Ankara Üniversitesi Basın Birimi, Vahdet Gazetesi’nin Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni ve Yrd. Doç. Dr. Barış Ünlü’yü hedef göstermesine ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Üniversitenin internet sitesinden duyurulmayan ancak akademisyenlere gönderilen açıklamada, söz konusu olan inanç özgürlüğüne yönelik bir saldırıymış gibi “Üniversitemiz, ifade özgürlüğü altında inanç özgürlüğüne ve dinimizin kutsallarına yönelik tahkir oluşturan eylem ve söylemlere asla izin vermemektedir. Herkesin inanç özgürlüğü ve kutsalı Üniversitemiz için korunması ve saygı gösterilmesi gereken vazgeçilmez ilkelerden birini oluşturmaktadır” ifadeleri bile yer aldı. Siyasal Bilgiler Fakültesi Yönetim Kurulu tarafından dün yayınlanan açıklamada, Rektörlüğün gerekli hukuki ve cezai girişimleri başlatması çağrısı da yanıtsız kaldı. Rektörlük, dinci gazetenin haberini kamuoyunun takdirine bıraktı.
KUTSALA SAYGI!
“20-21 Ocak 2015 tarihlerinde bazı basın-yayın organlarında Üniversitemizle ilgili yapılan yayınlarda, Üniversitemize yönelik haksız ve suçlayıcı beyanlara yer verilmesi karşısında Rektörlüğümüzce yazılı bir açıklama yapılmasına gerek duyulmuştur.” Sözleriyle başlayan açıklamada “Üniversitemizin tüm üyeleri şiddet, zorlama ya da hakaret, iftira içermemek veya nefret duygusu uyandırmamak kaydıyla ifade özgürlüğüne özel önem vermekte ve ifade özgürlüğüne saygı duymakta; bu çerçeveye uyulmak koşuluyla farklı görüşlerin açıklanmasını Üniversitemizin temel görevi olduğuna inanmaktadır” ifadeleriyle devam etti. Bu ifadelerin hemen ardından ise inançlara saygı üzerine değerlendirmeler yer aldı. “Ancak Üniversitemiz, ifade özgürlüğü altında inanç özgürlüğüne ve dinimizin kutsallarına yönelik tahkir oluşturan eylem ve söylemlere asla izin vermemektedir. Herkesin inanç özgürlüğü ve kutsalı Üniversitemiz için korunması ve saygı gösterilmesi gereken vazgeçilmez ilkelerden birini oluşturmaktadır. Belirtelim ki, bu ilkeleri ihlal eden eylemlere karşı hukuk içinde kalarak her türlü önlem alınmaktadır ve alınmaya da devam edilecektir” diyerek “savunmaya” geçen rektörlük açıklaması şöyle devam etti: “Ankara Üniversitesi, terörün ve eğitim-öğretim etkinliklerini kesintiye uğratan her türlü şiddet eyleminin karşısındadır ve karşısında olmaya da devam edecektir. Üniversitemizin terör ve şiddet olaylarıyla ilişkilendirilmesi asla kabul edilemez. Bu konuda hukukun üstünlüğüne uygun olarak ve mevzuat çerçevesinde her türlü önlem alınmakta ve gereken işlemler yapılmaktadır. Aksi değerlendirmeler ve yorumlar tamamen gerçek dışıdır.
Bir basın-yayın organının köşe yazarı tarafından gerçek çarpıtılarak ve bazı asılsız ithamlarda bulunularak, Üniversitemizi kamuoyu nezdinde yanlış anlaşılmaya ve değerlendirilmeye yol açacak açıklama ve değerlendirmelere yer verilmiş olması büyük bir camia olan Üniversitemizin tüm üyelerini derinden üzmüştür. Ülkemizin içinden geçtiği ve herkesin toplumsal bir duyarlıkla hareket etmesi gereken bu ortamda, doğrudan Üniversitemizi hedef alan bu maksatlı haberleri kamuoyunun takdirine bırakıyor; herkesi, sağduyuyu zedeleyen böylesi tutum ve davranışlardan uzak durmaya davet ediyoruz.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur.”
BİRAZ DA ÜNİVERSİTE ZİHNİYETİ!
Açıklamada ayrıca “Bilinmelidir ki, Cumhuriyetimizin ilk Üniversitesi olan bu güzide kurumun eğitim-öğretim kadrosunu oluşturan her akademisyen, kuruluş harcındaki "öğretim ve yönetim özerkliği", "kürsü dokunulmazlığı ve yansızlığı" ile "Üniversite zihniyeti"ne bağlı köklü akademik geleneklerinin bir gereği olarak, bilimin ve aklın gerektirdiği her türlü analitik sorgulamayı yapabilecek bilimsel yeterlik ve sorumluluğa sahip olduğu gibi, her öğrencisine, düşüncesi ne olursa olsun, tek tipleştirici olarak değil, aksine, akademik hoşgörü sınırları içinde çoğulcu ve eşitlikçi bir yaklaşımla davranır” ifadesi de yer aldı.