CHP'li Altay: Koalisyon kurulmasın diye hukuk darbesi planlanıyor

Grup Başkanvekili Engin Altay, Erdoğan'ın koalisyon sürecinin önünü tıkadığını belirtirken, partisinin AKP'yle koalisyon için her türlü fedakarlığı gösterdiğini ifade etti.

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, 7 Haziran'dan beri Erdoğan'ın bir koalisyon kurulmaması için elinden geleni yaptığını belirterek, "Saray muhafızları da yürütülen bir hükümet kurma sürecini sabote etmek için elinden geleni yapıyor. Bir hukuk darbesi planlanıyor. Meclis'in her zaman seçim kararı alma yetkisi vardır. Ama yetkiyi Anayasa ve iç tüzüğe uygun bir çerçevede kullanması lazım. Burhan Kuzu'nun açıklamaları, hiçbir şekilde hukuk normlarıyla izah edilemeyecek, kabul edilemeyecek, karşılık bulamayacak bir açıklamadır" dedi. 

'KOALİSYON İÇİN FEDAKARLIK YAPILDI'
Türkiye'nin erken seçime değil güçlü bir hükümete ihtiyacı olduğunun altını çizen Altay, AKP ile bir hükümet kurabilmek için ellerinden gelen fedakarlığı yaptıklarını vurguladı.

Altay şöyle devam etti:

7 Haziran'dan beri saray bir koalisyon kurulmaması için elinden geleni yapıyor. Saray muhafızları da yürütülen bir hükümet kurma sürecini sabote etmek için elinden geleni yapıyor. Bir hukuk darbesi planlanıyor. Meclis iç tüzüğün 95. maddesi çok açık. Geçmişteki tüm erken seçim veya hemen seçimle ilgili uygulamalara baktığımızda da bu Anayasa Komisyonunda görüşülmeden TBMM Genel Kurulunda bir seçim kararı alınması, bir eylemli iç tüzüğüdür. Anayasanın 116. maddesi Cumhurbaşkanının seçimleri nasıl yenileyeceğine vurgu yapmış ve 45 günlük süre bitiminde Cumhurbaşkanının seçimleri yenileyebileceğinin altını çizmiştir. Meclisin her zaman seçim kararı alma yetkisi vardır. Ama yetkiyi Anayasa ve iç tüzüğe uygun bir çerçevede kullanması lazım. Burhan Kuzu'nun açıklamaları, hiçbir şekilde hukuk normlarıyla izah edilemeyecek, kabul edilemeyecek, karşılık bulamayacak bir açıklamadır. Biz seçimden korkmuyor, çekinmiyoruz. Türkiye'yi seçime götüren partinin seçmen tarafından cezalandıracağının bilincindeyiz. Ülkenin bir hükümete kavuşması açısından elimizden gelen gayreti ve fedekarlığı gösterdik. Biz her şartta hukukun üstünlüğüne saygı gösteren partiyiz. Ortada eylemli bir içtüzüğü olursa bunu tekrar mahkemeye götürülmesi konusunda yetkili kurullarımızda değerlendiririz. Partimizin MYK'sında görüşülür. Burada açık bir ihlal olursa (olmasını temenni etmiyorum) gerekirse Anayasa Mahkemesine bir başvuru yapma durumuda gerçekleşebilir.

Cihan Haber Ajansı'nın haberine göre, Meclis'te gazetecilere açıklamalarda bulunan Altay, Toplantı ve Gösteri Yürüyüş Kanunu Uygulama Yönetmeliği'nin çıkarıldığını hatırlattı. Yönetmeliği incelediklerini ve kabul edilebilir, uygulanabilir bir yönetmelik olmadığını vurgulayan Altay, "Bu ülkede demokrasinin d'sinden bahsediyorsak; bu yönetmeliğin uygulanma şansı yok. Ayrıca bireylerin, sivil toplumların, sendikaların bu yönetmeliğin iptali için Danıştay'a gideceğini öngörüyoruz. AK Parti'nin yıllardır anlamadığı, bizim anlatamadığımız demokrasinin tanımıyla ilgilidir. Demokrasi bir tepki ve protesto rejimidir. Hiçbir güvenlik kaygısı, temel hak ve özgürlüklerin kısıtlanmasına dayanak olamaz. Böyle bakıldığında, bu tam bir temel hak ve özgürlükleri gasp eden bir yönetmelik. Hiçbir şekilde kabulü mümkün değil, yargıdan döneceği muhakkak. Anayasa Mahkemesi'nin de başvurduğumuz iç güvenlik paketiyle ilgili görüşmeleri hızlandırması, bu kaosun, gaspın ortadan kaldırılması açısından son derece önemlidir. İnsanlar tepki ve protesto hakkını kullanamıyorsa, o ülkede demokrasiden bahsedilemez" diye konuştu.