Yıldırım: Bre ahmaklar, AK Parti kurulduğu günden beri Anıtkabir'e gidiyor

AKP Genel Başkan Vekili ve Başbakan Binali Yıldırım, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuşuyor.

AKP Genel Başkan Vekili ve Başbakan Binali Yıldırım, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuşuyor.

Yıldırım'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

Deprem bölgesine ilk ulaşan ekipler bizim ekiplerimiz olmuştur. Gereken her türlü desteği sağlamak üzere deprem bölgesine ekiplerimiz ulaşmıştır. Kış mevsiminin yaklaşması da dikkate alanırak 3 bin çadır, 3 bin ısıtıcı depremzedelere dağıtılmıştır. Bu vesileyle dost ve kardeş Irak ve İran halkının acılarını paylaşıyoruz. Ayrıca dün Antalya'da yoğun bir yağış ve fırtına meydana geldi. Ekiplerimiz hemen müdahale etti. Antalya halkına geçmiş olsun diyoruz. En büyük tesellimiz can kaybının olmaması.

ABD Başkan Yardımcısı Pence ile toplantı gerçekleştirdik. Ülkemizin hassas olduğu konuları konuştuk. Beklentilerimizi açık ve samimi bir şekilde aktarma fırsatı bulduk. FETÖ elebaşının iadesi telebimizi yineledik. 15 Temmuz darbe girişiminin sorumlularının yargılanması konusunun hayati öneme sahip olduğunu bir kez daha altını çizerek ifade ettik. Somut adım atılmasını beklediğimizi kararlılıkla kendisine anlattık. Bize delil diyenlerin 11 Eylül hadisesinden sonra 'Amerika saldırı altındadır, bunun başı da Usama Bin Ladin'dir' dediniz. Biz de delil sormadık. 15 Temmuz'un faili olduğunu sağır sultanın bildiği Feto'nun iadesi için ne delili soruyorsunuz. Ayrıca YPG ile ortaklığın geldiği noktayı da bir kez daha gözler önüne serdik.

Suriye ve Irak'taki gelişmeler, Kuzey Irak'ta yapılan gayrimeşru referandum gibi konuları da değerlendirme fırsatı bulduk. Haklarında adli süreç devam eden ABD'de tutuklu bulunan vatandaşlarımızın durumunu da gündeme getirdik. Müttefikimiz olarak gördüğümüz Amerika ile olumlu gündem üzerinden yol almayı arzu ediyoruz. İlişkilerin normal seviyeye dönmesi beklentimizdir. Buradan Musevi toplum temsilcileri, finans kuruluşları, iş adamları ile yatırımcılar ve ekonomi çevreleri ile bir dizi görüşmeler gerçekleştirdik. Arakan ve Suriye'de yaşananların ve buradaki mülteci krizine bir çözüm bulunması için uluslararası çabanın daha da geliştirilmesi gerektiğini BM'nin daha etkin ve aktif rol alması icap ettiğini ifade ettik.

'ATATÜRKÇÜLÜK HİÇBİR SİYASİ KURUM YA DA KURULUŞUN TEKELİNDE DEĞİLDİR'

ABD ziyaretimiz sırasında 10 Kasım'da Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ölüm yıl dönümü münasebetiyle bir anma toplantısı gerçekleştirdik. Burada şaşkınlıkla takip ettik ki, birileri tüm Türkiye'nin ortak değeri olan Atatürk'ü hala tekellerinde görmeye devam ediyor. Bazı medya çevreleri de toplumda bir ayrışmayı körüklemeye çalışıyor. Akıl almaz ifadeler var. AK Parti Anıtkabir'de, AK Partililer Anıtkabir'de. Bre ahmaklar, AK Parti kurulduğu günden beri Anıtkabir'e gidiyor, 10 Kasım törenlerine de katılıyor. AK Parti'nin hiç kimseye Atatürkçülüğünü kanıtlamaya ihtiyacı yoktur. Atatürk hiçbir siyasi kurum ya da kuruluşun tekelinde değildir. Atatürkçülük lafla olmaz.

