Ali Tatar'ın ağabeyi: Kardeşimi hukuksuzluğa kurban verdik

Sahte delillerle 6 yıl sürdürülen Poyrazköy davasının sanıkları beraat etti. Dava sürerken ikinci tutuklama kararı üzerine intihar eden Ali Tatar'ın ağabeyi Ahmet Tatar "Kardeşimi bir hukuksuzluğa kurban verdik" dedi.

Haber Merkezi

Poyrazköy davasında 84 sanık yargılanıyordu. Yargılananlardan ikisi yargılama sırasında hayatını kaybetti, verilen beraat kararını göremedi. O iki isimden birisi Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Türkan Saylan ve Deniz Yarbay Ali Tatar. Ali Tatar, hakkında verilen ikinci tutukluluk kararı üzerine intihar etmişti.

Sputniknews'in haberine göre Ali Tatar'ın ağabeyi Ahmet Tatar, RS FM canlı yayınında Yavuz Oğhan'dan bidebunudinle programına katılarak "Hukuksuzluğa imza atanlar Yargıtay'a terfi etti. Onlar tövbe etmeden kardeşim kabrinde rahat etmeyecek" dedi.

"Şu anda o ayarını bozdukları terazi kendilerini tartıyor. Şuanda buna hukuksuzluk diyerek ağlıyorlar ama hiçbirisinden dün yaptıklarıyla ilgili bir tövbe estağfurullah duymuyoruz; bunu yapmak zorundalar. Benim kardeşimin ruhu ancak ondan sonra huzur bulacak. Bu davayı kurgulayan, bu davanın iddiasını yapan savcı Süleyman Pehlivan bugün Yargıtay üyesi. Türk hukuk sistemi bu ayıbını örtmek, ortadan kaldırmak zorundadır. Kardeşimin ruhu onlar hukuk önünde yargılandıktan sonra huzur bulacak."

‘DAVAYI KURGULAYAN ÇETE SANIK SANDALYESİNE OTURACAK'

Sanıkların beraatına karar veren Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesi, soruşturma aşamasında sahte delil üreten ve hukuka aykırı delil toplayan, arama ve el koyma kararları verenler hakkında ise suç duyurusunda bulunulmasına hükmetti. Beraat kararının kendileri için bir anlam ifade etmediğini belirten Ahmet Tatar, bu davanın henüz bitmediğini söyledi.

"Beraat kararı bizim için bir anlam ifade etmiyor. Bu, davanın sadece bir aşaması, dava bizim açımızdan bitmiş değil, devam edecektir. Bu davayı kurgulayan çete sanık sandalyesine oturup yaptıklarının hesabını hukuk önünde vermedikçe bu davanın bitmesine izin vermeyeceğiz. Bu dava Türk hukukuna sürülmüş kara bir lekedir, burada sorun bizim sorunumuzun ötesinde Türk hukuk sisteminin sorunudur. Türk hukuk sistemi üzerine atılan bu ağır lekeyi temizlemek üzere bir adım atmıştır, bunu sonunu da getirmek zorundadır."