Bir spora karışmadığınız kalmıştı: Akit yazarından harem selamlık antrenör önerisi

AKP'ye yakınlığıyla bilinen İslamcı Yeni Akit yazarı Ahmet Gülümseyen, kız öğrencilere kadın, erkek öğrencilere erkek antrenör tarafından eğitim verilmesi gerektiğini öne sürdü. Gülümseyen, 'Mayosunu giyerek yüzme/güreş gibi yakın temas (suda dururken veya hareketi gösterirken elle yardımcı olarak öğretme) gerektiren durumlarda, insan düşünmüyor değil; Kız çocuklarına bayan, erkek…

Yeni Akit yazarı Ahmet Gülümseyen, spor eğitiminde kız öğrencilere kadın, erkek öğrencilere erkek öğretmen tarafından eğitim verilmesi gerektiğini savundu. Gülümseyen,"Erkeğe erkek, kadına kadın antrenör" başlıklı yazısında  "Mayosunu giyerek yüzme/güreş gibi yakın temas (suda dururken veya hareketi gösterirken elle yardımcı olarak öğretme) gerektiren durumlarda, insan düşünmüyor değil; Kız çocuklarına bayan, erkek çocuklarına erkek öğretmen olması elbette daha iyi olur!" dedi. 

Gülümseyen'in yazısının ilgili kısmı şöyle: 

"Hepimiz şahit olmuşuzdur, bir sportif müsabaka öncesi, esnası ve sonrası yaşananları. Gün olur antrenör sporcusuna sarılarak moral verir veya sevincini kutlar. Bir vakit olur, oluşan bu tablo/başarı için aylarca kamplarda kalma zorunluluğu doğurur. Neymiş efendim ‘Biz bu maçı kazanmalıymışız!’ Nelerin kaybedildiği ise hiç kimsenin umurunda olmaz. Bilimsel araştırmalar buna benzer durumu şöyle açıklıyor; ‘Her sporcunun antrenöründen beklediği davranış şekli farklı olduğu gibi her sporcu da antrenörünün davranışından farklı şekillerde etkilenmektedir.’ Belirsizlik içeren bir çark. Bu çarkın doğuracağı sonuçları. İşte burada ortaya çıkan ‘hassasiyetlerden’ bir tanesi olan, erkeğe erkek, kadına kadın antrenör gerçeği önem taşır…

Çocuğunun elinden tutarak spor salonu, yüzme havuzu, atletizm pisti gibi spor alanlarının yolunu tutan velinin tek bir gayesi, geleceğimiz olan o çocuklarının masumiyetlerini korumak, sağlıklı ve güvenli bir geleceğin sosyal alt yapısını oluşturmak. Bunun için en önemli unsur olarak 'spor' can simidi olarak görülerek, 'hayal' okyanusunda yolculuğuna çıkar. İçinde yaşanılan sürecin sağlıklı işlediği, iletişim kurduğu kişileri de, kendisi gibi iyi niyet beslediği kanaati hâkim oluyor. Mayosunu giyerek yüzme/güreş gibi yakın temas (suda dururken veya hareketi gösterirken elle yardımcı olarak öğretme) gerektiren durumlarda, insan düşünmüyor değil; 'Kız çocuklarına bayan, erkek çocuklarına erkek öğretmen olması elbette daha iyi olur!' Tersi olsa, ne olma ihtimali var? İnsan düşünmek istemese de bir anda aklına 'Okulda, sokakta, alışveriş merkezleri gibi birçok sosyal alanda yaşanan 'taciz' olayları geliyor. Böyle bir durum kişiyi şüpheye iterken, o şüpheler 'şeytana' adeta davetiye çıkarıyor. Düşünmek istenmeyen hislere, insan kapılmak istemez. Etrafımıza baktığınızda birçok spor okulunda erkek ve kız çocukların bir arada 'etkinliklere' katılmaları için 'birileri' var güçleriyle çalışıyor."