AYM'den zaman ayarlı iptal kararı

Taşeron şirketlerin kayırılması için getirilen bir düzenleme Anayasa Mahkemesin tarafından iptal edildi. Ancak iptal edilen yasa tam 7 aydır yürürlükteydi. Bu süre içinde taşeronlar aleyhine açılmış rücu davaları düştü. Yeniden açılabilmesine de olanak yok.

soL - Kadir Sev

Bugün Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 19 Eylül tarihli K:2019/73 sayılı Kararıyla, İş Yasasının 112’nci ve Geçici 9’ncu maddelerine 21 Şubat'ta 7166 sayılı Torba yasayla yapılan ekler iptal edildi.

İptal edilen maddelerde, kamuda hizmet alımı görüntüsü altında çalıştırılan taşeron işçilerinin iş akitlerinin 11 Eylül 2014 tarihinden sonra kıdem tazminatı ödenmesini gerektirecek bir biçimde son bulması durumunda, kamu kurumlarınca ödenmesi ve alt işverenlere rücu edilmemesi öngörülüyordu. 

Bu maddelere Meclis Başkanlığına sunulan 7166 sayılı torba Yasa teklifinde yer verilmemişti. Plan ve Bütçe Komisyonundaki görüşmeleri sırasında AKP’liler baskın bir önerge vererek yasaya eklenmesini sağlamışlardı.

Yasanın 112’nci maddesine eklenen düzenlemeyle; “4734 (Kamu İhale Yasası) sayılı kanunun 62’nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi uyarınca alt işverenler tarafından çalıştırılan işçilere, 11.9.2014 tarihinden sonra imzalanan ihale sözleşmeleri kapsamında, kamu kurum ve kuruluşlarına ait işyerlerinde 11.9.2014 tarihinden sonra geçen süreye ilişkin olarak kamu kurum ve kuruluşları tarafından yapılan kıdem tazminatı ödemeleri için sözleşmesinde kıdem tazminatı ödemesinden ötürü alt işverene rücu edileceğine dair açık bir hükme yer verilmemişse alt işverenlere rücu edilmez.” Kuralı getirilmişti.

Geçici 9’ncu maddesinde ise açılmış davaların yeni kurala uyumlulaştırılması için düzenleme yapılmıştı.

Anayasa Mahkemesi bu kuralı Özel şirketlerde iş alan taşeronlara haksızlık olur gerekçesiyle eşitlik ilkesine aykırı gördü.

EŞİTLİK İLKESİ?

Kararın 29’ncu paragrafındaki cümle aynen şöyle:

“…hizmet alımı kapsamında alt işverenlik sözleşmesiyle kamu idarelerinden iş alan alt işverenler, yalnızca sözleşmede kendilerine rücu edilebileceğine dair açık hüküm bulunması durumunda kamu (asıl) işverenlerine karşı işçilerin kıdem tazminatından sorumlu tutulmaya devam ederken, benzer durumda olan özel hukuk tüzel kişileri ya da şahıslardan iş alan alt işverenler, kıdem tazminatı ile ilgili olarak her durumda rücu davasına muhatap olmaya devam edeceklerdir. Bu yönüyle kamudaki alt işverenler lehine farklı bir uygulama getirildiği anlaşılmaktadır.”

Kamuda alt işveren uygulaması 4734 sayılı Kamu İhale Yasasının 62. maddesi ve Yasa gereği çıkarılan Kamu İhale Genelgelerine uyularak düzenleniyor.

İş Yasasının 11 Eylül 2014 tarihinde yürürlüğe giren 112’nci maddesinde yapılan değişiklikle taşeron işçilerinin kıdem tazminatlarının son çalıştıkları kamu kurumlarınca ödenmesi öngörülmüştü.

Kamu İhale genel tebliğinde aynı tarihte yürürlüğe girmek üzere bir başka düzenleme yapılmıştı. Buna göre artık yükleniciler ihale tekliflerini hesaplarken, kıdem ve ihbar tazminatlarını; “sözleşme giderleri ve genel giderler” olarak ekleyemeyeceklerdi.

Böylelikle taşeron ihalelerinde gerçekleşen fiyatlarda ucuzluk da sağlanmış oldu. Üstelik zaten kıdem tazminatlarının çoğunu bir biçimde devlete ödetiyorlar, rücu davalarının sonuçlanması yıllar alıyordu.

Bu değişiklikten sonra alt yükleniciler, ihale bedeline yansıtamayacakları bir yükümlülükle karşı karşıya kaldıklarını öne sürerek yakınmaya başladılar.

2019 yılı Şubat ayındaki düzenleme, taşeron yöntemiyle işçi çalıştırılması uygulamasından çoğunlukla vazgeçildikten sonra yapıldığı için geç olsa da taşeronların yakınmalarını karşılamayı amaçlıyordu. Yasaya eklenen geçici 9’ncu maddesiyle, 2019 tarihinden önceki dönemde açılmış olan rücu davalarının düşmesi öngörüldüğü için taşeronlarda önemli ölçüde rahatlama sağlamıştı.

Alt taşeronların kayırılması için getirilen bir kuralın Anayasa Mahkemesince iptal edilmesi önemsiz değil elbette. Ama çok da önemsenmeyi hak etmiyor. İki nedenle: 

Kamuda taşeron eliyle işçi çalıştırılması uygulamasından 20.11.2017’de yürürlüğe giren 696 sayılı KHK ile büyük ölçüde vazgeçildi. Artık yaygın olarak uygulanmıyor.

Yasanın yürürlüğe girmesiyle iptal kararı arasında 7 ay süre geçti. Bu süre içinde taşeronlar aleyhine açılmış rücu davaları düştü. Yeniden açılabilmesine de olanak yok.