Açığa alınan hakimler ‘darbecilikle’ suçlanmış

Aralarında Hidayet Karaca ve cemaatçi polislerin de olduğu isimlerin tahliye kararını alan 29’uncu ve 32’inci Asliye Ceza Mahkemesi hakimlerinin açığa alınmalarına neden olan müfettiş ön raporunda hakimler darbecilikle suçlandı.

Bugün HSYK tarafından üç ay süreyle açığa alınan 29’uncu ve 32’inci Asliye Ceza Mahkemesi hakimleri Mustafa Başer ve Metin Özçelik’le ilgili hazırlanan müfettiş ön raporları basına sızdı.

Grihat haber sitesinde Arzu Yıldız’ın yayımladığı raporlarda Özçelik ve Başer, “Fethullah Gülen Terör Örgütü’ne üyelik” ve darbecilikle suçlandı, delil olaraksa basında çıkan haberler gösterildi.

17-25 Aralık soruşturmalarını yürüten Muammer Akkaş ve Celal Kara hakkında da meslekten ihraç istemiyle rapor hazırlayan müfettiş Ömer Kara tarafından hazırlandığı belirtilen ön raporlarda, hakimlerin bir gün içerisinde bütün şüphelilere ilişkin dosyaları nasıl inceledikleri de irdelendi. Ancak benzer şekilde müfettiş Kara da Özçelik ve Başer için 1 günden kısa bir sürede hazırladığı raporlarda meslekten ihraç kararı alınmasını istedi.

Yıldız, daire üyelerinin kurul gündemini toplantıdan yarım saat önce öğrendiklerini, bu nedenle açığa alma kararına muhalefet eden Mahmut Şen ve Mustafa Kemal Özçelik'in gündemin kendilerine geç verilmesini gerekçe gösterdiklerini kaydetti. 

Arzu Yıldız’ın haberinde müfettiş Kara tarafından hazırlanan raporlara da yer verildi. İki hakim hakkında hazırlanan ön raporlar şu şekilde:

MUSTAFA BAŞER'E İLİŞKİN ÖN RAPOR

Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini gerek yurtiçi gerekse uluslararası platformda zor durumda bırakmak ve itibarsızlaştırmak,  El Kaide Terör Örgütüne yardım ettiği görüntüsü vererek uluslararası yargı organları nezdinde hukuki ve cezai sorumluluk altına sokmaya yönelik, bilerek ve isteyerek görevleri dışında Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasına kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek, gizliliğin ihlali ve görevi kötüye kullanmak suçlarından İstanbul C.Başsavcılığı tarafından haklarında soruşturma yürütülen şüphelilerle fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ettiği,

Bu kapsamda 29.Asliye Ceza Mahkemesinin reddi hakim talebini kabul  etmesi sonrası şüpheli müdafilerine ait itiraz dilekçesinin 32.Asliye Ceza Mahkemesine gönderilmesi üzerine,

C. Savcılığına ait … soruşturma evrakına ait fiziki evrak suretini mahkemeye göndermemesine ve UYAP’ta bulunan evrakı da incelememesine karşın 25.04.2015 gün 2015c,144,145,146,147,148 ve 149 değişik sayılı kararla 67 şüphelinin tahliyesine karar verdiği,

Tahliye kararında dikkat çeken çok sayıda şüphelinin yer aldığı, 7 adet soruşturma evrakının 1 gün gibi kısa sürede müştekilerin itiraz dilekçelerinin dahi okunmasının mümkün bulunmadığı, soruşturma evrakının kısıtlama kararı bulunması nedeniyle şüpheli müdafilerinin sunduğu bilgilerden soruşturma evrakının tümüne vakıf olmadıkları, dolayısıyla şüpheli müdafileri tarafından sunulan itiraz dilekçesi ve eklerinin 586 klasörden oluşan fiziki evrakın tamamını kapsamadığı halde UYAP’ta bulunan soruşturma evrakının bilgi ve belgeleri de incelenmeden şüphelilerin tahliyesi yönüne gittiği, zira Nöbetçi 10.Sulh Ceza Hakimliğinin 25.04.2015 gün 2015836 sayılı kararı ile 29.Asliye Ceza Mahkemesinin 24.04.2015  gün 201596  değişik iş kararının “usul ve yasaya aykırı, hukuken geçersiz, uygulanabilirliği olmayan, yok hükmünde olduğu” yönünde kararının bulunduğu, bu kararın bir kısmının tahliye müzekkereleri yazılmadan bir kısmı da ilgili mercilere gönderilmeden evvel ilgilinin bilgisine ulaştığı halde anılan kararı da nazara almadığı, gözlemlenmiştir.

