Bakanlar kurulu toplantısı bitti: YSK'nın kararı nihaidir

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, kabine toplantısı sonrasında açıklamalarda bulunuyor.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Bakanlar kurulu toplantısı sonrasında açıklamalarda bulunuyor. Kalın seçimlerle ilgili, "YSK'nın kararı nihaidir" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yerel seçimlerin ardından ilk kez bugün bakanlarla bir araya gelmişti.

Toplantının ardından "Seçim sonuçları milletimiz için hayırlı olsun, nihai karar YSK’nın olacaktır" ifadelerini kullanan Kalın'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde:

  • Seçim sonuçlarıyla ilgili devam eden İstanbul başta olmak üzere hukuki süreç var nihai karar YSK'nındır. YSK'nın vereceği karar da bizim kabulümüz olacaktır. Yapılan itirazlar, sandığa giden seçmen ile onun iradesinin olduğu gibi yansıtılması arasında yaşanmış olan muhtemel ihlalleri, hukuksuzlukları, kasıtlı veya kasıtsız yanlışlıkları ortaya çıkartmayı hedeflemektedir.
  • Bu seçimler Cumhur İttifakı dikkate aldığınızda Cumhurbaşkanımıza güvenin teyit edildiğini bir kez daha göstermektedir.  

'GÜVENLİ BÖLGELER FİİLEN OLUŞMUŞ DURUMDA'

  • İdlib'de sahada yaşanan gelişmelerin ve dinamiklerin çok kolay olmadığını, farklı bir dinamikleri barındıran bir bölge olduğunu ifade etmek isteriz. Bu aslında Suriye'de güvenli bölgenin fiilen nasıl olacağını gösteren bir başarıdır. Bugün güvenli bölge fiilen oluşmuş durumda.
  • Münbiç'le ve Fırat'ın doğusuyla ilgili olarak ABD ile yürüttüğümüz görüşmeler devam ediyor. ABD ziyaretimizde bu konuları etraflı bir şekilde ele aldık. Beklentimiz Münbiç yol haritamızın bir an önce hayata geçirilmesi. Sayın Trump'ın kamuoyuna açık bir şekilde deklare ettiği 20 mil güvenlik meselesi gündemimizde olmaya devam ediyor. Bizim beklentimiz, talebimiz ve önceliğimiz güvenli bölgenin Türkiye'nin kontrolünde olmasıdır.
  • (İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif'in ziyareti hakkında sorulan soru üzerine) Sayın Zarif'in Şam'dan sonra Ankara'ya gelmesi bu tür yorumlara yol açabilir. Bizim arabuluculuk yapmamız söz konusu değil. Suriye'de özellikle Esed rejiminin geleceğiyle ilgili görüş ayrılığımız bilinmektedir. Biz Suriye'de meşru bir yönetimin işbaşına gelmesi çerçevemizi baştan beri net bir şekilde ortaya koymuş bulunuyoruz. Rejimle işbirliği söz konusu değildir. Çatışmaların sona erdirilmesiyle ilgili tabii ki İran'la çalışmaya devam edeceğiz. Bir arabuluculuk söz konusu değil.
  •  Sayın Trump'ın Amerikan birliklerini Suriye'den çekileceğini açıklamasından beri aylardır Amerikalılar arasında tartışma devam ediyor. Bununla ilgili net bir yol haritasını ortaya koyamadıklarını görüyoruz. Önce 200 dediler, sonra 400 dediler, belli ki farklı birimler arasında farklı görüşler dile getiriliyor. Bizim açımızdan çekilme ve güvenli bölge doğru karardır. Bu bölgenin kime hizmet edeceği bunlardan daha önemlidir. Sayın Cumhurbaşkanımız bunu sayın Trump'la yaptığı görüşmede açıkça ifade ettiler. Bizim güvenliği sağlamak için PYD/YPG gibi unsurlara ihtiyacımız yok.

'F-35 PROGRAMININ TEHLİKEYE ATILMASINI İSTEMEYİZ'

  • (ABD ile yaşanan F-35 krizine dair gelen soru üzerine) Bu hafta Hazine ve Maliye Bakanımız sayın Berat Albayrak Milli Savunma Bakanımız ve benim temaslarım oldu. Bu konuları mevkidaşlarımızla görüştük. S-400'lerin alınması halinde birtakım yaptırımların olacağına dair bir takım ifadelerin Amerikan makamlarından yapıldığını gördük. Türkiye'ye dönük bu tür tehdit, şantaj, yaptırım dilinin ters tepeceğini ifade ettik. Karşılıklı güven, çıkarların korunması, ortak değerler ve hedefler üzerine inşa edilmelidir. Bunun dışında tek taraflı dayatmacı söylemleri kabul etmemiz mümkün değil. Dışişleri Bakanımız sayın Mevlüt Çavuşoğlu, NATO toplantılarında bir teknik heyet kurulması teklifinde bulundu. Bu heyet NATO şemsiyesi halinde böyle bir riskin olup olmadığını inceleyecek. Eğer gerçekten Amerikalıların nezdinde böyle bir endişe varsa, bunu gelin NATO şemsiyesi altında şeffaf, nesnel bir araştırma komisyonu ile hep beraber ortaya çıkartalım. Bunun gereğini yapalım. Parçası olduğumuz F-35 programın tehlikeye atılmasını tabii ki istemeyiz, kabul etmeyiz. Bir ön hükümle daha böyle çalışma yapılmadan bu sonuçlara varılması elbette doğru olmaz. Türkiye'nin S-400 kararı bir gecede verilmiş karar değildir.