Ali İsmail’in öldürüldüğü ‘sokak’ mahkemede

Ali İsmail Kormaz davasında sona yaklaşıldı, bugünkü duruşmada esas hakkında mütalaa vermesi gerekiyor. Korkmaz ailesinin avukatları duruşmada mühendislere hazırlattıkları maketle, Ali İsmail’in nasıl öldürüldüğünü ayrıntılı şekilde anlatacaklar.

Elif Örnek

19 yaşındaki Ali İsmail Kormaz’ın öldürülmesine ilişkin davanın 5’inci duruşması bugün Kayseri 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülüyor. Sona yaklaşılan davada savcının, esasa ilişkin mütalaasını açıklaması bekleniyor.

Savcının esas hakkındaki mütalaasını açıklamasının ardından mahkeme taraflara mütalaaya ilişkin söz hakkı verecek. Sanık avukatlarının savunma yapmak için süre talep etmeleri bekleniyor.

POLİS YALÇIN AKBULUT TUTUKLANABİLİR
Ali İsmail’i yakalamaları için sivil sanıklara talimat veren polis Yalçın Akbulut esas hakkında mütalaanın verilmesinin ardından tutuklanabilir. Davanın ilk duruşmasından bu yana savcılar Akbulut’un tutuklanmasını talep ettiler. Hakim son duruşmada da tutuklama istemini reddetti ancak  Akbulut’u ilk kez bir sonraki duruşmada hazır bulunması konusunda uyardı.

MAKET ÜZERİNDEN ANLATACAKLAR
Korkmaz ailesinin avukatları 5’inci duruşmada Ali İsmail’in öldürüldüğü Eskişehir’deki Sanayi Sokak’ın 1 / 100 oranında ölçeklendirilmiş maketini kullanacaklar. Dört mühendis tarafından yaklaşık beş günde tamamlanan maket üzerinden Ali İsmail’in sokağa girişi, hangi bina önünde dövüldüğü, polis ve sivil saldırganların nerede bulundukları ayrıntılı şekilde anlatılacak.

AVUKATLAR BU BEYANLARDA BULUNACAKLAR
Korkmaz ailesinin avukatları pazartesi günü, bir dilekçe olarak mahkemeye gönderdikleri esasa ilişkin beyanlarını duruşmada sözlü olarak ifade edecekler. Avukatların esasa ilişkin beyanlarında özetle şu iddialar yer alıyor:

-Ali İsmail Korkmaz'ın Sanayi Sokak'a girdiği, sanıkların bu sokağa girenleri dövmek için pusu kurdukları, sanık Mevlüt Saldoğan'ın Ali İsmail Korkmaz'ın geçişine ses çıkarmayarak pusuya kasıtlı olarak düşürüldüğü kendi ifadesiyle sabittir.

-Ali İsmail Korkmaz sokağa girdiğinde ilk saldıranın sanık polis Hüseyin Engin olduğu, ancak maktulün bu sanığın saldırısından kaçıp koşmaya devam ettiği, bu sanıkla beraber sanık polis Şaban Gökpunar'ın Korkmaz'ın bacaklarına copla vurdukları tanık Semih Berkay Yapıcı'nın beyanından, sokak içinde Beşik Otel ve Harman Ekmek Fırını'nın kameralarından ve kovuşturma aşamasında  TÜBİTAK tarafından yapılan iyileştirme çalışmasıyla elde edilen görüntülerin tespitiyle kantlanmıştır.

-Kormaz'ın Harman Ekmek Fırını'na yaklaştığı esnada sanıklar İsmail Koyuncu, Ramazan Koyuncu, Muhammet Vatansever ve Ebubekir Harlar tarafından yakalandığı, bu esnada Ebubekir Harlar'ın çelme takıp maktulü yere düşürdüğü ve yere düştükten sonra da Korkmaz'ın bu sanıklar tarafından yumruk ve tekmelerle maktule vurdukları görülmektedir. Her ne kadar polis Yalçın Akbulut “yakalayın” talimatı vermiş olsa da TÜBİTAK'tan gelen görüntüler incelendiğinde bunun yakalama faaliyeti olmadığı Korkmaz'a saldırı amacı taşıdıkları açıkça görülmektedir. Nitekim bundan 10 dakika önce bir başka şahsın dövülme görüntülerinde, polis olmayan sanıkların da şahsa saldırıya yöneldikleri görülmektedir.

-Sanıklardan Ramazan Koyuncu, İsmail Koyuncu, Muhammet Vatansever ve Ebubekir Harlar'ın “Kişiye suç işlerken rastlanması halinde herkes tarafından geçici olarak yakalama yapılabilir” şeklindeki madde çerçevesindeki savunmaları gerçerli değildir. Ali İsmail Korkmaz suç işlememiştir. Yakalama talimatının, bir suç işleyen failin yakalanmasına yönelik olmadığı kendi beyanlarıyla da ortadadır. Dövme fiilinden sonra Ali İsmail Korkmaz'ı herhangi bir suçlamayla gözaltına almamaları da amaçlarının CMK 90. Maddesi çerçevesinde bir yakalama amacıyla hareket etmediklerini, o gün aynı sokakta başkaca yurttaşların da bu sanıkların saldırısına uğradıkları gerek kamera görüntülerinden, gerekse tanık beyanlarından anlaşılmaktadır.

