Bu İstanbul'u bitirme projesidir!

Kuzey Ormanları Savunması 3. Havalimanı’na ilişkin hazırladığı 100 sayfalık raporu basınla paylaştı. Rapor İstanbul üzerinde oynanan tehlikeli oyunlara dikkat çekiyor.

Serdar Nâzım Yüce

Kuzey Ormanları Savunması, 3. Havalimanı projesi üzerine bir süredir çalışmasını sürdürdüğü rapor tamamlayarak basınla paylaştı. Karaköy’deki TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi’nde yapılan basın toplantısına Kuzey Ormanları Savunması adına Prof. Dr. Zerrin Bayraktar, yazar Cihan Uzunçarşılı Baysal ile ekonomist Mustafa Sönmez ve mimar Mücella Yapıcı katıldı. Kuzey Ormanları Savunması (KOS) geçtiğimiz yıl hazırladığı 3. Havalimanı raporunu içerik ve kapsam olarak, meslek odaları ile birlikte geliştirerek kamuoyuna duyurdu. “Yaşam, Doğa, Çevre, İnsan ve Hukuk Karşısında 3. Havalimanı Projesi” adı verilen raporda İstanbul’un kaderini değiştirecek yıkım projesine dair çarpıcı bilgiler paylaşıldı.

100 sayfalık kapsamlı rapora ilişkin bir özeti toplantıda okuyan Zerrin Bayraktar sözlerine “bu kadar büyük havalimanı kimin yararına?” sorusuyla başladı. Dünyanın en yüksek yolcu kapasiteli havalimanı olan Atlanta Havalimanı’nın, 95 milyon yolcu için 1625 hektarlık alana kurulduğunu aktaran raporda, 3 Havalimanı’na 150 milyon yolcu kapasitesi için 7650 hektar alanın ayrılmasının nedeni soruldu. Oysa Atlanta’dan yola çıkarak, 150 milyon kapasitenin oluşturulması için 7650 hektarlık değil, 3500 hektarlık bir alanın yeterli olduğu belirtiliyor.

Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) Raporlarında, İstanbul’un açıkça bir büyüme motoruna çevrilmeye çalışıldığının altını çizen KOS, ÇED’deki “Havalimanı Şehir Kompleksi” başlığı altında, bölgeye iş merkezlerinden spor komplekslerine kadar birçok farklı birimin kurulacağı bilgisini tekrarlıyor. Kuzey Ormanları Savunması görünüşte bir ulaşım projesi olarak pazarlanan 3.Havalimanı’nın aslında İstanbul’un kuzeyini inşaat sektörüne boğdurmayı planladığını vurguluyor. Raporda bu konuda “Bu proje, ekonomisinin çarklarını inşaat sektörüne bağlamış bir yönetimin, İstanbul’un son kalan bakir alanlarını talana açarak günü kurtarma çaresizliğidir” ifadelerini kullanıyor.

‘3. KÖPRÜ, 3.HAVALİMANI, KANAL PAKET’

3. Havalimanı projesinin, 3. Köprü ve kanal ile birlikte bir “paket” olduğunu belirten Kuzey Ormanları Savunması “Bu projelerin her biri diğerini beslemek için planlanmıştır. Nitekim emlak danışmanları da 3. Havalimanının bu bölgede konumlandırılması ve Kuzey Marmara Otoyolu güzergahının kanal üzerinden geçmesinin bölgeyi cazibe merkezi haline getirdiğini ifade etmektedir. Bölge şimdiden toplu arazi alımları ve spekülasyon faaliyetleri tırmanmış durumdadır” diyor.

İSTANBUL İÇİN SUSUZLUK VAKTİ!

Kuzey Ormanları Savunması hazırladığı raporda İstanbul’un susuzluk ve kuraklık sorununa dair de önemli bilgi ve analizler paylaşıyor. Kuzey Ormanları hakkında “yüzde 90’ı sulak alanlar ve ormanlarla kaplı bu özel bölge, havalimanı inşaatıyla yüzde 90’ı betona dönüşmüş bir bölge olacaktır” diyen KOS, ÇED Raporunda belirtilen 7 bin 650 hektarlık alanın 6 bin hektarının orman alanı 660 hektarlık alanınınsa göllerle kaplı olduğunu belirtiyor. KOS raporunda, “İstanbul’un ormanları dünyadaki 200 önemli ekolojik bölgeden biri, Avrupa’da ise acil korunması gereken 100 ormandan biridir. Kentin kuzeyinde yoğunlaşan ormanlar, kentin önemli su kaynaklarını da içermektedir” bilgisini paylaşıyor.  Gelecek yıllarda hem Türkiye’nin hem de İstanbul’un susuzlukla ve kuraklıkla başının derde gireceği göz önünde bulundurulduğunda, devletin acil tedbir alması gerektiği noktada, böyle mega projelerle doğa katliamına girişmesinin tüm Marmara Bölgesi’ndeki su toplama havzalarının betonlaşmasına yol açacağına dikkat çekiliyor. Susuzluk ve kuraklık bu sayede daha hızlı bir şekilde İstanbul’a geliyor.

GÖLLER OLDU SU BİRİKİNTİSİ

Raporda buna ilişkin iki çarpıcı bilgi paylaşılıyor. Bunlardan ilki, Mart 2013 tarihli 1. ÇED Raporunda verilen 2,5 milyon ağaçtan 660 bininin kesileceği, 1 milyon 855 binininse taşınacağı bilgisinin 2. ve 3. ÇED Raporlarında verilmemesi. Bu durum ilk plana uyulmadığı daha fazla ağacın katledildiği ve üzerinin örtüldüğü şüphesi uyandırıyor. İkincisyse, 1. ÇED Raporunda “proje alanında 70 adet, göl ve gölet bulunmaktadır” ifadesinin 3. ÇED Raporunda “büyüklü küçüklü su birikintileri” olarak değiştirilmesi. Bunun en acı örneklerinden birisiyse içinde bulunduğu bölgeye de ismini veren Kulakçayır Gölü. ÇED Raporlarında “ekolojik değeri bakımından bölge için önemli” ve “balıkçılık çeşitliliği bakımından oldukça zengin” denilen Kulakçayır Gölü, bugün taşla dolduruluyor, göl çevresindeki ağaçlarsa tamamen kesilmiş durumda.

Kulakçayır Gölü'nde doldurma çalışmaları - 2 Mart 2015 - KOS Medya

ZEMİN SORUNLU

Raporda proje zeminin sorunlarından da bahsediliyor. Zeminin gevşek yapısı nedeniyle sorun yaratacağını belirten TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO) sahada mevcut zemini oluşturan malzemedeki oturmalara ve yapılacak milyonlarca metreküplük yapay dolgudaki oturmalara dikkat çekiyor.