Bülent Arınç'tan dikkat çeken çıkış: Gül'e, Davutoğlu'na ve bana görev verin

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaptığı görüşmeyi anlatan Bülent Arınç, 'Bana, Abdullah Bey’e, Davutoğlu’na, Ali Babacan’a özel görev verin' dediğini aktardı.

AKP hükümetlerinde birçok önemli görevde bulunan ve şu an aktif siyasetin dışında olan Bülent Arınç, Habertürk'ten Kübra Par'a konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaptığı görüşmeyi anlatan Arınç, "Bana, Abdullah Bey’e, Davutoğlu’na, Ali Babacan’a özel görev verin" dediğini aktardı.

Yeni parti iddiaları hakkında konuşan Bülent Arınç, "Yeni parti kurulsa bile başarı şansı yok çünkü Türkiye 2001 şartlarında değil" ifadelerini kullandı. 

Arınç'ın açıklaması şu şekilde:

24 Haziran seçimlerinden sonra Cumhurbaşkanı’nın size bir teklifte bulunduğu da söylenildi. Bu doğru mu? Ne teklif etti?

Başka teklifler oldu ama ben kapıları çok önceden kapatıyorum. Bulunduğum hizmetlerin dışında, “Bize resmi görev vermenize gerek yok ama bir birikimimiz var. Size ve partimize faydalı olabiliriz. Mesela Kürt meselesi konusunda bana bir görev verin. Terörle Mücadele Yüksek Kurulu Başkanlığı yaptım, bunu spesifik olarak verin. Batılılar bunu yapıyor. Başınızda bin türlü telaş var. Cumhurbaşkanlığı sistemi öyle hale geldi ki her şey size sorulacak. Her şeyin sorumlusu siz olacaksınız. İyi olursa alkışlanacaksınız, kötü olursa sizden şikâyet edilecek. Bu sorumlulukları paylaşın. Çok iyi bir diplomasi kadromuz var. Abdullah Bey olur, Davutoğlu olur, Ali Babacan olur, ben olurum veya bir başkası olur” dedim. Politika kurulları oluşturuldu, onlar nasıl çalışıyor bilmiyorum ama benim istediğim farklı. Avrupa Birliği sürecinde Meclis Başkanlığımda parlamenter diplomasiyi uyguladım. Çok şükür o kadar başarılı oldu ki, Avrupa Birliği süreci 2005’te müzakere sürecine girerken parlamenter diplomasi faydalı oldu. İtalya’da Temsilciler Meclisi Başkanı Türkiye yanlısı, Senato Başkanı karşıt. O Senato Başkanı’nı yanımıza almak için neler yaptık. Hiç gidilmeyen Avrupa Birliği ülkelerine gittik. Üç tane Avrupa Parlamentosu Başkanı’na Meclis’te konuşma yaptırdık. O ülkelerde hâlâ bir kıymetimiz var. Daha ismini saymadığım çok kıymetli insanlar var. Bunlara görev verin, sorumluluk verin, yetki verin.

Bunu Cumhurbaşkanı’na söylediniz mi?

Evet, söyledim. O sağ olsun, teşekkür etti. Bizim başka bir beklentimiz yok. “Şu görevde seni görmek istiyorum” derse düşünürüm. Bunu eleştirme hakkını kendimde bulurum. Kabul edip etmeme noktasında kendisiyle temasımız olabilir. İnşallah hayırlısı olacak.