Erbil’e inmesek “herhalde Türkiye’de bir şehre indik” dersiniz. İşte bizim rüyamız, hayalimiz bunu.
  • Erbil’de Cuma namazına gittik. Hoca bizim geleceğimizi de bildiği için hutbesini Arapça, Kürtçe ve Türkçe okudu. Türkçe hutbesinde Yunus Emre’den ifadeler vardı. O camiden çıktığımda her dilden kardeşlerim kucaklayarak sarıldılar. Erbil’den döndükten sonra ABD Başkan Yardımcısı Biden ile görüştük.

ESAD BİZİ DİNLESEYDİ HALEP'TE YIKIM OLMAYACAKTI

  • Eğer Beşar Esad bizi dinleseydi Halep de böyle olacaktı. Yıkım içinde olmayacaktı. Kendi halkına savaş açmasaydı şu anda Halep ile Gaziantep arasına mülteciler değil hızlı tren gidip gelecekti. Bir gün Halep kurtulacak, Suriye tekrar ayağa kalkacak inşallah o gün geldiğinde tıpkı Irak’ta olduğu gibi ortak kabine toplantısını tekrar yapacağız. Ne Suriye, ne Irak’ı, Esad ve IŞİD gibi zalimlere terk etmeyeceğiz.

KIBRIS’TAKİ GELİŞMELER

  • Kıbrıs’ın güneyinde petrol doğalgaz arayıp tekellerine almaya kalkarlarsa bilsinler ki buna izin vermeyiz. Bizim Barbaros gemimiz orada durur, durur… Akdeniz bizim de denizimizdir. Gerekirse sondaj da yaparız. 2004’te iyi niyetimizi gösterdik yine gösteririz ama kimse emrivakilere göz kapatacağımızı düşünmesin.

'HERKES NEYİ DÜŞÜNÜYORSA SERBESTÇE KONUŞSUN'

  • Patnos, Erzincan ve Dersim’e ziyarette bulundum. Bu ziyaretleri planlarken 6-7 Ekim olaylarına ilişkin bir mesaj vermeyi de hedefledik. Buradan meydan okuyorum. Diğer siyasi liderler de bir günde bu üç yere ziyarette bulunsunlar. Bu ziyaretlerden rahatsız olanlar oldu. Olacak. Onlar siyasetlerini belli bir bölgeye hapsettiler.
  • Cemevine yaptığım ziyarette orada beni kucaklayan kardeşlerime buradan selam ediyorum. Orada dedim ki herkes neyi düşünüyorsa neye inanıyorsa serbestçe konuşsun. Yeni Türkiye’nin felsefesi budur. O sofrada gözü yaşlı kimse görmedim. Orada bir Alevi dedesi elime sarıldı öpmek istedi. Ne haddimize. Ben de ona mukabele ettim.
  • Kimse devletin önünde diz çökmeyecek, el öpmeyecek. Amir olsun millettir memur olan devlettir. El öpecek olan devlettir. Diz çökecek olan devlettir.

'ALEVİ GENÇLER DEDİ Kİ...'

  • Alevi o nurlu yüzlü gençler bizimle görüşmek istedi. Dediler ki “Biz Hz. Ali’nin mektebindeniz. Aleviliği Hz. Ali çizgisinin dışına çıkarmak isteyenlere karşı bize yardım edin.”
  • Buradan bütün siyasi liderlere sesleniyorum. Gelin siyasi üslubumuzu değiştirelim. Siyasi başlarılar gelir gider ama siyasi ahlak kaybolursa hayatın anlamı da kaybolur.