Eğitimin adım adım paralı hale getirilmesi sürecinde özel üniversiteleri teşvik eden AKP, burada en büyük desteği yandaşlarına sunuyor.

Üniversitelerin binlerce liralık harçlarla bilim değil kâr üreten yerler haline gelmesi ve sürekli kâr odaklı çalışmasının çarpıcı bir örneği de Haliç Üniversitesi'nde yaşanıyor.

KAR YAĞDI DEDİLER, MAAŞ ÖDEMEDİLER...

2014 yerel seçimlerinde AKP'den Şişli Belediye Başkanı aday adayı olan Mansur Topçuoğlu'nun mütevelli heyeti başkanı olduğu Haliç Üniversitesi'nde akademisyenler aylardır maaş alamıyor. Konuyla ilgili soL'a açıklamalarda bulunan bir öğretim görevlisi, "Üniversite bize en ufak bir bilgi vermiyor. Aylardır maaş alamadık ve bize bu durumun ne zaman değişeceğine ilişkin en ufak bir açıklama da yapılmıyor. Birçok akademisyen istifa dilekçesini hazırladı, akademisyenler, öğrenciler mağdur olmasın diye, sadece derslerine girmek üzere okulda bulunuyor dersleri biter bitmez de evlerine dönüyorlar" dedi.

Maaş ödemesine ilişkin akademisyenlere üç ay öncesinde "kar yağdı, okul tatil oldu, o nedenle maaş hesaplamaları bitmedi" şeklinde bir e-posta yollayan üniversite yönetimi, aradan üç ay geçmiş olmasına rağmen ödeme yapmazken tepkilerin artması sonucu geçtiğimiz günlerde bazı akademisyenlere "yarım maaş" ödemesi gerçekleştirdi. Bu durum tepkinin artmasına neden olurken Mansur Topçuoğlu'nun sahibi olduğu Yeni Yüzyıl gazetesinde de çalışanlara maaş ödemelerinin yapılmadığı ileri sürülüyor.

soL'a görüş veren akademisyenler diğer akademisyenlerin konuyla ilgili basın açıklaması yapmaya yanaşmadığına dikkat çekerken "Ülkemizin içinde bulunduğu süreci düşündüğümüzde, Haliç Üniversitesi'nde yaşananlar korku toplumuna dönüşen Türkiye'nin adeta bir prototipini sunuyor" ifadelerini kullanıyor.

YENİ YÜZYIL'IN SAHİBİ, HEDEF 2023...

Haliç Üniversitesi'nin mütevelli heyetinin başına geçmesi çeşitli tartışmalara konu olan Topçuoğlu, Yeni Yüzyıl gazetesinin de sahibi. Üniversitenin resmi sitesinde "Yeni Türkiye'ye katkı sağlamak adına, nasıl bir üniversite istiyorsanız gelin hep birlikte kuralım" mesajı paylaşan Topçuoğlu, şöyle devam ediyor:

"Artık Türkiye değişti. Şimdi yeni Türkiye var. Değişimin gücünü ve hızını her alanda hissediyoruz. Haliç ailesi, ülkemizin 2023 hedefine kilitlenen yeni Türkiye'ye katkı sağlamak için, çoğulcu, özgürlükçü, katılımcı ve demokratik yapısıyla hazırdır. Siz değerli gençleri yeni Türkiye'de, değişimin öncüleri olmaya davet ediyorum."

8 KARDEŞ, 2 BALDIZ, 6 ŞİRKETLE YÖNETİYORUZ

Üniversitenin mütevelli heyetinin başına geçiş süreciyle ilgili geçtiğimiz yıl Hürriyet gazetesi yazarı Vahap Munyar'a konuşan Mansur Topçuoğlu'nun açıklamaları AKP iktidarının üniversiteye bakışının da oldukça çarpıcı bir örneğini sunuyor:

- Ben Turing'de AK Parti için çalıştım. Daha sonra AK Parti'den bazı isimler beni Turing'te dışlamaya kalktı. Orada rövanşı almak için hazırlanıyorum.
Topçuoğlu'nun iddialı tavırları üzerine Haliç Üniversitesi operasyonunu merak ettim:
- Haliç Üniversitesi'ni satın mı aldınız?
- Evet...
- Vakıf üniversitelerinin satılmasının yasak olduğunu düşünüyordum.
- Kim demiş... Satılanlar, bazı örnekler var...
- Peki yöntemi nedir bu işin?
- "Halef" formülüyle Haliç Üniversitesi'nin sahibi Bizim Lösemili Çocuklar Vakfı yönetimine girdim. Zamanla vakıfta çoğunluk sağladım. Bu durum üniversiteye de yansıdı. 3 yıldır Haliç Üniversitesi'nde Mütevelli Heyeti Başkanıyım.
- Bizim Lösemili Çocuklar Vakfı yönetim kurulunda Prof. Gündüz Gedikoğlu ve ekibinden boşalan yerleri kimler aldı?
- 8 kardeş, 2 baldız, 6 şirketle o vakfı biz yönetiyoruz.
Haliç Üniversitesi yönetimini devraldığında 6 bin öğrenci kapasitesi olduğunu kaydetti:
- Bugün 12 bin öğrenci kapasitesine çıktık. Eskiden İstanbul Mecidiyeköy'de köhne bir bina varken, bugün Haliç, Levent, Kağıthane ve Kabataş'ta birimlerimiz var.
- Bu kadar hızlı yeni birim sahibi olmanızda vakıf üniversitelerinin kamulaştırma yetkisinin payı var mı?
- Kamulaştırma yetkisi yanılmıyorsam 2013 Aralık ayında kalktı. Ben hiç kamulaştırma yapmadım. O yetkinin kalkması da doğru oldu.
- Üniversiteyi devralma aşamasında ve sonrasında ne kadar yatırım yaptınız?
- Oralara girmeyelim.
- Devletin kayıtlarında olan rakamları neden paylaşmıyorsunuz?
- Devletin kayıtlarında var ama kamuoyuyla paylaşmak istemiyorum.
Yıllarca kurucusu olduğu Bizim Lösemili Çocuklar Vakfı'nı yöneten Prof. Gündüz Gedikoğlu, orada yanında olan hayırseverlerden aldığı güçle Haliç Üniversitesi'ni 17 yıl önce kurdu...
Derken bazı usulsüzlük söylentileri, Bizim Lösemili Çocuklar Vakfı ve Haliç Üniversitesi'ni tartışmanın odağına oturttu...
"Girişken ve bıçkın bir avukat" olan Mansur Topçuoğlu, tartışmaların yarattığı boşluktan yararlanıp, hem vakfın, hem üniversitenin başına geçti...
Üniversiteyi de, Vakfı da yakından izlemekte yarar var...