Davos konusunda tam isabet

'Van Minüt'ün üzerinden 9 yıl geçti. Filistin halkı direnişiyle kendilerine yönelik tüm hesapları bir yana iterken 9 yıl önceden bugüne ışık tutan bir yazıyı, soL yazarı, TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan'ın yazısını okurlarımızla yeniden paylaşıyoruz.

soL

Bir tarafta teokratik bir işgal devleti, İsrail.

Bir tarafta Filistin. Direnmenin, gözüpekliğin, sahte dostlara, yalnız bırakan kardeşlere inat başını dik tutmanın tarihini yazmış bir halk. Onun yarım yüzyılı aşan bir zamana sığmış acıları. Sosyalist dünyanın dayanışması ile büyüyen, dinsel gericiliğin oyunları ile kör karanlığa itilen cesur insanlar.

Ve üçüncü, dördüncü "taraflar"!

“İslam dünyası”

ABD’nin dümen suyunda semirmiş petrol şeyhleri.

Fırsatçı ve hesapçı liderler.

Bundan 9 yıl önce emperyalist zorbalığın şekillendirdiği bu tablonun ortasına güçlü bir fırça darbesi vurulmuştu. Davos’ta...

Erdoğan’ın “Van Minüt”ü Arap dünyasını sarsmış, Türkiye siyasetinde Yeni Osmanlı projesinin yelkenlerini doldurmuş, herkesi şaşırtmıştı.

Herkesi değil aslında.

Komünistler, Van Minüt’ün arkasındaki projeye işaret ederek “herkesin” düştüğü tuzağa düşmemeyi, Arap dünyasındaki dostlarını, ülkemiz insanlarını, Venezüela’dan Küba’ya devrimci iktidarların politika yapıcılarını uyarıp aydınlatmayı başardı.

30 Ocak 2009 tarihli bir yazıyı okurlarımızın dikkatine sunuyoruz tekrar.

Bugün TKP Genel Sekreterliği görevini sürdüren Kemal Okuyan’ın Davos’ta sahnelenen Van Minüt şovundan bir gün sonra, olup bitenlere ilişkin “sıcağı sıcağına” değerlendirme yazısı.

“Ortada iyi düşünülmüş bir tasarım var ve benim görüşüm, bu tasarımda Erdoğan kullanılıyor! Kullanılmıyor, kendi de her şeyiyle rol yapıyorsa, ki bu da bu adamların ideolojisine pek uygundur, bir şey değişmiyor.

Türkiye'nin ve bölgenin başına büyük çorap örülüyor.

'Yeni Osmanlıcılık' diyorduk, 'bu ne' diye soruluyordu. Şimdi herkesin dilinde, en resmi ağızlar 'Osmanlı paşalarına özenmiyoruz' gibi laflar ediyorlar ki, bu laflar alıştırmak içindir.

Dün Davos'ta tanık olduğumuz şov, Büyük Ortadoğu Projesi'ne Yeni Osmanlı'nın girişi için düzenlenmiştir. Teori bunu gösteriyor.”

Okuyan’ın bu değerlendirmesi yazıldığı gün şaşkınlık yaratmış ama tespitlerinin ne kadar yerinde olduğu kısa zamanda görülmüştü.

Bugünü de aydınlatan bir yazı olduğu için tekrar gündeme getiriyor, okurlarımızla paylaşıyoruz.