Yumurta donduran kadınlara söylenen: Zaman sizi sıkıştırıyor!

Tıbbi ya da sosyal gerekçelerle yumurta dondurma işlemi yaptıran kadınlar, yumurtalarını belli bir süre dahilinde saklayabiliyor. Bu süreye karar veren yasaların ardında ise, kanıta dayalı bir tıbbi gerekçe değil, kadın sağlığı alanına ayrılan kamusal bütçedeki kısıtlamalar, doğurganlığa teşvik ve 'annelik tabuları' duruyor gibi gözüküyor.

Haber Merkezi

Yumurta dondurma işlemi, bir kadının yumurtalığından elde edilen yumurtanın ilerleyen dönemlerde kullanılmak üzere, dondurularak -196 derecelik azot tanklarında saklanması olarak biliniyor.

Kadınların yumurtalarını dondurmayı seçmesinin birkaç nedeni var. Bunlardan bazıları kemoterapi gibi doğurganlığa zarar veren tedaviler ya da erken menapoz riski gibi tıbbi sebepler. Öte yandan henüz doğru partneri bulmadığını düşünmek gibi sosyal faktörler de bu kararı etkileyen nedenlerden biri. Her iki durumda da, bu süreç girişimsel bir işlem gerektiriyor, çoğu zaman özel kliniklerde uygulanıyor ve pahalı. Dondurma işlemi için ayrı, saklama protokolü için ayrı ücret ödüyor ve sakladığınız her yıl için ödeme yapmayı sürdürüyorsunuz.

Türkiye'de ise "sosyal faktörler" mevzu dahi edilmiyor. Tıbbi bir gerekçe sunamıyorsanız, bu işlemi yaptırmanız mümkün değil. Tüm bu sebeplerle, kadınların yumurta dondurma kararını kolaylıkla vermediğini söyleyerek başlamak gerekiyor.

Konu hakkında İngiltere'deki yasa, ilginç bir örnek sunuyor ve yaşamlarını planlamaya çalışan kadınları bir engelle karşılıyor. Ülkede "sosyal" nedenlerden dolayı dondurulmuş yumurtalar ancak 10 yıl süreyle saklanabilirken, daha sonra bunların imha edilmeleri gerektiği belirtiliyor. Tıbbi nedenlerle dondurulan yumurta veya spermler ise 55 yıl süreyle saklanabiliyor.

'10 YIL GEÇTİ, YA DOĞUR YA YOK ET'
Bu nedenle yumurta dondurma teknolojisine erken erişen kadınları bir gerilim bekliyor. Ya hazır olmadıkları halde dondurulmuş yumurtalarını kullanarak hamile kalmaya çalışacak ya da yok edilen yumurtalarını ve onlarla birlikte —potansiyel olarak— kendi biyolojik çocuğuna sahip olma özgürlüğünü kaybetme yolunu izleyecekler.

Yasayı değiştirmek için bir kampanyaya öncülük eden Londra Üniversitesi Akademisi insan genetiği ve embriyoloji profesörü Joyce Harper “Bu saçma bir yasa” diyor. “Vazektomi geçiren ve spermini donduran bir adam onu 55 yıl boyunca koruyabilir, ancak bir kadın bunu yapamaz. Şahsen ben, bütün meselenin yaşlı annelerden korkmak olduğunu düşünüyorum" diyor. 

Spermlere tanınan "yaşam hakkı" süresindeki çarpıcı fark, babalığı özgür bırakan ancak annelik kararı hakkındaki alana müdahalenin ilginç bir örneğini sunuyor.

Elbette, kamusal sağlık hizmeti çatısı altında kadınların bu hakkı kullanabilmesi için ayrı bir bütçe tayini gerekiyor. Piyasa hükümlerinin işlediği bir dünyada, kadın sağlığı için ayrı bir harcama kalemi yaratmanın 'lüzumsuz' karşılanması bir yana, doğurganlığın teşviki de bu kısıtlama tablosunun bir yerinde kendine yer buluyor.

