8 yıl önce staj yaparken hayatını kaybeden Burak Oğraş’ın şüpheli ölümü

Staj yaptığı Antalya Rixos Lares Hotel’in havuzunda cesedi bulunan lise öğrencisi Burak Oğraş’ın şüpheli ölümünün aydınlatılması için babası Murat Oğraş, kamuoyuna çağrıda bulundu. Baba Oğraş, soruşturmanın engellendiğini, oğlunun öldürüldüğünü ve olayın üzerinin kapatıldığını söyledi.

soL - Haber Merkezi

2011’de Tekirdağ Anadolu Otelcilik ve Turizm Lisesi 3. sınıf öğrencisi 16 yaşındaki Burak Oğraş’ın, zorunlu stajını yapmak üzere gittiği Antalya Rixos Lares Hotel’in pansiyonun boş havuzunda cesedi bulundu. Oğraş’ın şüpheli ölümünün ardından geçen 8 yıla rağmen soruşturma tamamlanmadı.

‘RAPORDA İTİLDİĞİ ZATEN YAZIYOR’

soL’a konuşan baba Murat Oğraş şunları söyledi; “Ülkeye hakim oldukları gibi Antalya’ya da hakimler. Rixos otelinin, o dönemdeki savcısı Ümit Yaşar Özdemir’in adını duyan avukatlar bize kapılarını kapattı. Ancak savcı emekli olunca, yerine gelen yeni savcı bizim ısrar ve çabalarımızla dosyayı incelenmek üzere Ulusal Kriminal Büro’ya gönderdi. 6 aylık çalışmanın ardından yayınlanan 73 sayfalık raporun sonuç bölümünde de Burak’ın intihar etmediği, darp edildikten sonra birileri tarafından aşağı itildiği zaten yazıyor”

Dönemin Emniyet Müdürü Ali Yılmaz’ın kendisiyle görüşmeyi reddettiğini belirten Oğraş, oğlunun ölümünden 1 yıl sonra Yılmaz’ın, Fettah Tamince’nin sahibi olduğu Rixos Otelleri’nde işe başladığını ifade etti.

'İNTİHAR ETMEDİ'

Şüpheli ölümünden hemen önce staj ücretini alan oğlu Burak Oğraş’ın üzerinden para ve telefon da çıkmadığını belirten baba Oğraş, çevreden görenlerin polise ifade vermesiyle, oğlunun cep telefonun olay yeri inceleme sırasında bir otel görevlisi tarafından olayın yaşandığı yere bırakıldığının görüldüğünü ancak daha sonra telefonun da kayıplara karıştığını, tüm bu şüphelerin ardından oğlunun intihar etmediğine inandığını söyledi.

‘15-16 SAAT ÇALIŞTIRILMIŞLAR’

Oğlunun çok kötü koşullarda staj yaptığını, otele iki buçuk kilometre uzaklıkta bir yerde konakladıklarını da vurgulayan Murat Oğraş şunları söyledi;

“Gencecik çocukların 45-50 yaşında insanlarla aynı odada kalması ne kadar doğru? Bu çocukları 15-16 saat çalıştırmışlar. Kaldıkları yeri gördüğümde inanamadım. Keşke çocuğum gelseydi, keşke okumasaydı. Keşke ben ona baksaydım diye isyan ettim. Yani inanın özür dilerim ama ‘köpeği bağlasan durmaz’ dediğimiz yerlerde kalmış çocuklar. Personel de oralarda kalıyor.”

Bakanlıklara, Abdullah Gül’e, CHP’li pek çok isime ulaştığını ve hiçbir sonuç alamadığını da dile getiren baba Oğraş, oğlunun ölümünün üzerinin kapatıldığını ve bir an önce aydınlatılmasını istediğini ifade etti. Oğraş, “Zaten olayın üzerini kapatmaya çalışanların bizi yöneten adamlarla ilişkilerini tüm ülke biliyor. Kime anlatacaksın derdini” diye konuştu.