Çavuşoğlu: Kandil konusunda İran'la da görüşüyoruz

Habertürk TV canlı yayınına katılan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Kandil operasyonuyla ilgili İran ile de görüştüklerini söyledi. Çavuşoğlu, AA'nın Adil Öksüz'ün Almanya'da bulunduğu iddiasıyla ilgili de soruları yanıtladı.

Haber Merkezi

Anadolu Ajansı'nın Adil Öksüz'ün Almanya'da olduğunu iddia eden haberinin ardından Habertürk TV'nin canlı yayınına katılan Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu konuya ilişkin “Değişik dedikodular çıkıyor, ABD'de olduğu da söyleniyor” dedi. Çavuşoğlu  “Yakalandıktan sonra Almanya'yla tabii ki anlaşmamız var. Eğer yakalanırsa iade talebi yapacağız. Almanya Adil Öksüz'ü vermezse, FETÖ'yü vermeyen ABD durumuna düşer. Almanya olsun, ABD olsun bu hainleri bize vermelidir” diye konuştu.

Ciner Medya Grubu Ankara Temsilcisi Ali Can Türkoğlu'nun sorularını yanıtlayan Çavuşoğlu, Kandil’e operesyonla ilgili İran’la da görüştüklerini söyledi. Çavuşoğlu “Kandil, İran sınırına çok yakın, buradan geçişler önemli. İran'la sınırımıza duvar ördük. Sadece PKK değil kaçakçılığı da önlemek için. PKK, PJAK, YPG fark etmez. Bunların hepsi aynı örgüttür. Herkesin bu konuda işbirliği yapması gerekir” diye konuştu.

Çavuşoğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:

“Adil Öksüz konusu AA'ya yapılan bir ihbar. Almanya'daki yetkililerin evine gittiği bir olay değil. Biz Adil Öksüz dahil tüm FETÖ'cülerin peşindeyiz. Bize gelen duyumların ardından Almanya'yla temaslarda bulunduk. Değişik dedikodular çıkıyor, ABD'de olduğu da söyleniyor."

"Yakalandıktan sonra Almanya'yla tabi ki anlaşmamız var. Eğer yakalanırsa iade talebi yapacağız. Almanya Adil Öksüz'ü vermezse, FETÖ'yü vermeyen ABD durumuna düşer. Almanya olsun, ABD olsun bu hainleri bize vermelidir. Hem darbe girişiminde bulunacaksanız, ondan da sonra hesap vermeden elini kolunu sallayarak gezeceksiniz. Yunanistan bu kişileri vereceğini bize söylemişti. Yunan siyasetçilerin vermek istediklerini biliyoruz. Fakat Yunan yargısına Batı'dan çok ciddi baskı geldi. Yunanistan bize bunları vermezse, yarın bu tip konularda bizim tutumumuz da çok farklı olur. Bazı DHKP-C'lileri Yunanistan tutuklamıştı fakat bu darbeyle ilgili konularda farklı tutum gösterdiler."

"Irak'taki PKK mevcudiyeti bizim için çok büyük bir tehdittir. Biz Irak'taki muhataplarımıza, 'Irak'taki PKK varlığı ikimize tehdit, birlikte hareket edelim' diyoruz."

ABD İLE MENBİÇ ANLAŞMASI

"Diğer tarafta ABD ile biz sadece Suriye ve Münbiç konusunda çalışma grubu kurmadık. Bunlardan birisi konsolosluk ve hukuki konularla ilgili. Üçüncü çalışma grubu ise PKK'ya yönelik işbirliği. Bu grupta Türkiye ve ABD'nin yanında Irak da var. Burada hem Bağdat, hem Erbil yönetimleri var. Bu çalışma grubu da toplanmaya başladı. PKK'nın üst düzey yöneticilerine karşı neler yapılması gerekiyor konuşulacak. Biz kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz. Başkalarından medet ummayacağız. Kendimiz de sınırımızın ötesindeki bu teröristleri temizlememiz gerekiyor. Sincar'dan çekildikleri söylendi. Ama nerede olurlarsa olsunlar, biz bu teröristleri temizleyeceğiz. Bu işin bir saha ayağı var, bir de diplomasi ayağı var."

İRAN'LA GÖRÜŞME

"İran'la da görüşmeler yapıyoruz. İran için de PKK bir tehdittir. Kandil, İran sınırına çok yakın, buradan geçişler önemli. İran'la sınırımıza duvar ördük. Sadece PKK değil kaçakçılığı da önlemek için. PKK, PJAK, YPG fark etmez. Bunların hepsi aynı örgüttür. Herkesin bu konuda işbirliği yapması gerekir."