Nisan 2018'de yasayı değiştirmek için resmi olarak harekete geçen Harper'a göre, İngiltere'nin on yıllık sınırı keyfi. Ülkedeki canlı doğumların yarısından fazlası 30 yaş üstü kadınlar tarafından yapılır ve ilk doğum yaşı ortalaması 28,6 iken, bu sınırlamanın anlamsızlığı bir başka boyut daha kazanıyor. Bununla birlikte ilgili teknolojinin yaklaşık 10 yıldır kullanılması da, tartışmayı kritik bir kavşağa taşıyor. İçinden geçilen zaman diliminde İngiltere'nin derin dondurucularında, on yıllık saklama süresini dolduran yüzlerce yumurta olabilir.

TÜRKİYE'DE 5 YIL SÜREYLE SAKLANIYOR
Yumurta dondurma ile ilgili uluslararası kurallar büyük ölçüde değişiklik gösteriyor. ABD dondurulmuş yumurtaların depolanması için bir zaman sınırı koymazken, Fransa, yumurta bağışında bulunan kadınların, kendi kullanımları için de yumurta dondurmasına izin veriyor, bunun dışında yalnızca tıbbi gerekçelerle yumurta dondurma işlemi yapılabiliyor. Bu nedenle pek çok Avrupalı kadın, daha az kısıtlayıcı yasaların olduğu İspanya'ya seyahat ediyorlar. 

Türkiye’de ise Sağlık Bakanlığının 2014 yılında yenilediği Üreme Tıbbi Yönetmeliğine göre, kanser tedavisi gibi tıbbi sebebin yanı sıra, yumurtalık rezervinde azalma riski olan ve bu tablo 3 uzman hekim tarafından sağlık kurulu raporu ile onaylanmış kadınlarda da yumurta dondurma işlemi uygulanabiliyor ve saklama süresi 5 yılla sınırlı tutuluyor.

Öte yandan İngiltere'de bu ay yayımlanan bir Üreme ve Embriyoloji raporu, bir başka açmaza işaret ediyor. Rapora göre 35 yaş üstü yumurta dondurma işleminde, başarı elde etmek daha güç. Ancak yasaya göre 25 yaşında yumurta dondurma işlemi gerçekleştiren bir kadın için, en geç 35 yaşında hamile kalmak zorunlu oluyor. Bu pratik için yeterli finansal desteği olmayan ya da kendisini duygusal olarak henüz anneliğe hazır hissetmeyen bir kadın için, yasanın getirdiği dayatmayı görmek mümkün.

Tüm bunlar bir yana, yumurta dondurmanın yeni bir teknoloji olduğu düşünüldüğünde, uzun depolamanın yumurta üzerinde bir etkisi olup olmayacağı henüz belli değil. Bu yüzden kısıtlı saklama hakkı süresinin ardında, tıbbi bir gerekçe de bulunmuyor.

TÜRKİYE'DE HER AY YAKLAŞIK 100 KADIN YUMURTA DONDURUYOR
Akademisyen Ruth Deech geçtiğimiz hafta BBC'ye verdiği mülakatta, yumurtaların çok daha uzun bir süre saklanmasına izin verilmemesi için “kesinlikle bir neden yok” diyor.

Deech, “Bu asla gündelik veya çoğunluk uygulaması olmayacak" derken, uygulamanın 30'lu yaşlarında ve kendini belirli bir durum içinde bulan kadınlara umut verdiğinden, omuzlarındaki psikolojik yükü hafifletmesinin öneminden söz ediyor.

İngiltere'de 2016 yılında 1000 kadının yumurta dondurma işlemi gerçekleştirdiği, 500'ünün ise "çözdürme" için başvurduğu belirtiliyor. 

Türkiye içinse 2017 yılı tablosu, her ay yaklaşık 100 kadının yumurta dondurma işlemi için başvurduğu bilgisiyle sınırlı.