-Polis sanıklar olay akşamı gözaltı yapmadıklarını mahkemede beyan etmişlerdir.  Polis sanıkların özel olarak şiddet uygulamak için gözaltı yapmadıkları, o sokakta diğer mağdurların görüntülerinden ve beyanlarından anlaşılmaktadır. Sanıkların Gezi Parkı sürecine destek verenlere husumet besledikleri ve bu kişileri yıldırmak amaçlı kasten şiddet uyguladıkları ortadadır. Sanıklardan Şaban Gökpunar,  mahkemede dinlenen tanık hakkında “Gezi olaylarına katılan birinin tanıklığına nasıl güvenilir” diyerek Gezi eylemcilerine husumetini açıkça ifade etmekten çekinmemiştir.

-Sanıklar İsmail Koyuncu, Ramazan Koyuncu, Muhammet Vatansever ve Ebubekir Harlar'ın yaptıklarının yakalama olmadığı,TÜBİTAK görüntülerinden, tanık beyanlarından ve duruşmadaki ikrarlarından öldürme fiiline müşterek fail olarak iştirak ettikleri anlaşılmaktadır.

-Ali İsmail Korkmaz sokak girişinde polis Hüseyin Engin tarafından yakalanmak istenerek kovalanmış, olay yerinden uzaklaşmaya çalışırken de Hüseyin Engin ve polis Şabak Gökpunar ile birlikte maktulün bacaklarına vurmuşlardır.  Polis Yalçın Akbulut'un “yakalayın” şeklinde bağırmasıyla sanıklardan İsmail Koyuncu, Ramazan Koyuncu, Muhammet Vatansever ve Ebubekir Harlar, maktulü tekme ve yumruklarla yere düşürüp dövmeye başlamışlardır. Ali İsmail Korkmaz'ı öldürüldüğü sokağa yönlendiren ve devamında darp ederek öldürme fiilini sanık Yalçın Akbulut'la birlikte işleyen sanık Mevlüt Saldoğan bu suçun asli failleridir.

-Ali İsmail Korkmaz'ın kendinden geçip yerde yarı baygın hale gelmesiyle sanıkların dövmeyi bıraktıkları, başını yerden kaldırmaya çalışan maktulle sanık polis Mevlüt Saldoğan arasında konuşma geçtiği ve Saldoğan'ın tekrar Korkmaz'ın yanına gelerek kafasına 4 tekme daha vurduğuTÜBİTAK raporu, diğer kamera kayıtları ile tanık ve sanık beyanlarıyla sabittir. Ali İsmail Korkmaz'ın çömelmiş vaziyette kendine gelmeye çalıştığı ve fırsat bulmasıyla kendi çabasıyla kaçtığı anlaşılmaktadır. Bu esnada Saldoğan, Ali İsmail Korkmaz'ın kaçarak kurtulmasına engel olmak amacıyla yakalamak için hamle yaptığı ve talimatlar vermeye çalıştığı görülmektedir.

- Olayın oluşunda gerek görüntülerle gerekse tanık ve sanık beyanlarıyla kasten insan öldürme fiilinin nitelikli haline temas edildiğini düşünmekteyiz. Zira görüntülerde izlediğimiz şiddet ve tanıkların beyanlarının yanı sıra Adli Tıp Kurumu'nun raporlarında yer verilen kırık ve ekimozların sadece kafa bölgesiyle sınırlı olmayıp tüm vücudunda bulunması, Ali İsmail Korkmaz'ın sadece ü.-dört tekmeyle öldürülmekle ilgili bir saldırıya uğramadığı, saldırının eziyet çektiğini gösterecek yoğunlukta olduğunu göstermektedir.

-Ölü muayene ve otopsi tutanağı, İstanbul Birinci Adli Tıp İhtisas Kurulu raporu ve Adli Tıp Genel Kurulu raporu da açık şekilde ölüm olayının sanıkların darp eylemi neticesinde meydana geldiğini tespit etmiştir.

Korkmaz ailesinin avukatları, soruşturma ve kovuşturma aşamalarında toplanan tüm rapor ile kayıtların değerlendirilmesi sonucunda polis sanıklardan Hüseyin Engin ile Şaban Gökpunar'ın kasten adam öldürme fiiline ihmalen katılmaları nedeniyle TCK'nın 83. maddesi hükmünce, üst sınırı 25 yıl olmak üzere hapis cezasına çarptırılmasını istediler.

'CANAVARCA HİSLE ÖLDÜRDÜ'
Dilekçede polis sanıklardan Mevlüt Saldoğan hakkında “kasten adam öldürme” suçunu “canavarca hisle veya eziyet çektirerek” ve “çocuğa ya da beden veya ruh sağılığı bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı” işlediği gerekçesiyle ağırlaştırılmış müebbet cezası verilmesi talep edildi. “Müşterek fail” olduğu belirtilen polis sanık Yalçın Akbulut'a da aynı hükmün uygulanarak ağırlaştırılmış müebbet cezası verilmesi gerektiği savunuldu.

Davanın sivil sanıkları İsmail Koyuncu, Ramazan Koyuncu, Muhammet Vatansever ve Ebubekir Harların da tıpkı sanık Akbulut gibi, TCK 37. Madde göndermesiyle “müşterek fail” olmaları nedeniyle haklarında aynı hükmün uygulanarak ağırlaştırılmış müebbet cezasına çarptırılmaları istendi.

SALDOĞAN MÜEBBETLE YARGILANIYOR
Davada sivil sanıklar Ramazan Koyuncu, İsmail Koyuncu, Muhammet Vatansever, Ebubekir Harlar ile Ali İsmail’in kafasına birçok kez tekme atan polis Mevlüt Saldoğan tutuklu, polisler Şaban Gökpunar, Yalçın Akbulut, Hüseyin Engin ise tutuksuz olarak yargılanıyor.