METİN ÖZÇELİK'E İLİŞKİN ÖN RAPOR

Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini gerek yurtiçi gerekse uluslararası platformda zor durumda bırakmak ve itibarsızlaştırmak,  El Kaide Terör Örgütüne yardım ettiği görüntüsü vererek uluslararası yargı organları nezdinde hukuki ve cezai sorumluluk altına sokmaya yönelik, bilerek ve isteyerek görevleri dışında Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasına kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek, gizliliğin ihlali ve görevi kötüye kullanmak suçlarından İstanbul C.Başsavcılığı tarafından haklarında soruşturma yürütülen şüphelilerle fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ettiği,

İstanbul C.Başsavcılığına ait … sayılı soruşturma evrakına ilişkin olarak 67 şüphelinin müdafileri tarafından 20.04.2015 tarihini taşıyan çok sayıda dilekçeler verildiği, tamamında Hakim Metin Özçelik’in  20.04.2015 günü havalesinin bulunduğu, konuya ilişkin C.Savcısı tarafından beyanları alınan Yazı İşleri Müdürü Eylem Özkan’ın söz konusu dilekçelerden kendilerinin haberinin bulunmadığı, mahkeme nöbetinin bitimine müteakip 21.04.2015 günü mahkeme hakimliğinin verdiği talimat uyarınca Zabıt Katibi Ömer Aydoğan tarafından kayda alındığını beyan ettiği, Ömer Aydoğan’ın da benzer beyanda bulunduğu, aynı hususun mahkeme yazı işleri müdürünün 26.04.2015 günü yazılarından da anlaşıldığı,

Hakim Metin Özçelik’in 7 adet soruşturma evrakına ait talepleri birleştirmek suretiyle 24.042015 günü 201592 değişik iş kararı ile Sulh Ceza Hakimleri Bekir Altun, Durmuş Karaçalı, İslam Çiçek, Recep Uyanık,  Cevdet Özcan,  Fevzi Keleş, İsmail Yavuz, Atilla Öztürk, Hüseyin Kürşat Serbest ve Necmettin Kafalı hakkında reddi hakim talebinin itirazı değerlendirmek üzere 24.04.2015 gün nöbetçi 32.Asliye Ceza Hakimi Mustafa Başer’i görevlendirmesi üzerine karar verdiği,

Reddi hakim talebinin kabulü yönünde kararın incelendiğinde, “yürütme organları sulh ceza hakimlikleri kurumlarından önce ve sonra sulh ceza hakimleri konusunda basına yansıyan söylemleri,

Sulh Ceza Hakimlikleri kurulduktan sonra bir kısmının görevi kabulden imtina etmeleri, tutuklama kararı vermeyen veya tahliye kararı veren Sulh Ceza Hakimlerinin yetkilerinin değişmesi,

SCH kurulduktan sonra çeşitli soruşturmalardaki kolluk operasyonlarından önce ve operasyon sonrasında tutuklanacak kişilerin sosyal medya hesabından önceden ilan edilmesi,

Tutukluluğun devamına ilişkin tüm hakimlerin benzer şablon karar vermesi, şüpheli müdafilerinin hakimlerin tarafsız olmadığı iddialarının AİHM’ce çerçeveleri çizilen objektif tarafsızlık kriterlerinden haklı sayılabilir yeterli somut nedeninin bulunduğu” hususlarına yer verdiği, hakimin davaya bakamayacağı hallere ve tarafsızlığını şüpheye düşürecek sebeplere somut bilgi ve belgeye değinmediği…”

İstanbul Hakimleri Metin Özçelik ve Mustafa Başer hakkındaki mevcut delil durumu yanında Fetullah Gülen Terör Örgüt yapılanmasının talimatıyla hareket ettikleri yönündeki basın ve yayın organlarında yer alan haberler kapsamları nazara alındığında;

Eylemlerin niteliği itibariyle meslekten çıkarılmayı gerektirir ağrılıkta bulunduğu, ilgililerin göreve devamının yargı erkinin nüfuz itibarına zarar vereceği değerlendirilmektedir.