7 Haziran öncesi ve sonrası: HDP ve CHP neler yaptı, şimdi ne diyor?

7 Haziran seçimlerinden önce ve sonra aldığı farklı tutumlarla gündeme gelen CHP ve HDP, 1 Kasım seçimleri öncesinde yeniden “AKP’siz iktidar” seçeneğini hatırladı. Peki ya daha önce söyledikleri ve yaptıkları?

Ali Ufuk Arikan

1 Kasım seçimleri öncesi CHP ve HDP seçim bildirgelerini açıklamaya hazırlanırken daha şimdiden “AKP’siz iktidar” söyleminin öne çıkacağı anlaşılıyor. HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın CHP’ye zeytin dalı uzattığı açıklamasında sarf ettiği “CHP, HDP ve parlamento dışındaki barış ve özgürlükten ve demokrasiden yana güç ve çevreler, Türkiye toplumuna alternatif bir demokratik iktidar sunabilmeliler” sözleri de bunun örneklerinden biri.

Benzer şekilde CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu da “Artık Adalet ve Kalkınma Partisi Türkiye’yi yönetemez, yönetme şansı sıfırdır. Hem HDP hem MHP, CHP’nin mutlaka yönetimde olmasını istiyor… İçinde bulunduğu sorundan ancak CHP çıkarır Türkiye’yi, bu düşünülüyor. Geldiğimiz nokta da bu” ifadelerini kullanarak AKP’yi seçenek dışına itti.

Peki iki partinin söylemleri her zaman bu netlikte miydi?

7 HAZİRAN’DAN ÖNCE: BELKİ, ASLA…

Şimdi biraz daha geriye 7 Haziran seçimleri öncesine gidelim. CHP ve HDP yöneticilerinin AKP ile koalisyon seçeneğine ilişkin gelen sorulara verdikleri yanıtlara…

Kılıçdaroğlu "AKP ile koalisyon mümkün mü" sorusuna "Sen bunlarla nasıl bir araya geldin diyenlere ne söyleyeceğim? Yolsuzluk diz boyu. Biz hayatımız boyunca yolsuzlukla mücadele ettik, yolsuzluk yapanlarla nasıl bir araya geleceğiz?" şeklinde yanıt vermişti. 

7 Haziran’dan önce AKP  ile koalisyon yapabileceği ileri sürülen HDP ise bu konuda aynı isim tarafından farklı açıklamalar yapmıştı.

Demirtaş, 22 Nisan’da Habertürk ekranlarında bu soruya (HDP barajı geçerse AKP ile bir koalisyon yapar mı?) şöyle yanıt vermişti:

“Bu da 7 Haziran'dan sonra konuşulacak bir şey doğrusu. Biz Türkiye'yi kaosa, istikrarsızlığa sürüklemek için seçime girmiyoruz. HDP'nin amacı Türkiye'de kaotik bir durum yaratmak değil. Seçim sonrası koalisyon ihtimali ortaya çıkarsa ilkelerimiz neticesinde kurulacak bir hükümete dışarıdan-içeriden destek verebiliriz. Biz istikrarsızlık oluşturmak için seçime girmek istemiyoruz. Tek başına iktidar olabilecek bir güce sahip olamayacağımızı da biliyoruz. Ülkenin hükümetsiz kalmasına izin vermeyiz. 8 Haziran günü esnafımız dükkanını açması lazım, memurumuzun maaşını alması gerekiyor.”

Demirtaş bu açıklaması sonrası “AKP ile koalisyona kapı araladı” eleştirilerine yanıt vermiş, 20 Mayıs’ta yaptığı açıklamada “Ne dışarıdan, ne içeriden, AKP'yi desteklemek gibi bir düşüncemiz asla yok” demişti.

Demirtaş, Can Dündar’a yaptığı "HDP, AKP'ye dışardan desteğe sıcak" açıklamalarını ise tekzip etmişti.

SEÇİMDEN SONRA ‘U DÖNÜŞÜ'

Seçim öncesinde kafalarda en ufak soru işareti bırakmayan bu "net" açıklamalara rağmen seçimden sonra hem CHP hem de HDP liderinden farklı açıklamalar gelmeye başladı. Seçim günü “tarihi zaferi” kutlayan HDP ve CHP liderleri, seçimden sonra ise AKP’li koalisyon seçeneklerine ilişkin farklı açıklamalar yaptı.

“Biz hayatımız boyunca yolsuzlukla mücadele ettik, yolsuzluk yapanlarla nasıl bir araya geleceğiz?" diyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, AKP Genel Başkanı ve Başbakan Davutoğlu ile tam 32 gün boyunca süren bir koalisyon görüşmesi gerçekleştirdi. Kılıçdaroğlu 32 gün sonunda ise kendilerine “koalisyon” önerilmediğini söyleyerek AKP’ye tepki gösterdi.

Davutoğlu’na AKP ile kurulacak hükümetin 4 yıllık olması gerektiğini söyleyen ve dönüşümlü başbakanlık talebinde bulunan Kılıçdaroğlu, bu taleplerine karşılık bulamadığını söyleyerek seçim öncesinden hayli farklı bir tavır içine girdi.

AKP, seçim sonrası başlayan çatışma süreciyle birlikte CHP ve MHP’den farklı olarak HDP ile koalisyon görüşmesinde bulunmazken, HDP buna rağmen AKP’nin de içinde olduğu hükümete yeşil ışık yakmıştı. Seçimden önce “Ne dışarıdan, ne içeriden, AKP'yi desteklemek gibi bir düşüncemiz asla yok” diyen Demirtaş, seçimden sonra yaptığı açıklamada ise “Koalisyon görüşmeleri için resmi ve gayri resmi şimdiye kadar bir görüşmemiz olmamıştır. Her partiye kapımız açıktır. Sayın Davutoğlu’ nun artık seçim öncesi dili ve üslubunu terketmesi lazım. Bu dil seçimde AKP’ye kaybettirmiştir. AKP ve CHP bizim ilkelerimizi de içine alacak bir koalisyon kurarsa biz dışarıdan destek sunarız” ifadelerini kullandı.

Demirtaş, koalisyon görüşmeleri boyunca AKP ile CHP’nin bir koalisyon hükümeti kurması gerektiğini dile getiren isimlerden de biri oldu.

ŞİMDİ BİR KEZ DAHA ‘AKP’YE YER YOK’ DİLİ

Seçim öncesi ve sonrasında aldıkları farklı tutum ve konumlara rağmen 1 Kasım seçimleri öncesi CHP ve HDP bir kez daha AKP’nin “tehlikelerini” anlatmaya başladı.

Koalisyon görüşmeleri sürecinde söylediklerini unutup AKP’nin “çatışma” istediği ve “yolsuzluk batağında” olduğunu ilk kez keşfetmişçesine açıklamalara başlayan iki partinin 1 Kasım seçimlerine giden süreçte ve sonrasında alacağı tavır şimdiden merak konusu.

İki partinin tıpkı 7 Haziran öncesinde olduğu gibi "sıkı" bir AKP karşıtı olacağını tahmin etmek hiç de zor değil, tabii sadece seçimlere kadar...