‘YPG MÜNBİÇ’TEN RESMEN ÇEKİLDİ DİYEMEYİZ’

"YPG şu anda Münbiç'ten resmen çekildi diyemeyiz. Bunun hazırlık safhaları var. Bu iş 1. günle 11. gün arası ve 11. günden 30. güne kadar ikinci aşama. Sonrasında çekilme başlayacak. Burada Türkiye ve ABD devriye görevini yapacak ki boşluk oluşmasın. PKK'nın olmadığı yerde halk nezdinde huzur olur. Ama PKK'nın yerine DEAŞ ve benzeri örgütler gelmesin diye Münbiç'in istikrarını beraber tesis etmemiz lazım. ABD ve Türkiye, burada kimler görev alacak konusunda beraber çalışacağız. Kriterimiz, Suriye'deki iç savaş başlamadan önce oranın demografisi olacak. YPG'den sonra sadece Münbiç değil Kobani'nin de yapısı bozuldu. Buradaki hedef, YPG'yi buralardan çıkarmak ve istikrara kavuşturmak. Daha sonra buraları terk etmek zorunda kalan insanların buralara dönmesine yardımcı olmak."

"YPG'nin olduğu tüm şehirlerde Münbiç modeli uygulanacak. Kobani, ağırlıklı Kürtse yönetimde ağırlıklı olarak Kürtler olacak. Ama terörist olmayan Kürtler. Yine Rakka, yüzde 95'i Arap. Yüzde 3 Türkmen varsa, yönetimde yüzde 3 Türkmen olacak. İstikrar kavuşturmak için isabetli bir yöntem ortaya koyduk."

‘ABD SİLAHLARI GERİ ALACAKLARINI SÖYLEDİ’

(YPG'ye giden silahlar) "Buralardan YPG'nin çekilmesi demek, silahlarının alınması demek. ABD silah verdi, bunu da gizlemiyor. Buralarda istikrar için bu silahların alınması gerekiyor. Bu yol haritasının amacı ABD'nin sözünü tutması. Artık bu işleri sürüncemeye bırakmak ya da topu taca atmak yok. Birlikte çalışacağız, birlikte göreceğiz. Silahları kim verdiyse, o toplayacak. Silahların alınması konusunda da, seri numaralarını aldıklarını ve silahları geri alacaklarını söyledi ABD. Bizzat Sayın Trump bunu cumhurbaşkanımıza söyledi."

"Bizim için üçüncü bir ülke yok. Bu görüşmeler için de üçüncü bir ülke de gündeme gelmedi. Fransa her şeyin içinde olmak ister. Bizim Fransa'yla görüşlerimiz Afrin operasyonuna kadar örtüşüyordu. Fakat kusura bakmasınlar, Afrin operasyonunda çok yanlış yaptılar. Dürüst davranmadılar. Ama Fransa her yerde olmak ister. Fakat bu ABD ile bizim aramızdaki anlaşma."

AVUSTURYA

"Merkez sağdaki partiler sağlam durmazsa Avrupa'da artan her türlü aşırılık Avrupa'nın geleceğini tehlikeye atar. Kurz'a baktığınız zaman merkez parti ama aşırı sağ çizgisinde. Ancak dışişleri bakanlarına baktığınız zaman son derece hoşgörülü ve dengeli. Avrupa'da böyle siyasetçiler görüyoruz biz. Avusturya'nın NATO faaliyetlerine katılmasını engelledik. Efes kazıları konusunda Dışişleri Bakanları'nın yaklaşımı nedeniyle bir jest yaptık. Esasında ATİB'le, Diyanet'le çalışmak istiyorlar. Çünkü bizim vatandaşlarımızdan radikalleşen yok. Diğer taraftan imamların eğitimi konusunda biz anlaştık. Viyana'da bir fakülte kurmayı düşünüyoruz. Bu süre içerisinde de Türkiye'de de Almanca dersleri dahil, Avusturya'da doğup büyüyen ve imam olmak isteyen kardeşlerimizi eğitebiliriz. Bizim derdimiz oradaki kardeşlerimize İslam'ın doğru bir şekilde öğretilmesidir. Bu hem Avusturya hem de bizim için çok önemli. Önemli olan bu konuda işbirliği yapmak. Ama Kurz'un kafası başka yerlere gidiyor. Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nu yeniden kurmak isteyen birinden başka bir şey bekleyemezsiniz."