Zorunlu din dersi dayatmasına karşı bir hukuk zaferi daha: Bu kez haber Eyüp'ten...

İstanbul'un Eyüp ilçesinde Serdar Aksun İlkokulu dördüncü sınıf öğrencisi oğullarının zorunlu din dersinden muaf tutulmasını isteyen anne-babanın talebi reddedildi. Güneş ve Cemal Gül çifti konuyu mahkemeye götürdü. İdare mahkemesi ret işlemini hukuka aykırı buldu.

Haber Merkezi

Türkiye'de zorunlu din dersi zorbalığı sürerken, diğer yandan aileler çocuklarının din dersinden muaf tutulmasına ilişkin hukuk mücadelelerini sürdürüyorlar. 

Zorunlu din dersi zorbalığına karşı bir hukuk zaferi haberi daha İstanbul Eyüp'ten geldi. 

MİLLİ EĞİTİM MUAFİYET TALEBİNİ REDDETTİ

İstanbul'un Eyüp ilçesindeki Serdar Aksun İlkokulu dördüncü sınıf öğrencisi oğullarının zorunlu din dersinden muaf tutulmasını isteyen Günel ve Cemal Gül çifti, ilçe milli eğitim müdürlüğüne dilekçe verdi. Eyüp ilçe milli eğitim müdürlüğü, anne-babanın talebini reddetti. 

MAHKEME RET KARARINI HUKUKA AYKIRI BULDU

Bunun üzerine Gül çifti, konuyu idare idare mahkemesine götürdü. 

İstanbul 2. İdare Mahkemesi, Eyüp ilçe milli eğitim müdürlüğünün ret işlemini hukuka aykırı bularak iptal etti. 

İŞTE O KARAR

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, anayasanın 24'üncü maddesi ile İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına İlişkin Sözleşme'nin 9. maddesinin hatırlatıldığı kararda, "T.C. uyruklu Hıristiyan ve Musevi dinlerine mensup öğrencilerin, zorunlu olan Din Kültürü ve Ahlak öğretimi dersinden muaf tutulacakları belirtilmiştir. Eğitim ve Öğretim Yüksek Kurulunun aldığı bu kararla ilk ve ortaöğretim okullarında İslam dini öğretimine yönelik olarak okutulan din kültürü ve ahlak öğretimi dersinden, İslam dinine mensup olmayanların muaf tutulmasının amaçlandığı anlaşıldığından, herhangi bir dine mensup olmayan kişilerin velisi oldukları çocukların da bu muafiyet kapsamında değerlendirilmesinin yukarıda yazılı yasal düzenlemelere ve bu düzenlemelerin amacına uygun olacağı açıktır" denildi. 

Mahkeme kararında şu ifadelere yer verildi: 

"Bu durumda, din eğitim ve öğretiminin ancak kişilerin kendi isteğine, küçüklerin de kanuni temsilcisinin talebine bağlı olduğu anlaşılmakla birlikte, okulda zorunlu olarak okutulan din kültürü ve ahlak bilgisi dersinin dini ve felsefi inançlarına (ya da inançsızlıklarına) uygun olmadığını belirten davacının kanuni temsilcisinin herhangi bir din mensubu ya da ateist (tanrı tanımaz) olduklarına bakılmaksızın, temel hak ve hürriyetlerden olan dini inanç özgürlüğünün uygulanması kapsamında davacının zorunlu sayılan din kültürü ve ahlak öğretimi dersinden muaf tutulması gerektiği sonucuna varıldığından, bu istemin reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır."