Ahmet Ümit: AKP ülkeyi iç savaşa götürüyor

Ahmet Ümit, Ağrı'da yaşanan olaylarla ilgili "AKP’nin şu anda uyguladığı politika Türkiye’yi iç savaşa, ülkeyi mahva götürüyor. Bir tek adamın başarısı için, bir tek adamın çıkarları için koca bir ülke yangına doğru sürükleniyor" dedi.

Ahmet Ümit, AKP’nin genel seçimler öncesi izlediği tehlikeli politikalara dikkat çekti. Ağrı’da askerlerin müdahelesiyle TSK ile PKK arasında yaşanan çatışmayı AKP’nin iktidarı kaybetmeyi göze alamamasından dolayı yaşandığı iddiasını dile getiren Ümit, AKP’nin milletin huzurunu bozmaya çalıştığını böylece HDP’nin baraj altında bırakılmak istendiğini söyledi.

BirGün’den Serap Çakır’ın sorularını yanıtlayan Ümit'in söyleşisinden bazı bölümler şöyle:

Bir iki soruyla da Türkiye gündemini değerlendirelim istiyorum. Ağrı’daki son gelişmeler için neler söylemek istersiniz?

Ağrı olayı da böyle, savcının öldürülmesi olayı da aynı şekilde diye düşünüyorum. Sanıyorum AKP artık oy kaybediyor ve iktidarı kaybedecekleri için büyük bir kaygı ve korku içerisindeler. İktidarı kaybetmeyi göze alamıyorlar çünkü geride saklanan korkunç bir durum ve tablo var. O yüzden de şu anda onların deyimiyle, milletin huzurunu bozmaya çalışıyorlar. Milletin huzuru bozulursa insanların HDP’ye oy vermeyeceğini düşünüyorlar. Çünkü AKP’nin başını belaya sokacak tek şey HDP’nin barajı aşmış olması, aşması. CHP’nin fazla oy alması da çok değerli elbette. Hatta MHP’nin % 20’ye gelmesi de bence değerli. Fakat asıl mesele HDP’de düğümleniyor. O nedenle HDP’yi ve Kürt siyasetini yeniden çatışmanın içerisine çekmeye çalışıyorlar. Bu çatışmanın kendilerine oy getireceğini düşünüyorlar. Halkın “aman kaos çıktı, memleket nereye gidiyor” diyerek, bu halimize razı olalım demesini ümit ediyorlar. Yani ölümü gösterip sıtmaya razı etmeye çalışıyorlar.

Bu satırları okuyanların ne yapması lazım sizce?

Bir sağduyuya, yalandan uzak, propagandadan uzak, sahtekârlıktan uzak bir bakış açısına ihtiyacı var herkesin. Türkiye’de bütün kesimlerin buna ihtiyacı var. Çünkü AKP’nin şu anda uyguladığı politika Türkiye’yi iç savaşa, ülkeyi mahva götürüyor. Bir tek adamın başarısı için, bir tek adamın çıkarları için koca bir ülke yangına doğru sürükleniyor. O yüzden herkesin şapkayı önüne koyup düşünmesi lazım. Bu durumdan seçim yoluyla çıkmamız lazım.

HDP Meclis’e giremezse ne olur?

Çok kötü olur. Korkunç olur. Neden? Çünkü belli bir noktaya kadar gelindi. Kürt siyaseti kendi rüştünü ispat etti ve HDP Türkiyelileşmeye başlıyor giderek. Bu da çok değerli bir şey. Silahlı mücadele bitiyor, siyasal mücadele başlıyor. HDP’nin Meclis’e girememesi bütün bunları sekteye uğratabilecek bir gelişme olur. O yüzden bu seçeneği düşünmek bile istemiyorum. Ve herkesi HDP’ye oy vermeye çağırıyorum.

Hükümetin nesine güvenelim?

Taner Yıldız önceki günlerde bir açıklama yaptı ve Akkuyu Nükleer Santrali’ni en güvenilir yapı ilan etti. Bir taraftan da nükleerin insan hakkı ihlali olduğunu söyleyen insanlar var. İki kutuptan bakılan bu yapıları siz nasıl değerlendiriyorsunuz. Bence de insan hakları ihlali. Bu dünyanın en güvenilir yapısı dedikleri şeyi Ruslar yapıyor. Çernobil diye bir olay var. Çernobil’e hala giremiyor insanlar. Dünyanın en güvenilir yapısı dedikleri bu yani. Japonya’da hala yakıt sızıyor. Nükleerin güvencesi de garantisi de yok. Bizim nükleerden uzaklaşmamız lazım. Dolayısıyla nükleerin kendisi ölüm demektir.

Peki neden böyle diye sorsam?

Bunlar hiçbir sorumluluğu olmayan adamlar. Bu insanlar,  hızlı tren diye alt yapıyı değiştirmeden trenin hızını artırdılar onlarca insanı öldürdüler Pamukova’da. Nesine güveneyim ki ben bu adamların?

Soma’yla ilgili de bir sorum var. Yıllardır polisiye eserler yazıyorsunuz. Hiç Soma gibi bir cinayeti tasavvur edebilir miydiniz?

Bu kadar vahşeti edemezdim. Çünkü bu kadar büyük önlemsizlik düşünemezdim. Bu hükümetin bu iktidarın yapısı o: “Yaptım oldu.” Son derece pragmatik, kendi işlerine göre atlıyorlar, bunu yapacağız diyorlar. “Biz yaptık oldu” diyorlar. Bu adamlar alt yapıyı kurmadan biz yaptık oldu derdindeler. Ekonomileri de böyle. Hiçbir zaman temel alt yapıları olmayan hiçbir zaman planlamayan bir yapıya sahipler. Dolayısıyla Soma bunun sonucudur. İşte Pamukova tren kazası da bunun sonucudur. Korkarım ileride daha büyük olaylar olacak, bunlar da onun sonucu olabilir. Bu çok ürkütücü bir şey. Ama ben bu kadarını düşünemezdim. Bu kadar insanın ölebileceğini, hayatını kaybedeceğini düşünemezdim. Benim için de gerçekten büyük bir şoktur.