Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, "Biz 2021'de elektrikli ve akıllı sürüşü olan bu otomobili üreteceğiz. Ne yaptık? Ben '5 tane babayiğit' dedim, 5 tane babayiğit çıktı ve bir konsorsiyum oluşturdular. Oluşturdukları bu konsorsiyumla beraber adımı attık. Şimdi başına da Mehmet Gürcan Karakaş diye bir arkadaşımızı Bosch'tan transfer ettik. Bu arkadaşımızla beraber inşallah bu süreci başlatacağız" dedi.

Bosch, dünyadaki en büyük otomotiv yan sanayi tekelleri arasında yer alıyor. Aynı zamanda Türkiye'deki en büyük Alman yatırımlarından biri. Türkiye'de ağırlıklı otomotiv yan sanayi üretimi yapan grubun beyaz eşya ve iklimlendirme araçları üretimi de bulunuyor. Bosch'un Türkiye cirosu 2017 yılında 4,2 milyar dolardı. Şirket üretiminin büyük bölümünü Almanya'daki otomotiv ana sanayi firmalarına satarken, Türkiye'deki otomotiv ana sanayi için de üretim yapıyor. Türkiye'nin otomotiv yan sanayi ihracatının yüzde 25'ini Bosch'un yaptığı tahmin ediliyor. 

Bosch grubunun aynı zamanda "Sanayi 4.0"a yönelik Türkiye'ye "teknoloji transferi" yapma niyetini beyan ettiği açıklamaları da olmuştu. Bosch, elektrikli araçlara yönelik batarya üretiminde yine dünya çapında iddialı sermaye grupları arasında yer alıyor. 

TEKNOLOJİ BOSCH'TAN MI?

Erdoğan'ın sözünü ettiği "5 babayiğit" şirket Anadolu Grubu, BMC, Kıraça Holding (KARSAN), Turkcell ve Zorlu Holding'den (Vestel) oluşuyordu. Vestel geçen aylarda "yakıt pili" projesiyle süper teşvik verilecek firmalar arasında yer almıştı. Ancak hem Bosch'tan yapılan "yerli araç üretimine destek" açıklaması hem de projeye CEO olarak seçilen isim "teknoloji ortağı"nın Almanlar olabileceğine işaret ediyor. "İşbirliği"nin kapsamı ve üretimin hangi ölçüde yerli olabileceği de önemli bir soru işareti olarak akıllara düşüyor.