BDDK Başkanı: Moody's kararı ahlaksız

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) Başkanı Mehmet Ali Akben, "Moody's tarafından yapılan not indirim kararının TCMB'nin faiz artırım kararıyla aynı gün akşamı yapılması manidar olup, bir o kadar da gayri ahlakidir" dedi.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Mehmet Ali Akben, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's'in bankalara yönelik not indirim kararına ilişkin "Moody's tarafından yapılan not indirim kararının TCMB'nin faiz artırım kararıyla aynı gün akşamı yapılması manidar olup, bir o kadar da gayri ahlakidir" dedi.

Akben, bankacılık sektörü ve uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının kararlarına ilişkin yaptığı değerlendirmede, bankacılık sisteminin güçlü sermaye, yüksek aktif kalitesi ve uluslararası normlara tam uyum içerisinde yoluna devam ettiğini söyledi.

Nisan 2018 itibarıyla yüzde 16,4 olarak gerçekleşen sektörün sermaye yeterliliğinin son dönemde yaşanan kur ve faiz hareketliliğine rağmen yüzde 15'in üzerinde kalmaya devam edeceğinin öngörüldüğünü aktaran Akben, bankacılık sektörünün yurt dışından borçlanmalarda 2018'de geçmiş yıllara nazaran bir azalma görülmediğini vurguladı.

Akben, nisan sonu itibarıyla geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 8,5 artarak 167 milyar dolar seviyesine yükselen yurt dışı borçlanmalarının (ihraç edilen menkul kıymetler dahil) toplam kaynaklar içindeki payının yüzde 19,6 seviyesinde bulunduğunu kaydetti.

Aynı dönemde sendikasyon kredilerinin yenileme oranının yüzde 100 seviyesinden yüzde 111'e yükseldiğini bildiren Akben, "Yine aynı dönemde borçlanma maliyetlerindeki artışın LIBOR kaynaklı olduğu, spreadlerin değişmediği ve toplam maliyet artışının yaklaşık 80 baz puan olduğu görülmüştür. Kaldı ki sektörün yüzde 53 ile toplam kaynaklarının en önemli kısmını mevduat oluştururken, öz kaynakların payı ise yüzde 11'dir" ifadelerini kullandı.

'REYTİNG ŞİRKETLERİ BEDEL ÖDEMEDİ'

Mehmet Ali Akben, reyting şirketlerinin Türkiye ve Türk bankacılık sektörü söz konusu olduğunda ön yüklemeli olumsuz yargı ve değerlendirmelerinde son derece bonkör davrandıklarını belirterek, "Buna karşılık örneklerini önceki yıllarda sayısız defa gördüğümüz üzere başka ülke ve ürün değerlendirmelerinde yanlış ve geç değerlendirmelerinin küresel maliyetlerini tüm dünyaya yükleyebildikleri görülmüştür" dedi.

Küresel kriz öncesinde ABD'de "subprime mortgage"lere dayalı ürünlere verdikleri yüksek notlar ile piyasaları yanıltan reyting şirketlerinin, tüm dünyada sebep oldukları ekonomik, sosyal ve siyasal sonuçlarla ilgili herhangi bir bedel ödemediklerini hatırlatan Akben, şöyle devam etti:

"Biz ülke olarak da bankacılık sektörü olarak da üstünlüklerimizi, güçlü yanlarımızı bildiğimiz kadar zayıflıklarımızı veya risklerimizi de biliyor ve yakından izliyoruz. Ancak reyting şirketlerinin en küçük olasılıklı olumsuzlukları dahi hemen yarın olacakmış gibi, güçlü ve olumlu yanlarımızı ise hemen yarın kaybedecekmişiz gibi değerlendirdiklerini görmekte ve not etmekteyiz. Moody's tarafından yapılan not indirim kararının TCMB'nin faiz indirim kararıyla aynı gün akşamı yapılması manidar olup, bir o kadar da gayri ahlakidir. Analiz ve değerlendirmelerinde diğer kuruluşlardan geniş aralıklı ayrışma içerisinde olduğu açıktır."