İzmir'de CHP'li Urla Belediyesi tarafından Kıyı Kanunu gerekçe gösterilerek kaçak olduğu öne sürülen evleri hakkında yıkım kararı verilen Balıklıova Mahallesi sakinleri, CHP İzmir İl Başkanlığı'nı işgal etti. O ev dışında oturacakları başka evin olmadığını, evlerinin yıkılması halinde yaşam alanlarından sürüleceklerini ve sokakta kalmalarının ciddi bir sorun olduğunu göstermek için buradayız" dedi.
Mahalleli adına konuşan Yusuf Altun, 30 yıl önce muhtarlıktan sözleşmeyle kiraladıkları arazide yaptıkları evlerinden Kıyı Kanunu gerekçesiyle Urla Belediyesi Encümeni'nin aldığı yıkım kararıyla tahliye edilmek istendiklerini belirterek, yıkım kararıyla yıllardır burada yaşayan halkın sokakta kalacağını söyledi. Vatandaşlar, üzerinde 'Evini yıktırma, yuvanı terk etme' yazılı tişörtler giydi.
Vatandaşlar sabaha kadar masa ve sandalye üzerinde uyudu. Balıklıovalılar sorunları çözülene kadar il binasındaki beklemeyi ısrarla sürdüreceklerini belirtti. Öte yandan Urla Belediye Başkanı Sibel Uyar’ın da gün içinde konuyla ilgili basın açıklaması yapacağı öğrenildi.
URLA VİLLALARINI YIKIM GÖREVİ URLA BELEDİYESİ'NİN
Kamuoyunda Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve ailesiyle birlikte anılan, kaçak ve ruhsatsız olduğu gerekçesiyle hakkında yıkım kararı bulunan "Urla Villaları"nı yıkma görevi de CHP'li Urla Belediyesi'ne ait. Bugüne dek Urla Belediyesi Urla Villaları'nın yıkımıyla ilgili herhangi bir girişimde bulunmadı.
URLA BELEDİYE BAŞKANI: HAKSIZ YERE ELEŞTİRİLİYORUM
Öte yandan Urla Belediye Başkanı Sibel Uyar, “Mahkeme kararları var. İdare Mahkemesi bölgenin boşaltılmasına karar verdi. İtiraz Bölge İdare Mahkemesi’nden ret edildi. Kimsenin evini yıkmadım. Danıştay’taki süreci bekliyorum. İstesem yıkım yaparım ama elektriği bile kesmedim, haksız yere eleştiriliyorum” dedi.
Uyar, şunları söyledi: “Biz 12 Haziran 2014’te rıza ile tahliye edilmesi yönünde bildirimde bulunduk. Bir yıldır da bu süreç devam ediyor. Bizim işlemlerimiz ve yapılan idari uygulamalar mahkemeye götürüldü. İdare Mahkemesi bizi haklı buldu. Ardından bölge idare mahkemesine itiraz ettiler. O mahkeme de bizim işlemlerin uygun olduğunu açıkladı. Şimdi süreç devam ediyor. İdari davanın gideceği yer Danıştay’dır. Ben belediye başkanı olarak kimsenin yerini yıkmadım. Kimseyi bulunduğu yerden de çıkartmadım. Danıştay’dan gelecek kesin kararı bekleyeceğim. Ayrıca, idare mahkemesinden alınan karar ‘hukuka uygundur’ görüşü gelince yıkım yapabilirdim. Çünkü yapılar ruhsatsız ve gecekondu vasfında. Art niyetli olsam bunu yapardım. Bırakın yıkım işlemini yapmayı bölgedeki barınma yerlerine giden elektriği bile kesmedim. Haksız yere eleştiriliyorum. Bu da beni üzüyor.”