Mehmet Metiner, partisinin Adıyaman'ın Kahta İlçesi'nde düzenlenen istişare toplantısına katıldı. 14 Aralık operasyonun ardından iş dünyasına da operasyon yapılacağını söyleyen Metiner, şöyle dedi:

"Burada paralel çeteler için de bir söz söyleyeceğim. Pensilvanya'daki zat ne derse desin. Utanmadan sıkılmadan hala ayetler okuyor. Sanki kendisi peygamberimsi bir misyonun sürdürücüsü, bizler de Yezid'iz, Firavun'uz. Paralel yapı hiçbir şekilde devlet yapılandırmasında yer alamayacaktır. Paralel yapının sadece medya ayağına değil, iş dünyasına da her türlü hukuki operasyon yapılacaktır. Paralel suç şebekesi çökertilecektir."

'YÜCE DİVAN SİYASİ KAPANDIR'

 4 bakanın Yüce Divan'a gönderilmesine izin verilmemesi gerektiği görüşünü savunan Metiner, şunları söyledi:

"Şimdi bize siyasi bir tuzak kuruyorlar. İhsas-ı rey'de bulunuyorum. Suç bile olsa 'ihsas-ı rey'de bulunuyorum. Bakanlarımızın yüce divana gönderilmesi siyasi bir kapandır. Siyasi bir tuzaktır. Buna izin vermemek gerekiyor. 17 Aralık, 25 Aralık bir yolsuzluk operasyonu değil, hükümetimizi alaşağı etmeye çalışan alçakça paralel şebekesinin bir kalkışmasıdır. Ayakkabı kutuları bir tertiptir. Paralel kulisler tarafından oraya yerleştirildiler. O evde paralar vardı. Biliyorlardı, çünkü telefon dinliyorlardı. O paraların sahipleri de belliydi. Aşağılık herifler yalan söylemeyiniz. Bir de ayet okuyorsunuz. Sizi gidi paralel yalancılar sizi, işi gücü yalan. Bir daha söylüyorum o para kutuları ve para sayma makineleri bir düzmeceydi. Paralel polisler tarafından oraya konuldu." 
Konuşmasında Anayasa Mahkemesi'ne güvenmediğini söyleyen Metiner, "Haşim Kılıç'ın başkanlık ettiği Anayasa Mahkemesi'ne güvenmiyorum. Anayasanın bakanlarımız hakkında adil bir karar vereceğine inanmıyorum. Bu nedenle 'ihsas-ı rey'de bulunuyorum. 7 Şubat'ta MİT Müsteşarı Hakan Fidan üzerinden Başbakanımıza ulaşmak istediler, bir oyundu. Başbakanımız bu oyunu bozdu. İyi ki de bozdu. Bu paralel çakalların oyununa gelmeyiz. Yüce Divan için asla oy vermem."