ARABİSTAN'DAKİ SİYASİ DALGALANMALAR

Irak'taki yaşadışı referandum sonrası neler olduğunu biliyorsunuz. Türkiye'nin uyarılarının ne kadar da önemli olduğu bir kez daha ortaya çıkmış, Kuzey Irak'ın oldubitti macerası görüşmüştür. Siyasi dalgalanmalar ve Suudi Arabistan özelinde gelişmeler de dikkat çekicidir. Gelişmelerin yeni bir siyasi krize yol açmamasını, bütün tarafların bu yönde tutum sergilemelerini, bölgemizde yeni bir sorun alanı olmamasını ümit ediyoruz.  Arzumuz ve gayretimiz, bölgemizde, Körfez ülkeleri arasında huzurun, barışın sürekli olmasıdır. 

Yanıbaşımızda 15. yılına giren Irak, 7. yılına giren Suriye meselesinde de etkin çaba gösteriyoruz. Dün Cumhurbaşkanımız, sayın Putin ile bir araya geldi. İkili ve bölgesel konular ele alındı. Burada Astana sürecinden Cenevre sürecine geçiş ve buradaki kalıcı barış süreci, Suriye'deki toprak bütünlüğü konularında kapsamlı görüşmeler yapıldı. Amacımız ve hedefimiz bölgede acıların son bulması ve milyonlarca göçmenin tekrar yurtlarına dönmeleridir. Kuzey Kıbrıs'ta erken seçim kararı alındı. Buradan bu kararın Kuzey Kıbrıs ve orada yaşayan kardeşlerimiz için hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum. 

RAKKA'DA IŞİD'LİLERİN SERBEST BIRAKILMASI

Bu sabah haberlerde belki fark etmişsinizdir. Rakka'da yeni bir rezalet ortaya çıktık. YPG ve koalisyon güçleri Rakka'yı DEAŞ'tan temizleyecekler ve bölge insanları yerleşecekti. Ancak gel gör ki neler olmuş neler. Rakka'dan DEAŞ'lıları temizlemek yerine silahlarıyla birlikte çıkmaları için destek olmuşlar. 50 TIR, 13 otobüs, 100 tane araçtan oluşan kanvoy Rakka'nın kuzeyinden DEAŞ terör örgütü üyeleri çıkarılmış. Biz ne dedik ABD'ye bir terör örgütünü başka bir terör örgütüyle yok etmeye çalışmak bir devletin yapacağı iş değildir. Serbest bırakılan DEAŞ mensupları başta Türkiye olmak üzere dünyanın her tarafında yeni masum insanların katline sebep olacaklar. Teröristten fayda gelmez. Böyle devam ederseniz bela gelir sizi bulur. Teröre karşı devletlerin işbirliği önemlidir. 

BU MU AKILLI POLİTİKANIZ

DEAŞ'lılar silahları ile gittiler, YPG, PKK yerleşti. Bu mu akıllı politikanız. Bu mu stratejik işbirliği. Türkiye bir kez daha haklı çıktı. Bizim amacımız haklı çıkmak değil, bölgeyi bu terör belasından kurtarmak. Ne zaman DEAŞ teröristleri gelecek ve eylem yapacak. Şimdi orada kıstırdığınız terör örgütlerini bıraktınız, tek tek bulup dünyanın değişik yerlerinde etkisiz hale getireceğiz. Bütün bunların bedelini bölgedeki insanlar ödüyor. Türkiye ödüyor. Türkiye'nin Suriye'ye 911 kilometre sınırı var. 

DEAŞ'lılar silahları ile gittiler, YPG, PKK yerleşti. Bu mu akıllı politikanız. Bu mu stratejik işbirliği. Türkiye bir kez daha haklı çıktı. Bizim amacımız haklı çıkmak değil, bölgeyi bu terör belasından kurtarmak. Ne zaman DEAŞ teröristleri gelecek ve eylem yapacak. Şimdi orada kıstırdığınız terör örgütlerini bıraktınız, tek tek bulup dünyanın değişik yerlerinde etkisiz hale getireceğiz. Bütün bunların bedelini bölgedeki insanlar ödüyor. Türkiye ödüyor. Türkiye'nin Suriye'ye 911 kilometre sınırı var.